Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 7. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/18 Esas
KARAR NO : 2021/634

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ... Sigorta ile aralasında 20.10.2011 tarihli ve 10 yıl süreli “Sigorta Shop Şube Sözleşmesi” düzenlendiğini, davalı şirket'in önce Yenimahalle, daha sonra da Mamak Şubesi olarak faaliyet gösterdiğini ve sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, faaliyet döneminde davalı ... Sigorta'nın Pazar payının arttırılıp yeni müşteriler kazanıldığını, ne var ki, Ankara Ticaret Sicili Gazetesi'nin 08.01.2015 tarihli nüshasından, davalı ... Sigorta tarafından alınmış 05.01.2015 tarih ve 2015/14 sayılı kararla Mamak Şubesi'nin kapatılmış olduğunu öğrendiğini, haklı bir neden olmaksızın tek taraflı alınmış kapatma kararının yasa ve Sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 3.000,00 TL tutarındaki zararların davalıdan tahsiline, TTK.'nın 122. maddesi gereğince 2.000,00. TL. denkleştirme alacağının tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretini n davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; denkleştirme ismeninin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediğini, davacı ile müvekkili arasında sözleşme imzalandığını, 30/12/2014 gün ve 29221 sayılı sigorta acenteleri yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmeliğin 2. Maddesinin 5. Bendine her şube için ek müdür atanması şartı getirildiğini, müvekkilinin davacı ile görüştüğünü ancak davacının ek müdür atayamayacağını bildirdiğini, müvekkili şirketten sözleşmenin feshedilmeni talep ettiğini, davacının talebi ve bilgisi dahilinde şubenin gerektirdiği asgari şartların sağlanmaması ve davacının faaliyetleri nedeniyle müvekkil şirketi uğrattığı zararlar da dikkate alınarak Mamak Şubesinin kapatılmasına karar verildiğini, sözleşmenin sona ermesinden davacının bilgisi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılan acente(şube) sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasıyla haksız feshin tespiti, maddi tazminat ve denkleştirme alacağının tahsili konularına ilişkindir.
Ticaret Sicil Gazetesi örneği, sigortashop şube sözleşmesi örneği, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur, Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Mali Müşavir ve sigorta uzmanı bilirkişilerden alınan rapor ve ek raporlar dosyada mevcuttur.
Somut olayda; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 20.10.2011 tarihli ve 10 yıl süreli “Sigorta Shop Şube Sözleşmesi” düzenlendiği, Ankara Ticaret Sicili Gazetesi'nin 08.01.2015 tarihli nüshasından, davalı ... Sigorta tarafından alınmış 05.01.2015 tarih ve 2015/14 sayılı kararla Mamak Şubesi'nin kapatıldığı, davalı sigorta şirketinin haklı bir neden olmaksızın tek taraflı alınmış kapatma kararının yasa ve Sözleşme hükümlerine aykırı olduğu iddiası ile eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 20.10.2011 tarihli Sigortashop Şube Sözleşmesi'nin davalı ... Sigorta tarafından tek taraflı ve haklı bir neden olmaksızın feshedilmiş olması nedenine dayalı olarak açılmış maddi ve denkleştirme tazminatı istemlerinden kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK.'nın 121/1-4. maddesinde, “(1).... Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir. Haklı bir sebep olmadan... sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.” düzenlemesi bulunmaktadır. 122. Maddede ise, “(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; /// a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. /// (2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır. /// (3) Müvekkilin, feshihaklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz. ...” hükmü getirilmiştir.
Yine karşılıklı edimleri ihtiva eden sözleşmelerden kaynaklanan edimlerin hiç veya gereği gibi ifaedilmemiş olması hallerinde, diğer tarafın genel hükümleri göre 6098 sayılı TBK.'nın 112 ve devamı maddeleri gereğince reel zararı ile yoksun kaldığı kazancı istemesi mümkün olabileceği anlaşılmıştır.
Kural olarak acenta sözleşmesinin haklı bir nedene dayalı olarak feshi halinde, diğer tarafın 6102 sayılı TTK.'nın 121 ve 6098 sayılı TBK.'nın 112 ve devamı maddeleri gereğince tazminat ödenmesi talebinde bulunması söz konusu olmayacaktır. Çünkü kişinin kendinden kaynaklanan kusurlu iş ve/veya işlemlerinin olumsuz sonuçlarını diğer taraftan istemesi, tartışmasız 4721 sayılı TMK.'nın 2. maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması olacak ve böyle bir kötüle kullanımın hukuk tarafından korunmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Eldeki davada incelenip tartışılacak husus davalı sigortanın taraflar arasında düzenlenmiş 20.10.2011 tarihli “Sigortashop Şube Sözleşmesi'ni” haklı nedene dayalı olarak feshedip etmediği hususa ilişkindir.
30.12.2014 tarih ve 29221 sayılı RG.'de yayımlanan “Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin” 2/3 maddesiyle, 22.04.2014 tarih ve 28980 sayılı RG.'de yayımlanmış Sigorta Acenteleri Yönetmeliği'nin 8. maddesine eklenen 5. Fıkrasında "Şube açarak teşkilatlanmak isteyen acentelerin merkezlerinde genel müdür, en az bir genel müdür yardımcısı ve yeterli sayıda birim müdürlüğü oluşturulması gerekir. ... Şubelerde ise, en az bir müdür ve bir teknik personel istihdam edilir. "Hükmü düzenlenmiştir.
Davalı ... Sigorta aslında şubeler açmak suretiyle teşkilatlanmış bir sigorta acentasıdır ve Sigorta Acenteleri Yönetmeliğin değişik 8/5. maddesi gereğince, acente merkezinde genel müdür, en az bir genel müdür yardımcısı ve yeterli sayıda birim müdürlüğü oluşturması gereken bir tüzel kişiliktir. Buna karşın davacı ... ..., davalı acenta ... Sigorta'nın şubesidir ve Yönetmeliğin değişik 8/5-ikinci cümlesi gereğince genel müdür ve/veya en az bir genel müdür yardımcısı bulundurmak zorunda değildir. Şubede en az bir müdür ve teknik eleman istihdam etmesi yeterlidir ve zaten bizzat kendisi yetkili müdür olarak şubede görev yapmaktadır. Şu halde, davalı ... Sigorta'nın Yönetmelik hükmünü yanlış yorumlayıp davacı ... ...'in ifa etmesi gerekmeyen bir edimi ifa etmediğinden bahisle sözleşmeyi feshetmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bir başka anlatımla, eldeki dava özelinde davalı ... Sigorta'nın fesih nedeni haklı olmayıp davacı ... ...'in uğramış olduğu zararın tazmin ettirilmesi usul ve yasayla uyarlı olacaktır.
Maddede bahsi geçen “.. başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zarar..” ibaresindeki “.. başlanmış işlerin...”, acentanın veya acentaya bağlı şubenin harcamış olduğu emek, enerji,zaman ve para sonucunda başlatılmış, sözleşme aşamasına getirilmiş, ancak haksız fesih nedeniyle,fesih tarihi itibariyle düzenlenip imzalamamış sözleşmeler olduğu düşünülmektedir. Bir başka anlatımla, fesih tarihi itibariyle düzenlenip imzalanmış sözleşmeler başlanmış işler kapsamında değildir.
Eldeki davada ve özellikle dosya içinde yer alan bilgi ve belgelerin tetkiki sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi itibariyle ve yukarıda açıklandığı şekilde başlatılmış olup da imza aşamasına gelmiş bir iş veya işlemin varlığına tesadüf edilmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında düzenlenmiş olan 20.10.2011 tarihli “Sigortashop ŞubeSözleşmesi” davalı ... Sigorta tarafından haklı bir nedene dayalı olmadan feshedilmiş olup bu nedenle kural olarak davacının tazminat talebinde bulunması mümkün olabilecektir. Ne varki, dosya içinde yer alan bilgi ve belgeler gerek genel hükümlere, gerekse 6102 sayılı TTK.'nın 122.maddesi anlamında gerçekleştiği iddia edilen tazminatın varlığını ve miktarını hesaplamaya yetecek nitelikte olmadığı, bilirkişi ön raporu doğrultusunda davacı tarafa somut zarar hesaplamalarına ilişkin ellerinde bulunan resmi kayıt ve ticari defterleri sunması için süre verildiği ancak davacı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı, maddi zarar hesaplamasının bu durumda mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
4-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 85,39 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 26,09 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip ...
¸

Hakim ...
¸

UYAP Entegrasyonu