Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 5. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/137 Esas - 2021/25
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/137 Esas
KARAR NO : 2021/25

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Eser Sahipliğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Eser Sahipliğinin Tespiti davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 12/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 02.09.2016 tarihinde tarafınca üretilen ve notere onaylatılmış “...” isimli eserinin davalı tarafından eserde ufak çaplı değişiklikler yapılarak internet ve televizyon ortamlarında ticari amaçla yayınlandığını, reklam filminin https://www.....adresinden izlenebileceğini, davalı firmanın avukatı ile irtibata geçmiş olmasına rağmen sonuç alamadığından bahisle FSEK kapsamında reklam filminin kime ait olduğunun mahkeme tarafından belirlenmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı ... REKLAMCILIK A.Ş. vekili 21/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ... sitesi üzerinden ... için 18.10.2019 tarihinde Melis isimli kullanıcı tarafından şikâyet yapıldığını, söz konusu şikâyetin ... Türkiye tarafından davalıya 21.10.2019 tarihinde iletildiğini, davalının şikâyet sahibi ile iletişime geçtiğini ve şikâyet sahibi tarafından davalıya sunulan ve kendisine ait olduğu ileri sürülen “...” isimli tarihsiz, adi yazılı dokümanın davalıya iletildiğini, davalının, şikâyet sahibinin senaryosu ile kendi senaryosu üzerinde yapmış başkaca benzer veya ortak hiçbir yönün bulunmadığını, şikâyetçi senaryosunun zaten reklam filmi çekmek için yeterli olmadığını çünkü reklam filmi senaryosunun “sahne tasarımı, koreografi, tema, senaryo, dekor, kostüm, kurgu, imaj, ana karakterler, ..., slogan, diyaloglar” gibi kendine has ayırt edici özellikleri ihtiva etmesi gerektiğini, ancak bu şekilde çalışılmış bir metnin reklam senaryosu yapılmaya elverişli özgün bir metin olarak kabul edilebileceğinin değerlendirildiğini, “...” isimli reklam filminin senaryosunun davalı şirket çalışanı ......’e ait olduğunu ve reklam filmine ait hakların reklam verene devredildiğini, davacı metninde yer alan ana karakterlerin (çalgıcı ve çocuk) davalının senaryosunda bulunmadığını, davacı metninde yer alan diyalogların çocuk ve çalgıcı arasında geçmekteyken davalının senaryosunda damat-gelin ve ... arasında geçtiğini, davacı metninde davetliler sıcakta oynamaktayken, davalı senaryosunda damat, gelin ve davetlilerin “...” çektiğini, davalı senaryosunda senaryoya özgü ve onu orijinal kılan ..., atın dansı, omuz dansı gibi koreografik detayların bulunduğunu, çalgıcıların ana karakter olmadığını, davacı metnindeki düğünün sessizliğe bürünmesinin davalı senaryosunda bulunmadığını, davacının metninden farklı olarak davalı senaryosunda davetlilere içecek dağıtılması ve herkesin canlanıp oynamaya başlaması hususunun davalı senaryosunda bulunmadığını, davalı senaryosunda düğün ambiyansı, sarı ve beyaz renk kodlarının senaryoya dâhil edilmiş ve sıra dışı bir sanatçının yöresel bir temayla sempatik bir şekilde oyunculuk sergilediğini, bu hususlar göz önüne alındığında iki metnin farklı olduğunu, davacının senaryosunu özgün kılacak detaya sahip olmadığını, Yargıtay uygulamasına göre de iki reklam filmi senaryosu arasında iltibasın var olması için bu reklam filmlerinin sahne tasarımı, koreografi, tema, senaryo, dekor, kostüm, kurgu, imaj, ana karakterler gibi başlıca tüm karakteristik özelliklerinin aynen taklit edilmek suretiyle ve iltibaslar yaratılarak gerçekleştirilmiş olması gerektiğini, somut olayda davacı metninin reklam filminin karakteristik özellikleri hususunda benzerlik göstermediğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eseri Kanunu m.15/3 hükmüne dayalı eser sahipliğinden kaynaklı eser sahipliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Dava konusu "..." isimli reklam filminin senaryosunun, davacıya ait "..." isimli doküman ile aynı veya intihal suretiyle oluşturulmuş olup olmadığı, buna bağlı olarak "..." isimli reklam filminin senaryosunun eser vasfı varsa 5846 sayılı FSEK m.15/3 hükmü uyarınca eser sahibinin davacı olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Reklam filmlerinin hukuki niteliği FSEK kapsamında düzenlemese de; hususiyetin olması durumunda reklamlar da FSEK kapsamında sağlanan korumadan yararlanabilecektir. Reklamın oluşturulma aşamasında farklı formlardaki ürünler veya unsurlar bir araya getirilmektedir. Reklam filminin bütünsel üretimine giden yolda ortaya çıkan farklı ürünler, unsurlar veya formlar kimi zaman FSEK korumasını hak edebilmektedir. Reklam kampanyasının dayandırıldığı temel fikrin, ürün ya da hizmetin tüketiciye sağlayacağı başlıca yararın kısaca anlatımı olan reklam konseptine dair FSEK’te herhangi bir hüküm bulunmamaktadır .
Bir fikri ürünün korunabilmesi için sahibinin hususiyetini taşıyacak ölçüde şekillenmiş olması şarttır. Reklamın tamamının bir hususiyet taşıması durumunda koruma tüm reklam filmi için sağlanabilecektir. FSEK m.5 hükmüne göre; sinema eseri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir. Basit ve kısa da olsa asgari olarak bir senaryo ve yönetmen bulunan reklam filmleri, eser olarak korunmak için gerekli olan diğer objektif ve subjektif şartlara da sahipse“sinema eseri” olarak FSEK korumasından yararlanabilecektir.
Reklam metni ile reklam fikri ve reklamla verilecek mesajın hedef kitleye aktarılması sağlanır. Bu aktarım ise sözel tarzda işitsel ve görsel malzemeler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu anlamda, reklam metinleri, sahibinin hususiyetini taşımak şartıyla ilim ve edebiyat eseri olarak korunabilecektir. Hatta bu korumanın sağlanması için reklamın başarılı olması da gerekmemektedir.
Davalının “...” isimli reklam metni sıcak bir günde soğuk bir içeceğin vereceği ferahlığı ve bu ferahlığın insan vücudu üzerindeki olumlu yansıması fikrini konu alan, ancak bu fikrin reklam filminde yer alacak diyaloglar, ... ve karakterlerin somutlaştırıldığı ve somut forma dönüşmüş bir kompozisyon oluşturulduğu belirlendiğinden ve bu haliyle asgari düzeyde özgünlük yer aldığı kanaatine varıldığından ilim ve edebiyat eseri vasfının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Sinema eserleri FSEK m.5 hükmüne göre her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir. Sinema eserlerinde bunlar yanında senarist ve yönetmen de bulunmalıdır. Bu özelliklere sahip olan reklam filmleri sinema eseri olarak korunmaktadır. Bu kapsamda, reklam filmlerinin kısa olması onların sinema eseri olarak korunmasına engel değildir.
Davalıya ait reklam filminin, yukarıda yer alan şartları taşıdığı, reklam filmindeki karelerin art arda dizilişi, konunun senaryoda hikâye edilişi ve diyaloglar, dekor, renk seçimi ve kurgusu da dikkate alındığında, sinema tekniğine uygun anlatım ile oluşturulmuş olduğu kanaatine varıldığından sinema eseri vasfının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının dosya kapsamında sunduğu "...” isimli dokümanda; sıcak bir günde soğuk bir içeceğin vereceği ferahlığı ve bu ferahlığın insan vücudu üzerindeki olumlu yansıması fikrini konu alan bir metindir. Çok fazla ayrıntıya yer verilmeden kısa olarak oluşturulan söz konusu doküman, karakterler arasında diyalog ve hikayenin geçtiği fiziki alana ve insanlara dair betimlemelerin kısa bir hikaye tadında anlatıldığı bir metin olması ve anlatım şekli itibariyle sahibinin hususiyetinin bulunduğu kanaatine varıldığından ilim ve edebiyat eseri vasfı bulunmaktadır.
Çalıntı veya çalma anlamına gelen intihal kavramı kısaca başkasına ait eserlerin önemli bir kısmının alınması olarak ifade edilebilir. Yargıtay 11 HD 15/05/2019 tarihli 2018/1815 E., 2019/3810 K. sayılı kararında “…5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca fikir değil ifade korunmakta olup diğer bir anlatımla ortaya çıkmış eserin bizzat kendisi korunmaktadır. Eserin ortaya çıkmasına esas olan fikrin yani düşüncenin korunması söz konusu değildir. O nedenle 5846 sayılı FSEK uyarınca daha önce ortaya çıkmış bir eserin aynısı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin oluşturulması ve yayım konusu yapılması hukuka aykırı olarak kabul edilirken, bu eserden esinlenilerek işleme hakkı kapsamına girmeyecek şekilde yeni bir eser oluşturulması ve yaymaya konu edilmesi hukuka uygun ve meşru bir davranış olarak değerlendirilecektir...” ifadelerine yer vermiştir.
Fikir ve sanat eserleri hukukunda yer alan kavramlardan biri de fikir örtüşmesidir. Fikir örtüşmeleri, intihalden farklıdır. Farklı kişilerin farklı veya aynı zamanlarda hemen hemen aynı konuda, aynı düşünceyle eser ortaya çıkarması durumunda fikir örtüşmesi gündeme gelmektedir .
Dava konusu somut olayda tanıtımı yapılmak istenen ürün soğuk meşrubat ürünüdür. Bu anlamda bu tarz içecek reklamlarında esas olarak vurgulanmak istenen husus, içeceklerin verdiği ferahlık ve canlılıktır. Birçok içecek bu fikir ile ifade edilmeye ve vurgulanmaya çalışılır. Bu nedenle reklamlar bakımından önemli olan husus, fikrin ifade ediliş tarzı, yani söyleniş biçimi ve bu biçimdeki özgünlüktür.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda, soğuk tüketilen içecek reklamlarında sıcak bir ortamda susuz/içeceksiz kalmış veya sıcaktan bitkin düşmüş insanların tanıtılan ürünü tüketmesiyle birlikte canlanıp ferahlaması fikri yaygın olarak kullanılan bir fikirdir. Bu nedenle bu tür reklamlarda bu fikrin benzeşmesi, reklam filmleri veya metinleri arasında intihali meydana getirmemektedir.
Belirtilen açıklamalara göre somut olayda yapılan incelemede; Davacı metnindeki ana karakterler çocuk ve çalgıcı olup diyalog ikisi arasında geçmekte ve esas olan metindeki karakterlerin her yolu denemesine rağmen ferahlayamamaları, ancak sadece metinde geçen çocuğun dağıttığı içecek ile ferahlama ve canlılık seviyelerine ulaştıkları olgusudur. Bu kapsamda davacı metninin vurucu noktası; sıcaktan bunalan çalgıcının çalmayı bırakarak düğünün durmasıdır. Çocuğun soğuk içecek dağıtması ile düğün kaldığı yerden devam etmektedir. Davalı metninde ise esas karakterler damat, gelin ve ünlü bir sima olup gelinin kendi kendine yaptığı serzenişten sonra ortaya çıkan ünlü simanın, reklam metninde yer verilen "..."ı söyleyerek gelinin serzenişe cevap olarak içeceği uzatması şeklinde ilerlemektedir. Davalı reklam metninin vurucu noktası ise; bu ünlü kişinin masalsı bir kahraman gibi düğün yerine atla gelmesi ve sıcaktan bunalmış gelin ve damada içecek ikram etmesidir. Reklamlarda ünlü simanın kullanılması durumlarında, ünlü sima ön planda olacak şekilde kurgulandığından, metnin senaryosu ve mekan geri planda kalmaktadır. Bu kapsamda, her iki metinde yer alan tek ortak unsur; kır düğünü ve sıcaktan bunalmış kişilerin reklamı yapılan soğuk meşrubat ürününü tüketerek ferahlamalarıdır. Soğuk meşrubat ürünlerine dair reklamlarda “ferahlık” reklam filmlerinin çıkış noktasıdır. Bu kapsamda, soğuk içecek reklamlarındaki içeceğin insanı ferahlatması fikrinin ve bu tarz reklam filmlerinde sıkça kullanılan yaz mevsimi ortamıyla metinler arasındaki ortak unsur olan toplu etkinlik/düğün fikrinin herkesin aklına gelmeyecek şekilde formüle edilmemiş olması; metinlerde yer alan karakterler ve diyalogların farklılığı ile metinler arasındaki üslup ve ifade ediliş farklılığı birlikte dikkate alındığında ancak metinler arasında fikir örtüşmesi olabileceği ve fikir örtüşmelerinin ise intihale sebebiyet vermediği; dolayısıyla davalının reklam filminin ve senaryosunun davacıya ait dokümanın kullanılarak intihal yoluyla meydana getirilmediği ve her iki eserin de birbirinden farklı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle; davacıya ve davalıya ait metinlerin birbirinden farklı ve bağımsız olduğu kanaatine varıldığından, “...” isimli reklam filminin senaryosu üzerinde davacının eser sahipliği sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç, 136,50 TL posta, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.245,30 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ... REKLAMCILIK A.Ş.'nin yapmış olduğu 7,80 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ... REKLAMCILIK A.Ş.'ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, Davacı ... ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/01/2021

UYAP Entegrasyonu