Davalı vekili, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi şartlarının oluşmadığını, şirket zarar ettiği için kar payı ödemesi yapılamadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir....
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, terditli olarak şirketten çıkmasına izin verilmesini ve çıkma payının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payına ilişkin taleplerinden vazgeçerek, şirketin fesih ve tasfiyesini istemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyası, Bakırköy Vergi Dairesi yazı cevabı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK'nun 531. maddesi hükmü uyarınca davalı anonim şirketin haklı sebeplerle feshi istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, davalı şirketin vergi dairesince resen terk kaydının 2015 tarihinde yapıldığını ve bu tarihten sonra şirketin hiç bir ticari faaliyetinin olmadığını (gayri faal oldukları), bu nedenle murisin terekesinin tasfiyesi için davalı şirketin haklı sebeple feshini talep etmiştir. Dosyada mübrez Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ve ... Karar sayılı dosyasının tetkikinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği ve iş bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı ..... Elektrikli Taşıtlar Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin fesih ve tasfiyesine ilişkin kesinleşmiş karar bulunması nedeniyle, davalı şirket yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/03/2017 tarih ve 2017/99-2017/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar ... ve... vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı... Makine ve Basınçlı Kaplar San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye tarafların hissedar olduğu ve taraflardan başka hissedar bulunmadığı, söz konusu şirkettin davacılar ile davalılardan... ..., ... ve ....'nun mirasçıları olan...'den miras kaldığı, murisin vefatından sonra mirasçılar arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketin faaliyetine devam edilemediğini ileri sürerek öncelikle davalı şirkete kayyım atanmasını, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini ve tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir....
Birleşen davada da davacı şirketin fesih ve tasfiyesini istemiştir. İki ortaklı limited şirketin her iki ortağı da fesih ve tasfiye istemektedir. İradeler arasında uyuşma mevcut olup şirket borca batıktır. Bu sebeple, “... Makine ve Dişli İmalat San. Tic. Ltd. Şti.”nin fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Asıl davada, fesih ve tasfiye istemi diğer ortağa yöneltilmiştir. Şirketin fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli ise de; Yargıtay 11.HD'sinin yerleşik kararları gereği bu davada husumetin tüm ortaklara yöneltilmesi hâlinde de husumetin şirkete yöneltilmiş olduğunun kabulü gerekir (Y. 11 HD. 31.10.2012 tarih, 2011/8987e. 2012/17007k.). Bu sebeple, fesih ve tasfiye yönünden asıl davada husumet eksikliği yoktur. Birleşen davada da fesih ve tasfiye talebi şirkete yöneltilmiştir....
Tic Ltd Şti'nin davacıya 05/03/2013 tarihinde gönderdiği ihtarda toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağının belirtildiği, ihtarın 07/03/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, toplantının 25/03/2013 tarihinde yapılacağına ilişkin toplantı gününün 07/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle olağan toplantı için yasada aranan 3 ay ve 15 gün önceden haber verme şartlarının yerine getirildiği, yapılan müdür seçiminde yasaya aykırılığın söz konusu olmadığı, hissedarların baba ve oğul olup, aralarında muhtelif davalar ve uyuşmazlıklar bulunduğu, ortaklar arasında güven duygusunun kalmaması nedeniyle ortaklığın çekilmez hale gelebileceği ve şirketin haklı sebeple feshine ilişkin yasal koşullarının oluştuğu ancak, şirketin mali yönden fesih ve tasfiyesini gerektiren bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle TTK'nun 636/3 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın esas sermaye payının davacıya verilerek davacının ortaklıktan çıkarılmasının uygun olduğu gerekçesiyle...
Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmüne yer verildiği, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için koşulların oluştuğu, şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın talebi gibi ortaklıktan çıkarılmasının dosya kapsamı itibariyle yerinde olacağı bu nedenle davalı şirketin feshine yer olmadığına, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine, davalı şirketin mali yapısı gereği davacıya ayrılma payı ödenmesinin mümkün olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....
Şirketinin infisah halinde olduğunun tespiti ile feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVALININ CEVABI : Davalı şirket davaya cevap vermemiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 529 ve 531’inci maddeleri kapsamında açılmış fesih ve tasfiye davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı fesih ve tasfiye için haklı sebeplerin varlığını ispat etmelidir. Esasen davacı taraf T.T.K. 529/1-b maddesinde yazılı şartların tahakkuk ettiğini ileri sürmektedir. Bu durum gerçekleşmişse, ilgililer açısından fesih ve tasfiye istemek için yeterli haklı sebep doğmuş olacaktır. Davalı şirketin fiili durumu mahkememizce ve kamuoyunca yakından bilinmektedir. Şirket uzun süredir aktif ticaret hayatının dışında kalmış, bir kısım bağlı iştiraklerine ve bazı malvarlığı değerlerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulmuştur. Holding bünyesindeki ... Sentetik İplik Fabrikası A. Ş. Ve ......
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'de ortak olan davacı ve davalı taraf arasında anlaşmazlık bulunduğu ve bir araya gelemedikleri, ticaret sicil kayıtlarından da Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ortaklarının bir araya gelerek 2008 yılından beri ortaklar kurulunu toplayıp karar alamadıklarının anlaşıldığı, ortaklar kurulu, TTK 568 maddesi uyarınca yasal süreler içerisinde toplanamadığından şirketin ana sözleşmesinin 3. maddesinde belirlenen amaç ve konusunu gerçekleştirme imkanının hukuken kalmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için mülga TTK.'nın 549/4 ve 549/5 maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle, davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, davalı ... açısından ise bu davalının şirketle ilgisi bulunmadığından açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar Spor Dünyası Dış Tic. Ltd....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, Mahkememiz tarafından dosyaya sunulan ve celp edilen kayıt ve belgeler davalı şirkete ait ------- dosyasının incelenmesiyle davalı şirketin son tescilinin -------- tarihinde yapıldığını, Mahkememizde açılan davanın tarihi itibariyle davalı şirketin uzun zamandır genel kurullarının yapılmadığı, şirket müdürüne ulaşılmadığı, fiilen faaliyet göstermediği, şirketin bu haliyle fiilen yönetimsiz kaldığı ve kuruluşundan itibaren herhangi bir ticaret faaliyet göstermemesi karşısında, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının bulunmadığı, davalı şirket müdürünün terör örgütü üyeliğiyle suçlandığı ve savcılık tarafından da kendisine ulaşılamadığı tespit edilmekle; davalı şirketin 6102 sayılı TTK'nın 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple fesih ve tasfiyesi koşulları oluştuğu, davalı şirketin devamında diğer şirket ortaklarının bir araya gelmemesi ve fiilen faaliyet göstermemesi karşısında tarafların bir menfaatinin bulunmadığı bu nedenle, şirketin fesih...