in ortaklıktaki payının % 20 olduğu, limited şirket ortaklarından davalı ... ile müvekkilinin arasındaki evlilik birliğinde ihtilaf çıktığını ve davacı tarafından boşanma davası açıldığını, ayrıca davalı koca ... aleyhine evde şiddet uygulaması nedeniyle ceza davası açılıp fiilin sabit olduğunu, söz konusu boşanma davası nedeniyle müşterek çocuklardan % 10 paya sahip şirket ortağı Tuğçe'nin anne yanında, Batu'nun ise baba yanında yer aldığını, limited şirket ortakları arasında ihtilaf çıktığı ve ortaklar kurulunun toplanma olanağının fiilen ortadan kalktığını, davalı şirketin % 60 payına sahip olan kocanın aynı zamanda şirket müdürü olup, anasözleşmenin 9. maddesi gereği şirketi tek başına temsile ve ilzama yetkili olduğunu, şirket ortaklar kurulunun fiilen toplanmamasına rağmen şirket müdürü ... tarafından 02.08.2006 tarihinde ortaklar kurulunun toplandığı ve imzalanması gerektiğinin müvekkiline taahhütlü mektupla bildirildiğini, söz konusu toplantıda şirket sermayesinin artırılması ve...
CEVAP Davalı şirket ve bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında sözleşme bulunduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirketten alınan paraya karşılık bir takım mallar gönderildiğini, sözleşmedeki ifa süresinin dolmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme bulunduğu, davacı şirketin gönderdiği para ile davalı şirket tarafından davacıya gönderilen malların değeri arasındaki farktan davalı şirketin sorumlu olduğu, davalı gerçek kişilerin pasif husumetlerinin bulunmadığı, davalı ... hakkındaki davadan feragat edildiği gerekçesiyle davalı şirket yönünden davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
yayınlandığı, 01.07.2010 tarihli şirket ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklarından ... ve ...'...
alındısında "…" adlı şahsın şirket çalışanı, ortağı, temsilcisi veya yetkilisi olduğuna dair bir şerh düşülmediği, Dairelerinin 17/06/2021 tarihli ara kararına verilen cevapta, "…" adlı şahsın yetki bilgisine rastlanılmadığı ancak muhtelif zamanlarda şirket adresinde söz konusu şahıs tarafından teslim alınan beş adet tebliğ alındısının bulunduğunun bildirildiği, şirketle bağlantısı olmayan bir şahsın şirket adresinde şirket adına birçok kez tebligat almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle normal ve mutad olan durumun adı geçen şahsın, şirket adına tebligat almaya yetkili kişi olduğunun kabulünü gerektirdiği sonucuna ulaşılmakla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … ve … nolu ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu ödeme emirleri içeriği alacaklarla ilgili tahsil zamanaşımı süresinin 2014 yılı itibariyle başladığı ancak asıl borçlu şirket adına kayıtlı ... plakalı araca 14/02/2014 tarihinde haciz konulduğu, tahsil zamanaşımının kesildiği ve tahsil zamanaşımı...
Davalı vekili ; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı 07/04/2010 tanzim tarihli ve 10/05/2010 vade tarihli 8.217,00.- TL bedelli bononun davacı şirket yetkilisi tarafından düzenlenip verildiğini, bononun vade tarihinde ödenmediğinden ihtiyati haciz kararı alındığını, hacze gidildiğinde ,davacı şirket adresinde başka bir şirketin bulunduğunu, şirket yetkilisinin bu senet nedeniyle şahsi sorumluluğu bulunduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, Dosyadaki kanıt ve belgelere , bilirkişinin 02/03/2012 tarihli raporuna, 07/04/2012 tanzim tarihli bonodaki ... Gıda Ltd. Şti adına atılan imza ile şirket yetkilisi ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müflis davalı şirket iflas idaresi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin alt işvereni konumundaki şirkette işçi olarak çalıştığını, 10 aylık maaş alacağı olan 7.000,00 TL ile 3.993,00 TL kıdem ve 1.868,00 TL ihbar tazminatının iflas masasına kayıt ve kabulü için yaptığı başvurusunun davalı iflas idaresince haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, alacaklarının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müflis davalı şirket iflas idaresi vekili, davacının, müflis şirket çalışanı olmadığını, çalıştığı şirket ile müflis şirket arasında alt-üst işveren ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 20/10/2020 tarihli ... yevmiye numaralı azilnamesi ile müvekkilini vekaletten azlettiğini ve şirket ile ilgili bilgi almasını sınırlandırdığını belirterek davalının şirket müdürlüğünden azline, müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin ve kamunun daha fazla zarara uğramaması adına tedbiren müvekkilinin şirket müdürü olarak atanması bunun mümkün olmaması halinde müdürlük görevinin ifası için mahkemece tedbiren kayyım atanması isteğinde bulunmuştur....
Noterliğinin 20/10/2020 tarihli ... yevmiye numaralı azilnamesi ile müvekkilini vekaletten azlettiğini ve şirket ile ilgili bilgi almasını sınırlandırdığını belirterek davalının şirket müdürlüğünden azline, müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin ve kamunun daha fazla zarara uğramaması adına tedbiren müvekkilinin şirket müdürü olarak atanması bunun mümkün olmaması halinde müdürlük görevinin ifası için mahkemece tedbiren kayyım atanması isteğinde bulunmuştur....
ne ait İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre, şirket ortaklarının ... ve ... olduğu,- Davalı şirketin 2016 yılında 17.149,13 TL., 2017 yılında 41.431,52 TL. ve 2018 yılında 7,67 TL. faaliyet karının olduğu, faaliyet karının net satışlara oranının ise, 2016 yılında 941,25, 2017 yılında 942,10 ve 2018 yılında 940 oranında kar elde ettiği, davalı şirket Yabancı Kaynaklarında toplam 229.200,71 TL. borç kaydettiği, davalı şirket bilançosundaki kaydi değerlere göre şirket aktif değerlerinden şirket pasif değerlerinin çıkarılması sonucu 62.562,86 TL. TL....
Mahkemece davacı şirket adına kayıtlı taşınmazlar ile ilgili araştırma yapılmamış ise de 2020 yılı Ticari sicil kayıtlarında davacı şirket sermayesinin 500.000-TL olduğu , dava konusu taşınmazların ise satış tarihleri itibari ile toplam değerlerinin 13.496.081- TL olduğu tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK nın 408(2)-f bendinde "önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı,şirket genel kurulunun görev ve yetkisinde sayılmıştır. Şirket adına kayıtlı değeri itibari ile şirket için önemli malvarlığı olduğu anlaşılan 3 adet taşınmaz satışının genel kurul kararı olmadan yapıldığı hususunda ihtilaf yoktur. Bu nokta da genel kurul kararı olmadan yapılan önemli miktarda şirket varlığı satışının geçersizlik (hükümsüzlük )halinin ne olduğunun üzerinde durulması gerekmektedir....