Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 5. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/49 Esas
KARAR NO : 2021/161

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali - Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 22/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali - Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... ... tarafından davalı adına tescil edilerek yayına çıkan 2019 03781/ 12, 13, 14, 15, 17 nolu tasarım tescillerine yeni ve ayırt edici olmadıkları gerekçesi ile itiraz edildiğini, YİDK’nın 12 nolu tasarımın tescilini iptal ederken diğer tasarımların nargile ürünündeki teknik zorunluluklar da dikkate alındığında 2014 05769/1, 2016 05028 /1 ve 2018 03072/1 sayılı tasarımlarla genel izlenim itibariyle farklı olduğu yönünde karar verdiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, başvurunun kötü niyetli yapıldığını belirterek; ... sayılı YİDK kararının kısmen iptaline, 2019 03781/13, 14, 15, 17 sayılı tasarımların tescil edilmeleri halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 16/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 2019 03781/13, 14, 15 ve 17 sıra numaralı nargile tasarımları ile itiraza gerekçe olarak gösterilen 2014 05796/ 1, 2016 05028/1, 2018 03072/1 sıra numaralı tasarımların nargile ürünündeki teknik zorunluluklar da dikkate alındığında, mevcut farklılıkların ortaya çıkardığı genel izlenimler itibariyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olduğu kanaatine ulaşıldığını, bu nedenle söz konusu tasarımların yeni ve ayırt edici görüldüğünü ve yapılan itirazın reddi yönünde karar oluşturulduğunu, başvuru sahibi tarafından sunulan belgelerin başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını ispatlar nitelikte bulunmadığı için kötü niyet iddiasının da yerinde bulunmadığını, müvekkili kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun kararının usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 12/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının hukuka aykırı olduğunu, tasarımcının seçenek özgürlüğü ve teknik zorunluluklar dikkate alındığında müvekkili tasarımlarının genel izleniminin farklı olduğunu, müvekkili şirketin kötü niyetli başvuru yaptığına ilişkin iddiaların ispattan uzak ve kabul edilebilir olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği 2019-T-1073 sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddi bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2019/03781/13, 14, 15, 17 sıra nolu çoklu tasarımların başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olup olmadığı, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadığı, davalı şirketin tasarım başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalıya ait 2019/03781/13, 14, 15, 17 sıra nolu çoklu tasarımların hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek raporlar alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalının 17.06.2019 tarihinde 2019/03781 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, başvurunun Tasarımlar Dairesi Başkanlığı'nın 09.08.2019 tarih ve 322 sayılı Resmi Tasarım Bülteni'nde yayımlandığı, davacı şirketin 04.09.2019 tarihli dilekçesi ile 2019/03781 - 12, 13, 14, 15 ve 17 nolu tasarımların yayınına itiraz ettiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun ... sayılı kararı ile "itirazın kısmen kabulüne ve 2019 03781/12 sıra numaralı tasarımın tescilinin iptaline ve 2019 03781/13, 14, 15, 17 sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına" şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 30.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
SMK m.55’e göre tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm” olarak tanımlanmış olup SMK m. 56/1’de ise “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.” denilmiştir.
Yenilik kavramı yine SMK m.56/4 maddesinde tanımlanmış olup buna göre; “Bir tasarımın aynısı; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.” denilmiştir. Kanunun düzenlemesi gereği aranan yenilik, mutlak yeniliktir. Yani tasarım başvuru veya rüçhan tarihi itibariyle, bu tasarımın daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde tasarım koruması kapsamında kalabileceği ifade edilmek istenmiştir. Ayırt edicilik kavramı da aynı maddenin devamında “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” denilmek suretiyle tanımlanmıştır.
Ayırt edici nitelik belirlemesi yapılırken, koruma talep edilen tasarımın, önceki tasarımlarla karşılaştırması sırasında, tasarımcının bu sınıftaki ürünler yönünden sahip olduğu seçenek özgürlüğü de dikkate alınarak, tasarımlar arasında farklılıklardan çok ortak özelliklerinin belirlenmesi ve bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibariyle, ortaya çıkan farklılıkların, tasarımı önceki tasarımlara nazaran ayırt edici kılıp kılmadığının belirlenmesi gerekir ve karşılaştırılan ürünlerin teknik ve işlevsel özellikleri dikkate alınmaz.
Belirtilen açıklamalar ışığında taraf iddia ve savunmaları, tasarım başvurusu dosyası, itiraza mesnet gösterilen doküman, mahkememizce aldırılan içinde tasarım uzmanı, endüstriyel tasarımcı ve nargile sektöründen oluşan bilirkişi heyeti kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarımlar, tütün içme aracı olan nargileye ilişkindir. Nargilenin normal kullanımında, kullanıcı, sudan geçerek süzülen dumanı içine çekerek içimi gerçekleştirir. Tasarımcının dava konusu nargilelerde bilirkişi kök raporunda yer verilen görsellerden de görüleceği üzere seçenek özgürlüğü bulunmaktadır. Bu tarz ürünlerde görünüme etki eden teknik zorunluluk bulunmamaktadır.
Kanun, ayırt edicilik değerlendirmesinde bilgilenmiş kullanıcıyı esas almış, ayırt edici nitelik kıyası yapılırken genel izlenimdeki farklılık tespitinin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılması gerekliliği üzerinde durmuştur. Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil, aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup, ürün hakkında önceden belli bir bilgi birikimi olan kimsedir. Buna göre somut olayda da bilgilenmiş kullanıcının bu tarz ürünleri daha önce kullanan, satışında bulunan kişilerin olabileceği kanaatine varılmıştır.
Nargile, geleneksek bir tütün içme aracıdır. Nargilede sıcak hava ile ısıtılan tömbekinin dumanı karışarak suyun içinden geçer, bu esnada soğur. Daha sonra hava marpuçtan içiciye ulaşır. Klasik bir nargilede sırası ile içinde su tutmaya yarayan hazne, hazneye hava duman girişi sağlayan difüzör, difüzör ucunda ser, ser üstünde porselen veya seramik lüle bulunur. Kimi zaman kömür yakımını kontrol altında tutabilmek için ingis yer alır. Bununla beraber hazne üzerinde hava tahliye deliği ve marpucun bağlanacağı marpuç ağızda bulunur. Somut olayda özelleşmiş nargile tasarımları bulunmaktadır. Piyasada bardak veya mikro nargile olarak bilinen bu cins nargilede ekseri taşımaya yönelik küçültülmüş bir nargile tasarımlarına denk gelinir. Bu tür nargilelerin tasarımlarında diğer nargilelerden farklı olarak belirli hususiyetler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bu tür nargilelerin küçük olması sebebi ile haznenin alacağı su kısıtlıdır. Az miktarda su bulunması suyun hızlıca ısınmasına sebebiyet vermektedir. Ser ve lülenin mesafesinin difizöre yakınlığı nedeni ile suyun çabuk ısınması muhtemeldir. Yıkama suyunun ısınması arzulanan bir durum değildir. Bu nedenle bu tür ürünlerde bulunan metal ser parçasının ısıyı yayacak şekilde geniş yüzey alanı yaratacak girintili ve çıkıntılı tasarlanması yaygındır. Bu tür ürünlerde, üst kapakta ser, bayat dumanın tahliyesi için bilyeli hava tahliye ventili ve marpuç (duman hortumu) bağlantısı bulunur. Ser ucu, lülenin bağlanması için uygun şekilde yataklanır. Bu yataklamada ser konik olabileceği gibi lülenin kendisi konik olarak yüzük olarak ser ucuna girebilir. Başka bir husus ise, su içine duman dağılımını yapan difüzördür. Difüzör, yıkanması için dumanı su ile karıştırır. Bununla beraber suyun dalgalanmasını engelleyerek suyun marpuca geçmesini engeller.
Yukarıda izah edilen teknik açıklamalar sonrası, dava konusu tasarımların, itiraza mesnet tasarımlarla karşılaştırılması işlemine geçilmiştir.
Dava konusu 2019 03781/13 nolu tasarım ile itiraza mesnet 2014 05769/1 sayılı tasarım karşılaştırıldığında; taraf tasarımları bardak tipi olarak bilinen nargile tasarımlarıdır. Her iki tasarımda da belirgin ince belli şişe formu hâkimdir. İnce belli nargile şişesi, piyasada örnekleri olan bir formdur. Ancak formu harcı âlem yapan sadece ortaya doğru daralmasıdır. Dolayısıyla ortası daralan farklı şişe tasarımlarına ulaşmak seçenek özgürlüğü dâhilinde mümkündür. Taraf tasarımları karşılaştırıldığında; davalı tasarımı şişenin üstte dar bir omuzla başladığı, ortaya doğru daraldığı, tabanda ise omuz genişliğinden belirgin şekilde geniş bir tabana sahip olduğu tespit edilmiştir. Davacı tasarımında, alt şişe altta difüzöre doğru içeriye girintilidir. Davalı tasarımının dar omuzu nedeni ile hava tahliye supabı ve marpuç çıkışı dar bir alana yerleştiğinden üstte oransal olarak daha belirgindir. Davacı şişesi ağzı daha yüksek ve daha geniş olarak tepsiye doğru uzanmaktadır. Tasarım bir bütündür. Parçalara ayırarak değerlendirme yerine genel izlenim, bilgilenmiş kullanıcı tarafından algılanacaktır. Bu nedenle davacı ürününde yer alan tepsi, davalı tasarımında yoktur. Sere bakıldığında difüzör ile bir bütün oluşturmaktadır. Serin konik başının altındaki genişleme, gerek şişeye oturma, gerekse tepsiyi baskı ile sabitleme açısından elzemdir. Bu arada ser başındaki yüzey kalitesi farkının (çizgiler) lüle contası için oluşturulduğu düşünülmektedir. Bu meyanda taraf tasarımları karşılaştırıldığında Davalıya ait 2019 03781/13 nolu tasarım ile itiraza mesnet 2014/05769-1 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2019 03781/13 nolu tasarım ile itiraza mesnet 2014 05028/1 sayılı tasarım karşılaştırıldığında; taraf tasarımları bardak tipi olan bilinen nargile tasarımlarıdır. Her iki tasarımda da belirgin ince belli şişe formu hâkimdir. İnce belli nargile şişesi piyasada örnekleri olan bir formdur. Ancak formu harcı âlem yapan sadece ortaya doğru daralmasıdır. Dolayısıyla ortası daralan farklı şişe tasarımlarına ulaşmak seçenek özgürlüğü dâhilinde mümkündür. Taraf tasarımları karşılaştırıldığında; davalı tasarımı şişenin üstte dar bir omuzla başladığı, ortaya doğru daraldığı, tabanda ise omuz genişliğinden belirgin şekilde geniş bir tabana sahip olduğu tespit edilmiştir. Davacı tasarımında omuz ve taban genişlikleri aynıdır. Omuz genişliklerinde ki farklar, supap ve çıkış ağızlarının yerleşimine de tesir etmiştir ve davacı tasarımı geniş omuz nedeni ile daha rahat bir yerleşime sahiptir. Bununla beraber davacı tasarımında ser ve tepsi tescil görsellerinde görünebildiği kadarı ile bir bütün olarak algılanmaktadır. Buna karşın davalı nargilesine ait serde, şişe tepsi bulunmamakta ve şişe ağızına basacak bir yüzük ile difüzöre doğru ilerlemektedir. Bu meyanda taraf tasarımları karşılaştırıldığında davalıya ait 2019 03781/13 nolu tasarım ile 2014/05028-1 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2019 03781-14 ve 15 nolu tasarımlar, birbirleri içinde benzer tasarımlar olup, tek fark renk ve ser üzerindeki soğutma kanallarıdır. Bu nedenle davalının bu tasarımları ile itiraza mesnet 2018 03072 nolu tasarımlar müşterek olarak karşılaştırılmıştır.
Davaya konu 2019 03781-14 ve 15 nolu tasarımlar ile itiraza mesnet 2018 03072-1 sıra numaralı tasarıml karşılaştırıldığında; Taraf tasarımları bardak tipi olarak bilinen nargile tasarımlarıdır. Tasarımlar temelde iki parçadan oluşmaktadır. İlk parça su haznesi olan şişedir. Her iki tasarımda da şişe omuzdan aşağı düz inen aşağıda bombe yapıp genişleyen bir yapıdadır. Altta ki bombe yapı dumanın yıkanması için yeterli alan genişliği yaratmaktadır. Düz yapı ise genelde marpuçun sarılması için kullanılabilmektedir. Ama bir teknik zorunluluk değildir. Şişeler açısından bakıldığında, şişeler arasında minör farklar olsa da değerlendirmenin tasarımların bütünü üzerinden yapılması gerekmektedir. Üst kısma bakıldığında şişeye basan bir kapak difizör ile lineer müştereklik olan ve konik biten bir ser ve merkezden aynı aksta yerleşik bir adet marpuç çıkışı ve hava tahliyesi bulunmaktadır. Her iki tasarımda, ser belirgin bir konikliğe sahip olup lülenin yerleşimi için uca doğru daralmaktadır. Ser üzerindeki yüzey kanalları soğutma amaçlı olup ser nedeniyle suyun ısınmasını engellemeye dönüktür. Kapak yan yüzeylerindeki tırtıl veya kanallar ise tasarımlara belirgin bir fark katmamaktadır. Dolayısıyla gerek şişe tasarımlarının baskın tabansal genişlemesi ve omuza doğru düzleşmesi, gerekse kapak ve kapak elemanlarının form ve yerleşimindeki benzerlikler nedeniyle taraf tasarımları karşılaştırıldığında, davalıya ait 2019 03781/14-15 nolu tasarımlar ile 2018 03072-1 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden genel izlenim itibariyle benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Tasarımlar arası renk farkları, ser üzeri desenler, kapak yan yüzeyi deseni ile şişe tabanındaki minör kesit geometrisi farkları, tasarımlar arasında yer alan ortak hususlar karşısında tasarımları birbirlerinden ayırt ettirecek nitelikte görülmemiş olup bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer seri ürünler olarak algılanacağı kanaati oluşmuştur.
Davaya konu ... nolu tasarım ile davacıya ait 2018 03072-1 sıra numaralı tasarım karşılaştırıldığında; Taraf tasarımları bardak tipi olan bilinen nargile tasarımlarıdır. Tasarımlar temelde iki parçadan oluşmaktadır. İlk parça su haznesi olan şişedir. Her iki tasarımda da şişe omuzdan aşağı düz inen aşağıda bombe yapıp genişleyen bir yapıdadır. Altta ki bombe yapı dumanın yıkanması için yeterli alan genişliği yaratmaktadır. Düz yapı ise genelde marpuçun sarılması için kullanılabilmektedir. Her iki tasarım şişeler açısından karşılaştırıldığında; zemine doğru belirgin bir bombeye sahip olduğu görülmektedir. Bombenin oranlarında başlangıç ve bitişlerinde farklılıklar bulunmaktadır. Diğer taraftan kapak ve kapak üstü elemanlar açısından bakıldığında, elemanların yerleşim ve temel geometrileri gibi temel ve belirgin hususlar açısından benzerdir. Tasarımlar arasında farklar bulunmaktadır. Kapak yan kenarındaki yüzey kalitesi farkı, tahliye supabının yan yüzeyindeki desenli yapı ve ser üzerindeki soğutma kanal sayıları farklıdır. Var olan farkların, seçenek özgürlüğünün geniş olduğu bir alanda baskın ortak özellikleri olan iki tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı gözünden belirgin fark üretemeyeceği düşünülmektedir. Kaldı ki gerek kapak gerekse şişe açısından ortaklıklar vardır ve her iki ana parçanın sahip olduğu ortak noktalar, farklılıkların önüne geçmektedir. Bu açıdan bakıldığında, bilgilenmiş kullanıcı her iki tarafın ürünü hakkında bir bilgiye sahip olsa da karşılıklı karşılaştırma imkanı olmadan diğer taraf ürününe denk geldiğinde, örneğin ser üzerindeki çizgi sayısı hakkında farkı tanımlayacak dikkat seviyesine sahip olmadığı ve ürünleri benzer olarak addedeceği düşünülmektedir. Davalıya ait 2019 03781/17 nolu tasarım ile 2018 03072/1 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden genel izlenim itibariyle benzer olarak algılanacağı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi kök raporunda her ne kadar dava konusu 2019 03781/14, 15 ve 17 nolu tasarımlar ile 2014 03072/1 nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer oldukları yönünde sonuç kanaati bildirilmiş olsa da, 2014 03072/1 nolu tasarımın maddi hata olarak rapor içinde yer aldığının tespit edildiği, zira böyle bir tasarımın gerek tasarım işlem dosyasında, gerekse dava aşamasında itiraza mesnet olarak gösterilen bir tasarım olmadığı, itiraza mesnet gösterilen tasarımın 2018 03072/1 nolu tasarım olduğu, zaten bilirkişi kök raporu incelendiğinde, 2018 03072/1 nolu tasarım özellikleri belirtilmek suretiyle dava konusu tasarımların karşılaştırıldığı ve yukarıda belirtilen davalı tasarımları ile itiraza mesnet bu tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzerlik bulunduğu tespitinin yapıldığı anlaşıldığından, bilirkişi kök raporunda yer verilen ve açık maddi hata içeren (tek bir rakamın hatalı olması) 2014 03072/1 nolu tasarım, HMK m.183 hükmü uyarınca mahkememizce re'sen 2018 03072/1 nolu tasarım olarak düzeltilerek, dikkate alınmıştır.
Taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna itiraz etmeleri ve ayrıca kök raporda dava konusu tasarımların mutlak yenilik araştırmasının yapılmaması nedeniyle aynı heyetten ek rapor aldırılması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyetinin ibraz ettiği 12/03/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre;
Davacı yan davalıya ait 2019 03781/13 nolu tasarımın 2014/05769-1 nolu tasarım sebebiyle yeni ve ayırt edicilik kriterinden yoksun olduğunu belirtmiş, itirazını bu çerçevede sunmuştur. Kök raporda detaylı şekilde incelendiği üzere; öncelikle davacı yan itirazında yer alan kül tablasına tali bir rol verilmiş, belirleyicilik seviyesi düşük tutulmuştur. Buna karşın değerlendirmenin ağırlık noktası; cam hazne olup öncelikle cam haznelerin harcı alem ince belli formda olduğu, bu formun yaygın şekilde kullanıldığından bahsedilmiştir. Daha sonra ince belli ortak forma sahip tasarımlar arasında farklılıklara odaklanılmıştır. Buradaki amaç, her ince belli formun benzer veya aynı addedilemeyeceğidir. Aksi halde, örneğin; tüm ince belli çay bardaklarını aynı ilan etmek gerektiği aşikardır ki bu yanlış bir değerlendirme olacaktır. Tasarımlar karşılaştırıldığında; diğer ufak farklılıklar haricinde davacı tasarımın ince belli olduğu, ancak omuz ve taban genişliklerinin simetrik şekilde aynı çapa sahip olduğu, buna karşın bahse konu davalı tasarımının belirgin şekilde omuzda dar ve tabanda geniş bir forma sahip olduğu, diğer taraftan davacı tasarımında tabanda iç bükey bir çıkıntının var olduğu, bunun davalı tasarımında yer almadığı, yine ciddi ve belirgin bir farklılık olarak davacı tasarımında şişe boynunun omuzdan itibaren belirgin şekilde, neredeyse iki katı olarak uzun tutulduğu görülmüştür. Bu meyanda yukarıda bahsedilen farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı tarafından kolaylıkla algılanabilir farklar olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı itirazlarının; davalıya ait 2019/03781-14, 15, 17 nolu tasarımlar ile davacıya ait 2018/03072 nolu tasarımlar karşılaştırılmasına ilişkin olduğu görülmektedir. Davalı vekilince kök rapor ayrıca çelişkili addedilmiştir. Davalı itirazı incelendiğinde; Davalıya ait 2019/03781-14, 15, 17 nolu tasarımlar ile davacıya ait 2018/03072 nolu tasarımlar karşılaştırılmasında, tasarımlar arasında bazı farkların tespit edildiği kök raporda ifade edilmiştir. Ancak tasarımlar arasında farkların olması, tasarımların doğrudan yeni ve ayırt edici ilan edilmesi için yeterli değildir. Tasarımlar arasında farkların olması, tasarımları aynı yapmaz ama benzer yapabilir. Yenilikten kast edilen tamamen yeni, benzersiz bir tasarım yaratılması değildir. Ama asli amaç önemli olan kişisel gayretle diğerlerinden ayırt edilebilen özgün bir tasarım yaratabilmektir. Dolaysıyla esas olan, seçenek özgürlüğünün geniş olduğu bir alanda, bu imkân var iken seçenek özgürlüğünün ne kadar kullanıldığıdır. Yani tasarımcı açısından geniş bir seçenek özgürlüğü var iken ufak farklar üzerine inşa edilecek bir tasarım yeniliği ortaya çıkaramayabilir. Diğer taraftan ayırt edici nitelik kavramı bir şeye özgü nitelikleri belirlemek için kullanılır. Ayırt edici nitelik incelemesinde bir tasarımın diğerlerinden görsel olarak farklı olup olmadığına bakılır. Ayırt edici nitelik bakımından diğer tasarımlardan göstermesi gereken farklılığın derecesi belirgin farklılıktır. Bunun anlamı başka bir tasarımdan esinlenmek suretiyle yapılan sonraki tasarım mutlaka önceki tasarımlara benzer yönler taşıyacaktır. Ancak bir tasarımda değişikliğe gidilerek yaratılan sonraki tasarıma ait genel görünüm esaslı bir şekilde öncekinden farklı değilse sonraki tasarım korumadan yararlanamaz. Dolayısıyla fark olması yeterli değil belirgin fark olması esastır. Daha da ötesi bu farklılığın bilgilenmiş kullanıcı tarafından genel izlenimin tespit edilmesi yolu ile yapılması şarttır. Bilgilenmiş kullanıcı, ne normal bir kullanıcıdır, ne de uzman bir kişidir. Bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu tasarım hakkında bilgi sahibi olan ve daha önce o ürünü kullanmış ve ürün hakkında deneyim sahibi olan kişidir. Nihayetinde davalıya ait 2019/03781-14, 15, 17 nolu tasarımlar ile davacıya ait 2018/03072 nolu tasarımlar karşılaştırılmasında kök raporca tespit edilen farklar, bilgilenmiş kullanıcı gözünden belirgin farklar olmadığı kanaati ile yeterli görülmemiş, seçenek özgürlüğünün genişliği de göz önünde bulundurulduğunda karşılaştırılan tasarımlar bilgilenmiş kullanıcı gözünden genel izlenim itibariyle benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu tasarımların mutlak yenilik araştırması yapıldığında; Türk Hukuku'nda bir tasarımın yeni kabul edilebilmesi için mutlak yenilik kriteri aranır. Mutlak yenilik kriteri gereği, başvuru tarihinden önce mevcut ve kamuya açıklanmış bir tasarımın aynısının başvuru sahibi tarafından tamamen habersiz olarak tasarlanmış dahi olsa ilkinden bağımsız olarak tasarlanmış ikinci tasarım yeni sayılamayacaktır. Somut olaya konu tasarımlar nargile tasarımıdır. Ancak bu nargile tasarımı piyasada bardak veya mikro nargile olarak bilinen bir tür olup, bu ürünün esas vurgusu taşınabilirliktir. Bardak nargilelerde normal nargilelere oranla belirgin hususiyetler bulunmaktadır. Bilirkişi heyetince internet ortamında dava konusu yapılan tasarımlar bakımından yapılan araştırmalar neticesinde (portable, small, micro _ hookah) tespit edilen görseller ek rapor içeriğine yansıtılmıştır. Anahtar kelimeler üzerinden davalı başvuru tarihi öncesi ulaşılan tasarımların klasik bir nargilede olması gereken vasıfları taşıdığı, bununla beraber özellikle hazne açısından çeşitlendiği, küçük bardak veya mikro olarak addedilecek tasarımların çoğunda geleneksel nargile yaklaşımlarının olduğu, kimi gelecekçi tasarımlarda haznelerin temel geometri açısından (doğrudan küp veya silindir) şekillendiği, geleneksel olanların haznelerde bezemelere yer verdiği, bir bölüm nargilenin doğrudan tüm parçalarının camdan (lüle dahil) imal edildiği, sadece hortum eklenmesine ihtiyaç olduğu görülmüştür. Bu açıdan bakıldığında bu alanda büyük bir çeşitlilik olduğu görülmektedir. İnternet kaynakları açısından taraf tasarımlarına benzer olarak ulaşılan tasarımlar hâlihazırda tarafların tasarımlarıdır ve yapılan araştırma çerçevesinde ve ulaşılan görseller açısından davalıya ait tasarımların mutlak anlamda yeniliğini ortadan kaldıran önceki tarihli tasarım örneklerine rastlanmadığı tespit edilmiştir.
SMK m.77/1-a hükmüne göre; Bir tasarım başvurusunun kötü niyetle yapıldığı ispatlanırsa, o tasarım hükümsüz kılınır.
Kötü niyetli tasarım başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak tasarım başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak tasarımı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan tasarım başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş tasarım başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu tasarımlar ile itiraza mesnet tasarımların bir kısmının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olmalarının haricinde, davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasına dayalı istemler yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; mahkememizce aldırılan kök ve ek bilirkişi raporlarının bir bütün halinde taraf ve mahkeme denetimine elverişli olduğu, bilgilenmiş kullanıcının vasfı, seçenek özgürlüğü, harcı alem unsurların tespiti, tasarımların ortak ve farklılıklarının karşılaştırılması, bir bütün halinde genel izlenim itibariyle bilgilenmiş kullanıcının tasarımları ne şekilde algılayacağı, mutlak yenilik araştırmasının yapılması gerektiği kıstaslarına riayet edilerek ve bu hususlar gözetilerek raporların tanzim edildiği anlaşıldığından; davanın kısmen kabulü ile; ... sayılı YİDK kararının ... sıra numaralı tasarımlara ilişkin olarak davacının ileri sürdüğü itirazlarının reddine ilişkin kısmının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu ... sıra numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; ... sayılı YİDK kararının ... sıra numaralı tasarımlara ilişkin olarak davacının ileri sürdüğü itirazlarının reddine ilişkin kısmının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Dava konusu ... sıra numaralı tasarımların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-6769 sayılı SMK m.79/4 hükmü uyarınca hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re'sen TÜRKPATENT'e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL'nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davanın kabul ret oranının takdiren 3/4 olarak kabulüne,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 54,40 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL başvurma ve vekalet harcı, 193,50 TL posta, tebligat ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.055,70 TL yargılama giderinin 3/4 ü olan 1.541,78 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 513,92 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ... tarafından yapılan 32,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/4 ü olan 8,15 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine, bakiye 24,45 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, tüm taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip ...
E imza

Hakim ...
E imza

UYAP Entegrasyonu