Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 3. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/373
KARAR NO : 2022/258

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2022
DAVA:
Davacı vekili 13/12/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ... sayılı ve "...." ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “...” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, ... kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa “...” ibareli marka başvurusunun, müvekkilleri adına tescilli başta tanınmış “...” markası olmak üzere “...” ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, tescili halinde halk nezdinde iltibas yaratacağını, müvekkillerinin sahibi bulunduğu “www...com” alışveriş sitesi üzerinden e-ticaret faaliyetleri gerçekleştirmekte ve bu kapsamda tüketicilere satıcı sıfatıyla doğrudan kendisinin ürün ve hizmet satışı yaptığını, aynı zamanda aracı hizmet sağlayıcı sıfatı ile üçüncü kişi tacirlere de ürünlerini tüketicilere ulaştırmak için gerekli alt yapı ve platformu sağladığını, “...” markasının müvekkilleri adına tescilli “...” ve “...” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verdiğini, müvekkilleri şirkete ait “...” markalarının tanınmış markalar olduğunu, yoğun kullanım sonucu yüksek ayırt edicilik vasfına haiz olduğunu, müvekkilleri şirketin tanınmış “...” markalarının sahibi olduğunu, T/02598 sayı ile TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka statüsünde korunduğunu, “...” ve “...” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan “...” markasının tesciline izin verilmesinin, müvekkillerinin emek ve zaman harcayarak itibar edindirdiği markalarının ayırt edici vasfının zedelenmesine neden olacağını, müvekkillerine ait “...” ve “...” markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “...” ibaresinin tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini, davalı yana ait “...” ibareli marka başvurusunun Türk Ticaret Kanunu anlamında haksız rekabet de oluşturduğunu belirterek, TÜRKPATENT YİDK'nun ... sayılı kararın iptali ile dava konusu ... başvuru numaralı “...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; 6769 s. SMK m. 6/1 hükmünde aranan şartların somut olayda gerçekleşmediğini, davaya konu marka başvurusu ile davacı adına kayıtlı itiraza mesnet markaların incelemesinde ortak unsurun “...” ibaresi olduğunu, markalar arasında başkaca ortak unsur bulunmadığını, TDK sözlüğünde yapılan incelemede “...” ibaresinin “bütünü, tamamı, tümü, cümlesi” anlamını taşıdığını, “...” ibaresinin günlük dile yerleşmiş, herkesçe anlamı bilinen ve ayırt ediciliği düşük bir kelime olduğunu, davacı tarafından yaratılmış, fantezi bir ibare olmadığını, “...” kelimesinin ticari ve günlük hayatta yaygın kullanımı, anlamı ve tasviri niteliği de dikkate alındığında ve özellikle tescil kapsamında yer alan hizmetlerde, kelime olarak ayırt edici niteliğinin doğuştan düşük olduğunun görüleceğini, dava konusu markada şekil ibaresinin kullanıldığını, “...” ibaresine vurgu yapılmadan “sana” ibaresinin eklenmesi ile markaya yeterli ayırt ediciliği katıldığını, davacı markasından uzaklaşıldığını, Sınai Mülkiyet Kanunu m. 6/5 hükmü kapsamında ret koşullarının oluşmadığını, kötüniyete dayalı iddiaların ispatlanamadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şahıs cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ...’ın, “...” markası adı altında konsept hediye kutularının satışı ve ticaretini yaptığını, müvekkillerinin, dava konusu edilen, ... numaralı “...” ibareli markasını, 16. ve 35. sınıflar için tescil talebinde bulunduğunu, markanın, ticaret hayatında yeni bir hediye konsepti olan "hediye kutusu” ürünlerinde kullanıldığını, ticari faaliyetlerini, “https://....com/” URL uzantılı web sitesi üzerinden gerçekleştirdiğini, Instagram platformunda “https://www.instagram.com/hepsisanacom/” URL uzantılı profil ile yer aldığını, davacı yanın “...” ve “...” unsurlu markaları ile, müvekkillerinin “...” markası arasında, görsel ve işitsel açıdan, sonuçta genel görünüm itibariyle herhangi bir benzerlik olmadığını, tüketiciler yönünden birbirleriyle iltibas (karışıklık) yaratacakları iddiasının, hatalı ve tutarsız bir iddia olmaktan öteye gidemediğini, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadığını, markalarda ortak olduğu iddia edilen “...” sözcüğünün, ayırt edici gücü son derece zayıf, anlamı herkes tarafından bilinen, hiç kimsenin doğrudan tekeline bırakılmaması gereken bir ibare olduğunu, "..." ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacak, çok genel ibare bir ibare olduğunun örnek tescillerin varlığı karşısında apaçık ortada olduğunu, davacı yanın müvekkili markasının tescilinin devamı durumunda seri marka algısı oluşacağına ilişkin iddialarının dayanaksız kaldığını, markaların hitap ettiği tüketici kesiminin birbirinden farklı olduğu, davacı tarafın, müvekkilinin “...” ibareli kullanımlarının, “...” ibareli tanınmış markasının ayırt edicilik niteliğine nasıl zarar verdiğini, bu durumdan davacı şirketin nasıl zarar gördüğünü somut bir şekilde ispatlayacak hiçbir delili dava dosyasına sunmadığını, davalı müvekkilin dava konusu markayı sadece tescil ettirmiş olması fiilinin, markaların benzer olmaması hususu da dikkate alındığında kötü niyetli sayılmasının mümkün olmadığını davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan ... sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan ... sayılı kararının iptali istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 14/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 13/12/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 23/06/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "...Davaya konu ... sayılı davalı şahıs markasının dava konusu edilen 16. ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerinin, davacı şirketin itirazına ve hükümsüzlük talebine dayanak yukarıda listelenen markalarında yer alan mal ve hizmetler ile aynı / aynı tür veya benzer olduğu, davaya konu ... sayılı davalı şahıs markası ile davacı şirketin itirazına dayanak yukarıda listelenen markaları arasında benzerlik ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, Davaya konu ... sayılı davalı şahıs markası ile davacı şirketin hükümsüzlük talebine dayanak yukarıda listelenen markaları arasında benzerlik ve bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, Davaya konu ... sayılı davalı şahıs markasının, davacı şirketin tanınmış markası karşısında 35. sınıfta yer alan hizmetleri açısından haksız bir yarar sağlayabileceği, tanınmış markanın bu nedenle zarar görebileceği ve/veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği..." ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru'nun ... başvuru numaralı “...” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 16, 35.sınıftaki "16 Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler.Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri.Matbaa ve ciltleme malzemeleri.Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar.Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.Büro makineleri.Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise ... sayılı ve "....com", "....com ...com" ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 09, 11, 18, 20, 21, 24, 26, 35, 39, 41, 42, 45.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu marka ile davacı yanın benzer mal ve hizmetler içeren markaları karşılaştırıldığında, dava konusu marka kapsamında aynı/aynı tür ve/veya benzer mal ve hizmetler ile birlikte, kullanım amaçları, işlevleri ve birbirleri ile olan ilişkileri (alternatif veya tamamlayıcı olması) bakımından yapılan değerlendirmede, davaya konu markanın dava konusu edilen 16. sınıfta yer alan mallarının tamamının, davacı yanın markalarında yer alan ve yukarıda işaretlenen hizmetler ile benzer olduğu, 35. sınıfta yer alan hizmetlerin ise aynı veya aynı tür olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “...” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı "....com", "....com türkiye'nin en büyük online alışveriş merkezi şekil", "... ...! şekil", "....com" ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davaya konu markanın kelime şekil unsurunu içerdiği, bu hali ile bileşke marka olduğu, davacı yanın itiraza ve hükümsüzlük talebine mesnet markalarının ise kelime ve kelime+ şekil unsuru içerdiği, davacı markalarında ortak unsurun “...” ve “...” ibaresi olduğu görülmüştür.
Benzer olduğu iddia olunan “...” ibaresinin ise Türkçe bir ibare olduğu, bütünü, tamamı, tümü, cümlesi anlamlarına geldiği, davaya konu markanın “...” ibaresinden oluştuğu, bu ibarenin tek başına bir anlamının olmadığı, “...” ve “sana” ibarelerinin birleşiminden türetildiğinin kabul edilmesi halinde, “sana” ibaresinin ise “sen” zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi olduğu, bu hali ile zamir olan “sana” ibaresinin markada yer alan “...” ibaresine anlamsal vurgu yaptığı, “...” ibaresinde de “...” ve “burada” ibarelerinin birleşiminin söz konusu olduğu, zarf olan “burada” ibaresinin “bu yerde” anlamına geldiği, bu hali ile her iki markada da vurgunun “...” ibaresi üzerinde toplandığı, davalı TÜRKPATENT ve davalı şahıs savunmalarında “...” ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu belirtmekle, bu noktadan sonra yapılan incelemede, taraf markalarında ayırt edici olmayan veya ayırt edici gücü zayıf olan ibare/ ibareler olup olmadığını tespiti yapılmıştır.
Asıl kural, ayırt edici gücü zayıf olsa da, minimum tescil edilebilirlik şartını yerine getiren kelime unsurlarının tescil edilmesinin olağan olduğu şeklindedir. Buna karşın söz konusu durumun, bu markaların koruma kapsamlarının geniş olduğu anlamına gelmediği, bu tip markaların sınırlı koruma kapsamından yararlanması gerektiği kabul edilmektedir. Uygulamada sıklıkla atıf yapılan EUIPO Temyiz Kurulunun R 1511/2016-4 sayılı kararında, markaların ortak olarak içerdikleri unsurun ayırt edici niteliğinin düşük olması haline ilişkin ilkeleri saymış, bu kapsamda, eğer markalar ayırt edici niteliği düşük olan bir unsuru ortak olarak içeriyorsa, karıştırılma olasılığı değerlendirmesi, ortak olmayan unsurların markanın bütünsel olarak oluşturduğu izlenime etkisi hususuna odaklanacağı, değerlendirmede ortak olmayan unsurların benzerlikleri – farklılıkları ve ayırt edici niteliklerinin dikkate alınacağını kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, taraf markalarında yer alan ortak “...” ibaresinin, uyuşmazlık konusu sınıflar açısından, bir vasfı ya da karakteristik özelliği tasvir etmediği, diğer bir deyiş ile ayırt edici özelliğe sahip olduğu fakat söz konusu ayırt ediciliğin, gerek ticaret alanında, gerek de günlük kullanım içerisinde sıklıkla kullanılan bir ibare oluşu nedeni ile anlamsal açısında düşük düzeyde kaldığı sonucuna varılmıştır. Diğer taraftan, davacı yanın “...” esas unsurlu markaları açısından, ayırt edicilik düzeyinin yüksek olduğu kabul edilmektedir. Bu noktada, davacı yanın “...” ve “...” ibareli markaları ayrı ayrı dikkate alınmıştır.
Görsel olarak yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime ve şekil unsurunu birlikte içerdiği, beyaz zemin üzerine siyah tonlarda iki ayrı satırda, üstte şekil ile altında çentiksiz yazı karakteri ile “...” ibaresinin yer aldığı, markada ibarenin ön plana çıktığı, davacı markalarından ... tescil numaralı markaların kelime markası olduğu, beyaz zemin üzerine tek satıra gelecek şekilde, farklı renk, yazı karakteri ve büyüklüklerde, ... tescil numaralı markaların görüldüğü, “...”, “....com”, “...” ibaresi ile birlikte “...” ibarelerinin yer aldığı, taraf markalarında ortak olarak yer alan “...” ibaresinin markaları görsel olarak da birbirlerine benzer hale getirdiği kanaatine varılmıştır.
İşitsel açıdan yapılan karşılaştırmada ise, taraf markalarından yer alan “...” ibaresinin okunuşunun aynı olacağı, markalarda yer alan diğer ibarelerin ise aynılık derecesini düşüreceği, “...” / “hespiburada” ibareleri açısından ortak “...” ibaresi dışında aynılığın bulunmadığı, bir hecenin diğer hecelere, bir kelimenin diğer kelimelere göre daha etkin söylenmesine vurgu denilmekle, vurgunun, anlatılanların önemini artırdığı, karşıdaki kişinin dikkatini ve ilgisini çektiği bilinmekle, Türkçede genel kuralın birleşik sözcüklerde ve birleşik sözcük olduğu unutulmuş eski birleşik sözcüklerde vurgunun son hecede değil, ilk sözcüğün son hecesinde olduğu kabul edilmekle, taraf markalarındaki ortak ibare üzerinde kaldığı kanaatine varılmıştır.
Markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında; markalarda ortak olarak yer alan ibarelerin anlamlarının aynı oluşu, davaya konu markada “...” ibaresi ile birlikte “sana” ibaresinin yer alması, bu hali ile anlamın “...” ibaresi üzerine düşmesi, işitsel olarak da vurgunun “...” ibaresinde oluşu ile görsel olarak da benzer “hespi” ibaresinin markaları birbirine yaklaştırması ve davaya konu markada yer alan şeklin bu benzerlik derecesini düşürmeye yetmediği birlikte değerlendirildiğinde taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzerlik bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olayda da, tüketicide mevcut olan güven nedeniyle, üçüncü kişilerde, başvuruya konu marka ile tescili talep edilen 35. sınıftaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler.Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri.Matbaa ve ciltleme malzemeleri.Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar.Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları.Büro makineleri.Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin tanınmış marka sahibi tarafından sunulduğu hissi uyanabileceği, haksız yararlanma ihtimalinin gerçekleştiği, diğer taraftan 16. sınıfta yer alan “Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitimöğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar.” mallarının ise davacı yanın tanınmış markasının bulunduğu sektör ile bağlantılı olmadığı, bu sınıfta yer alan mallar açısından haksız yararlanma ihtimalinin gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK'nun ... sayılı kararının iptaline, ... sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK'nun ... sayılı kararının iptaline,
3-... sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harçta düşümü ile 21,40 TL bakiye harcın davalılardan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.632,58 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/09/2022
Katip ...
¸

Hakim ...
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 127,10.-TL
Posta Masrafı 205,48.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.300,00.-TL
Toplam 2.632,58-TL

UYAP Entegrasyonu