Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 3. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/24
KARAR NO : 2022/283

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
DAVA:
Davacı vekili 21/01/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin .... sayılı ....com" ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "....com" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, ... kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkillerinin sahibi bulunduğu “www...com” alışveriş sitesi üzerinden e-ticaret faaliyetleri gerçekleştirdiğini, bu kapsamda tüketicilere satıcı sıfatıyla doğrudan kendisi ürün ve hizmet satışı yaptığını, aynı zamanda aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile üçüncü kişi tacirlere de ürünlerini tüketicilere ulaştırmak için gerekli alt yapı ve platformu sağladığını, “....com” markasının müvekkilleri adına tescilli “...” ve “...” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verir nitelikte olduğunu, müvekkilleri şirkete ait “...” markalarının tanınmış markalar olduğunu ve yoğun kullanım sonucu yüksek ayırt edicilik vasfına haiz olduğunu, “...” ve “...” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan “....com” markasının tesciline izin verilmesinin müvekkillerinin emek ve zaman harcayarak itibar edindirdiği markalarının ayırt edici vasfının zedelenmesine neden olacağını, müvekkillerine ait “...” ve “...” markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “....com” ibaresinin tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini belirterek, TÜRKPATENT YİDK'nun ... sayılı kararın iptali ile dava konusu ... başvuru numaralı "....com" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf markalarının eşya listesi açısından değerlendirme yapılacak olursa, başvuru markasının eşya listesi kapsamında 29. sınıfta yer alan mallar için tescil talebinde bulunulduğu, buna karşın davacı markalarının eşya listesi kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin ise farklı tür mal ve hizmetler olduğunu, Kanun hükmünün aradığı ilk koşulun bulunmadığını, davacı markaları ile davalı markasında ortak unsurun “...” ibaresi olduğunu, söz konusu ibarenin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, başvuru markasında yer alan “...” ibaresinin, kavramsal bir bütünlük arz ettiğini, “...” ve “...” ibarelerinin bitişik kullanılması ile anlamsal açıdan farklı bir ibare oluşturulduğunun görüldüğünü, bu itibarla başvuru markasının, tüketici tarafından bütüncül olarak tek bir ibare olarak algılanacağının açık olduğunu, davacı tarafın, markaların benzer olduğu iddiasına katılmanın mümkün olmadığını, davacı markaları ile davalı markasının ortak unsurunun “...” ibaresi olsa da, benzerlik değerlendirmesi sırasında markaların bütün olarak bıraktığı genel izlenimin dikkate alınmasının esas olacağını, markaların parçalara bölünmesi suretiyle benzerlik değerlendirilmesi yapılmasının mümkün olmadığını, başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca reddini gerektirecek haklı ve geçerli bir sebep bulunmadığının görüldüğünü beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şahıs vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın haiz olduğu "..." adlı markanın isminde geçen "..." ibaresinin salt kendi şirket markalarına ait olabileceğini ve başka türlü kullanılmasının imkansız olduğunu düşünmenin ticaret hayatının olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, "..." kelimesinin Türk Dil Kurumu karşılığı incelendiğinde kelimenin bir zamir olduğu, bir şeyi oluşturan parçaların tümü manasına geldiğini, böylesine genel ve günlük hayatta sıkça kullanılan bir kelimenin sırf davacı tarafın haiz olduğu şirketin markasının isminin başında bulunmasından dolayı herhangi bir şekilde kullanılamayacağını düşünmenin, tabiri caiz ise "..." kelimesine "ambargo" koymanın fikri ve de sınai açıdan herhangi bir açıklanabilirliği bulunmadığını, "..." ismi ile "....COM" ibaresinde mevcut bulunan ".COM" ibaresinin dahi iki marka arasında bulunan ayırt ediciliğin saptanması açısından yeterli bir husus olduğunu, müvekkilinin ''....com” ibaresinin logosu ile davacı taraf şirketinin haiz okluğu "...” logosunun hiçbir benzer özelliğe sahip olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Davanın dava başvurusu olan ... sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan ... sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 21/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 21/01/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 12/07/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "...Davaya konu 2020 63732 sayılı davalı şahıs markasının dava konusu edilen 29. sınıfta yer alan mallarının, davacı şirketin itirazına ve hükümsüzlük talebine dayanak yukarıda listelenen markalarında yer alan hizmetler ile benzer nitelikte olduğu, davaya konu 2020 63732 sayılı davalı şahıs markası ile davacı şirketin itirazına ve hükümsüzlük istemine dayanak yukarıda listelenen markaları arasında benzerlik ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davacı yan markalarının, SMK’nun 6/5. madde kapsamındaki tanınmış marka korumasından yararlanamayacağı..." ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru'nun ... başvuru numaralı "....com" ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29.sınıftaki "29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri." mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise .... sayılı "....com", "....com .... "....com" ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 09, 11, 20, 21, 24, 26, 35, 38, 42, 45.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, iltibas ihtimali varlığının ilk şartı olan malların/ hizmetlerin aynılığı/benzerliği kriterinin, somut uyuşmazlık açısından, dava konusu markanın, dava konusu edilen malları açısından sağlanmış olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış "....com" ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı "....com", "....com türkiye'nin en büyük online alışveriş merkezi şekil", ....com" ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davaya konu marka kelime + şekil unsurunu birlikte içermekle bu hali ile bileşke marka olduğu, davacı yanın itiraza ve hükümsüzlük talebine mesnet markalarının ise kelime ve kelime + şekil unsuru içerdiği, davacı markalarında ortak unsurun “...” ve “...” ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Taraf markalarında ortak/ benzer olduğu iddia olunan “...” ibaresinin ise Türkçe bir ibare olduğu, bütünü, tamamı, tümü, cümlesi anlamlarına geldiği sonucuna varılmıştır.
Davaya konu markanın “....com” ibaresinden oluştuğu, söz konusu ibarenin “...”, “...” ve “.com” şeklinde bölünebileceği, ilk olarak markada yer alan “.com” ibaresinin “alan adı” uzantısı olduğu, bir internet sitesinin, internet üzerindeki adres uzantısını tarif ettiği, “...” ibaresinin ise “asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler, yemek dışında yenilen yaş veya kuru yemiş vb. şeyler, atıştırmalık” anlamlarına geldiği, “...” ibaresinin birleşik kelime veya birleşik sözcük olarak nitelendirilemeyeceği, diğer bir deyiş ile Türkçede yeni bir kavramı karşılamak amacıyla oluşmuş bir ibare olmadığı, bu hali ile yeni bir anlam ortaya çıkarmadığı, “...” ve “...” ibarelerinin anlamlarının muhafaza edildiği, “...” ibaresinde de “...” ve “burada” ibarelerinin birleşiminin söz konusu olduğu, zarf olan “burada” ibaresinin “bu yerde” anlamına geldiği, bu hali ile her iki markada da vurgunun “...” ibaresi üzerinde toplandığı sonucuna varılmıştır.
İşitsel açıdan yapılan karşılaştırmada, taraf markalarından yer alan “...” ibaresinin okunuşunun aynı olacağı, markalarda yer alan diğer ibarelerin ise aynılık derecesini düşüreceği, davaya konu markanın “..” şeklinde okunacağı, davacı yanın 2011/95367, 2015/66566, T/02598 sayılı markalarının da “.com” unsurlu olduğu, bu hali ile “.. KOM” şeklinde okunacağı, bu hali söz konusu markaların davacı yanın diğer markalarına göre, işitsel açıdan bir adın daha benzer olduğu, davacı yanın diğer markaları açısından ortak “...” ibaresi dışında aynılığın bulunmadığı, bir hecenin diğer hecelere, bir kelimenin diğer kelimelere göre daha etkin söylenmesine vurgu denilmekle, vurgunun, anlatılanların önemini artırdığı, karşıdaki kişinin dikkatini ve ilgisini çektiği bilinmekle, Türkçede genel kuralın birleşik sözcüklerde ve birleşik sözcük olduğu unutulmuş eski birleşik sözcüklerde vurgunun son hecede değil, ilk sözcüğün son hecesinde olduğu kabul edilmekle, taraf markalarındaki vurgunun ortak ibare üzerinde kaldığı, taraf markalarının aynı/ortak ibare ile başlamalarının işitsel açıdan markaları birbirlerine yakınlaştırdığı sonucuna varılmıştır.
Görsel olarak yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime ve şekil unsurunu birlikte içerdiği, beyaz zemin üzerine tek satıra gelecek şekilde, iki ayrı renkte ve kendine özgü yazı karakteri ile yeşil ve turuncu “....com” ibaresini içerdiği, aynı renk tonları ile yaprak formunda şeklin bulunduğu, davacı markalarından ... tescil numaralı markalarda sadece kelime unsurlarının bulunduğu, kullanılan renkler, yazı karakteri, zemin, kompozisyon figüratif özellikler yüklese de, markaların genel olarak kelime markası olduğunun kabul edildiği, 2011/95367 ve T/02598 sayılı markaların benzer nitelikte olduğu, beyaz zemin üzerine şekil ve altında kendine özgü yazı karakteri ile “....com” ibaresini içerdiği, davacı yanın diğer markaların ise “...”, “....com”, “...” ortak ibareli olduğu, “...”, “....com”, “...” ibaresi ile birlikte “...” ibarelerinin yer aldığı, taraf markalarında ortak olarak yer alan “...” ibaresinin markaları görsel olarak da birbirlerine benzer hale getirdiği, markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; taraf markalarında gerek anlamsal, gerek işitsel gerek de görsel olarak ön plana çıkan unsurlardan bir tanesinin “...” ibaresi ile “.com” ibaresi olduğu, ortak olarak yer alan ibarelerin anlamlarının aynı oluşu, davaya konu markada “...” ibaresi ile birlikte “cerez” ibaresinin yer alması, bu hali ile anlamın “...” ibaresi üzerine düşmesi, işitsel olarak da vurgunun “...” ibaresinde oluşu, davaya konu markanın “... ...” ibaresinden çok internet sitesi alan adı olan “....com” alan adı şeklinde oluşu, davacının da aynı doğrultuda “....com” ibareli markalarının varlığı ile görsel olarak da benzer “...” ibaresinin markaları birbirine yaklaştırmış, her iki taraf markasında da benzer renklerin yer alması söz konusu benzerliği pekiştirmiş, davaya konu markada yer alan şeklin ise bu benzerlik derecesini düşürmeye yetmediği değerlendirilmekle taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzerlik bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Somut olayda, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden, tüketici işlemi ya da tüketiciye yönelik uygulamaların her aşamasında makul düzeyde bilgiye sahip olan gerçek veya tüzel kişi olan ortalama tüketici açısından taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı görmesi halinde, bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanma tehlikesi bulunmaktadır. Markaların detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak olan orta düzeydeki tüketiciler, markalar arasında bir irtibat kurabilir, davalı markasını, davacı markaları ile bağlantılı bir marka olarak algılayabilirler. Hitap edilen/hedeflenen tüketici / alıcı kesimi için yapılan değerlendirmede, potansiyel alıcı veya kullanıcı kitlesi, bu kimselerin eğitim ve mesleki bilgi düzeyi, malı satın alırken gösterecekleri dikkat ve özenin derecesi ve satın alma kararı verirken harcayacakları süre kapsamında taraf markalarının bağlantılı olarak kabul edilme ihtimali olabileceği kanaatine ulaşılmıştır. Diğer bir deyiş ile; Taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzer olması, markaların bütünsel algısı bakımından ilgili tüketici nezdinde ilişkilendirilme tehlikesini gündeme getirmektedir. Bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurmasının mümkün olduğu kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, Somut olayda, davacı şirket markalarının tanınmışlık düzeyine ulaştığını gösterir nitelikte, piyasa araştırması, satış rakamları/faturaları, reklam faaliyetleri ve medya görsellerine dosya kapsamında kısmen de olsa yer verilmiş olup, davacı yana ait T/02598 tescil numaralı ve “şekil” işaretli tanınmış markası bulunduğu, markanın internet alışveriş sitesi aracılığı ile elektronik ticaret sektörü içerisinde tanınmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Davalı şahıs başvurusu ile davacı şirkete ait “...”, “...”, “....com” ibareli markaları arasında benzerlik tespit etmiş olmakla birlikte, davalı şahsın markasında yer alan 29. sınıf mallar ile tanınmış markanın ilgili sektörü arasında bağlantılı olmadığı, bu nedenle haksız yararlanma ihtimalinin olmadığı, davacı marka sahibinin dava konusu markanın tescilinden zarar görme, itibarında zarar meydana gelme ihtimalinin gerçekleşmediği, davalı yanın tescil talebi ile davacı şirket markalarına yanaşacağı yönünde bir kanaat oluşmadığı değerlendirilmiş, davacı yanın 6769 sayılı SMK m.6/(5) kapsamındaki korumadan yararlanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK'nun ... sayılı kararının iptaline,
3-... sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.671,88 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2022
Katip ...
¸

Hakim ...
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 198,98.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.300,00.-TL
Toplam 2.671,88-TL

UYAP Entegrasyonu