Loading Logo

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 3. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ... 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
...
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/146
KARAR NO : 2021/66

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 28/04/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2021

İDDİA:
Davacı vekili 28.04.2020 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ... sayılı ve "...", "... çiğköfte", "... ... sütlü tatlı", "... ...", "... ... - ... ...", "... ...", "... ... çiğköfte", "...", "...", "...", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... ... çiğköfte-... ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte -... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... çiğköfte", "... çiğköfte ... ...", "... ... şekil", "... ... çiğköfte", "..." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "..." ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, ... kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin uzun yıllardan beri “...', '... çiğköfte” markası ve ticari unvanı çiğ köfte restoranları işletmekte ve franchise verdiğini, müvekkil şirketin çiğköfte imalatı yaptığını, ürünlerini ve markasını tüketiciler ile buluşturduğu ve her biri aynı marka ile hizmet veren 400 adet restoran ile hizmet verdiğini, imalat ve ticaretini yaptığı ... çiğköfte ürünlerinin ülke çapında hatırı sayılır satış rakamlarına ulaştığını, yurtdışında ve çevre ülkelerden bayilik talepleri geldiğini, markasının tanınırlığının her geçen gün daha da arttığını, markalarının tanıtımı için önemli miktarda reklam ve görsel materyal yatırımı yaptığını, müvekkili şirketin '...' esas unsurlu markalarının 29., 30. ve 43.sınıflarda tescilli olduğunu, davalı markasının ise '...' şeklinde olup 29. Sınıftaki mal ve hizmetleri kapsadığını, müvekkili markası ile davalı markasının aynı sınıflar için tescil edildiğini, davalının tescil başvurusu yaptığı '...' markasının esas unsurunun müvekkilinin ... ibaresi ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının ve müvekkilinin sunduğu hizmet ve ürünlerin 'lüks' olmadığını, uygun fiyatlı ürünler olduğunu, dikkat düzeyi düşük ortalama tüketicinin müvekkili markası ile davalı markasını karıştırma ihtimalinin yüksek olduğunu, ... ve ... ibarelerinin yazılış okunuş ve görsel olarak çok benzer olduklarını ve tüketicinin ilk bakışta farklı markalar olduğunu anlamasının beklenemeyeceğini, davalı markasının tüketiciye müvekkilinin yeni bir seri markası izlenimi vereceğini, davalının müvekkili şirketin markasını taklit ettiğini, davalı markasının yeniliği ve ayırt ediciliğinin olmadığını, müvekkili şirket markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olması nedeniyle tüketici nezdinde ürünlerin menşei hakkında yanlış intiba uyandıracağını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun ... sayılı kararının iptaline ve ... sayılı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu "..." ibareli başvuru ile davacının itirazına esas "..." esas unsurlu markalar arasında görsel, kavramsal ve anlamsal bir benzerlik bulunmadığını, markaların görsel, işitsel, kavramsal ve bütün olarak ortaya çıkan izlenimleri bakımlarından tamamen birbirlerinden farklılaştığını, ilgili tüketicilerin başvuruya konu marka ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaları bütüncül algı çerçevesinde farklı ticari kaynaklardan gelen birbirinden farklı markalar olarak algılayacaklarını, başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar bütünüyle bıraktıkları izlenim itibarıyla ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Rıdan Mendeş'e usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şahsa ait ... sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun ... sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait ... sayılı, "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 03.04.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 28.04.2020 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait ... sayılı ve "...", "... çiğköfte", "... ... sütlü tatlı", "... ...", "... ... - ... ...", "... ...", "... ... çiğköfte", "...", "...", "...", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... ... çiğköfte-... ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte -... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... çiğköfte", "... çiğköfte ... ...", "... ... şekil", "... ... çiğköfte", "..." ibareli markanın, davalı şahsın ... sayılı ve "..." ibareli başvurusu yönünden SMK’nın 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre ... sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen ... sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahsın 11/06/2019 tarihinde "..." ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 29.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının ... sayılı ve "...", "... çiğköfte", "... ... sütlü tatlı", "... ...", "... ... - ... ...", "... ...", "... ... çiğköfte", "...", "...", "...", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... ... çiğköfte-... ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte -... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... çiğköfte", "... çiğköfte ... ...", "... ... şekil", "... ... çiğköfte", "..." ibareli marka ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun ... sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 23.12.2020 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "Davacı markası kapsamında yer alan tüm mallar (Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri: işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); havyar; kurutulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, dondurulmuş et ürünleri, sucuk, salam, sosis, döner, köfte, pastırma, kokoreç) açısından; taraf markalarının mallarının aynı tür/benzer olduğu, Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, Taraf markaları arasında işaret benzerliği bulunmaması karşısında davacının ileri sürdüğü önceye dayalı hak ve tanınmışlık ile ilgili tescil engellerinin somut uyuşmazlığa uygulanma imkanı bulunmadığı, Kötüniyet hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu" ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru'nun “..." ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29.sınıftaki "29.01 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri: işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); havyar; kurutulmuş, pişirilmiş,tütsülenmiş, dondurulmuş et ürünleri, sucuk, salam, sosis, döner, köfte, pastırma, kokoreç" mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise ... sayılı ve "...", "... çiğköfte", "... ... sütlü tatlı", "... ...", "... ... - ... ...", "... ...", "... ... çiğköfte", "...", "...", "...", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... ... çiğköfte-... ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte -... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... çiğköfte", "... çiğköfte ... ...", "... ... şekil", "... ... çiğköfte", "..." ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 29, 30, 43. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, 29.sınıfın 01. alt sırasında yer alan malların, davacının itiraz gerekçesi ... sayılı "..." ibareli; ... sayılı "... ÇİGKÖFTE" ibareli, ... sayılı "... ... Çiğköfte+şekil" ibareli markaları kapsamında 29.01 alt grubunda yer alan malları aynı şekilde içermekte olduğu, markalar arasında söz konusu mallar bakımından aynılık/benzerlik bulunmaktadır. Yine davaya konu marka başvurusu kapsamında yer alan 29.01. sınıftaki malların davacının itiraza konu markalarının 43. Sınıftaki “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri” ile de ilişkili mallar olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “..." ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı "...", "... çiğköfte", "... ... sütlü tatlı", "... ...", "... ... - ... ...", "... ...", "... ... çiğköfte", "...", "...", "...", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... ... çiğköfte-... ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte-... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte -... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... ... çiğköfte ... ... çiğköfte", "... çiğköfte", "... çiğköfte ... ...", "... ... şekil", "... ... çiğköfte", "..." ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu ... sayılı marka; beyaz zemin üzerine tüm harfleri büyük olacak şekilde düz yazım karakteri ile yazılmış ... ibaresinden oluşmuştur. Marka bir kelime markası olup herhangi bir şekil unsuru barındırmamaktadır.
Davalı markaları incelendiğinde; bir kısmının beyaz zemin üstüne siyah renkte düz yazı karakteri ve büyük harf ile yazılmış, bir kısmı farklı şekil unsurlarından oluşan ... kelimesi ile bu kelimenin başına, sonuna eklenmiş Çiğköfte, ..., ..., group, grup, acının en tatlı, ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... acının en tatlı, bulgurluköfte kelimelerden oluşmaktadır. Markaların bir kısmı ise oval bir daire içinde beyaz zemin üzerine kırmızı renk ile baş harfleri büyük geri kalan harfleri küçük olacak şekilde alt alta sıralı olarak yazılan ... esas unsurlu markalar ile yine farklı şekil veya yan unsurlarla oluşturulmuş ... esas unsurlu markaları bulundurmaktadır.
Davacının dayanak olarak ileri sürdüğü “...” sözcüğü; “Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, ... anlamına gelmektedir. Bu durum karşısında çekişme konusu olan malların temel yiyecek ürünleri arasında olması da dikkate alındığında çekişme konusu mallar için “...” sözcüğünün güçlü bir markasal ayırt ediciliğe sahip olmadığı düşünülmektedir. Dava konusu yapılan “...” sözcüğü ise; “Zariflik”9 anlamına gelmektedir. Bu sözcüğün ise çekişme konusu mallar bakımından güçlü bir ayırt ediciliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Her ikisi de Türkçe olan bu sözcüklerin anlamlarının ortalama seviyedeki tüketiciler tarafından bilinmesi, ibarelerin telaffuzlarının birbirinden farklılığı da dikkate alınarak bütünsel olarak ortalama tüketicinin algısı üzerinde durulması gerekmektedir.
Davacının dayanak markalarının genel olarak birden fazla unsuru içermesi ve ... ibaresinin çekişme konusu mallar bakımından ayırt ediciliğinin düşük olması, dava konusu yapılan markanın davacı markalarından farklı bir anlama sahip olması, çekişme konusu mallar bakımından ayırt ediciliğe sahip olması, görsel, anlamsal ve işitsel farklılıkların ilgili tüketici nazarında algılanabilir durumda olması da dikkate alındığında taraf markalarının bütünsel olarak aynılık veya benzerlik içermediği kanaatine ulaşılmıştır.
Markalar arasında karıştırılma ihtimali olup olmadığı değerlendirmesi:
Karşılaştırma konusu markalar arasında, dava konusu yapılan markanın tescil edildiği malların tamamı için kapsam aynılığı/benzerliği bulunmaktadır. Ancak, taraf marka işaretleri arasında ortalama tüketici kitlesi bakımından aynılık bulunmadığı gibi benzerlik de bulunmamaktadır.
Markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olabilmesi için kapsam ve işaret benzerliğinin bir arada bulunması ve bu ilişkinin ilgili tüketici tarafından markalar arasında ilişkilendirilme dahil karıştırılma ihtimaline sebep olması gerekmektedir. Somut olay kapsamında taraf markaları arasında bütünsel olarak işaret benzerliğinin bulunmaması karşısında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut davada davalı şahıs başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şahsın kötü niyetli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 54,40 TL harçta düşümü ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
3-Davalı TÜRKPATENT için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/02/2021 Katip ...
¸

Hakim ...
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

UYAP Entegrasyonu