Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre, şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçilere 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dairemiz; şirket ortağının, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından dolayı şirket ortağına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği görüşünde iken, HGK'nun 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında içtihat değişikliğine gitmiş olup, Dairemizin değişen içtihadına göre, şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
şirket kayıtlannda gider olarak gösterildiğini, mal satımından elde edilen kazancın bir kısmı şirket ortaklanna davalılardan ... tarafından elden ödendiğini, ayrıca şirket ortaklan şirkette bulunduğu dönemde kasadaki nakit paranın sevk ve idare yetkisine kendilerince sahip olduklannı düşündükleri için kendi insiyatifleri ile şirket kasasından ihtiyaç duydukça nakit de çektiklerini, ...’ın sorumlusu olduğu ...’deki mağazada teslim alınan mallann satışından elde ettiği nakit kazancın bir kısmını yine şirket defterlerine işlemeden uhdesinde tuttuğunu, aynca kendi tuttuğu kasadan dilediği kadar nakit çektiğini, 2009 yılında ...’de bulunan mağaza kapandıktan sonra ...’ın ...’daki mağazaya geçtiğini, ... şirket ortağı olduğundan ... mağazanın kasasını sevk ve idare ettiğini, ayrıca, ortak ...’ın talimatı İle, ......
nin vefatı sebebiyle yetkisinin iptali ile şirketi temsil ve izam için yeni şirket müdürü seçilmesi gündemi ile) genel kurul toplantısına çağrı yapması için izin verilmesine karar verilmesi talebi ile dava açmıştır. Davalı şirket vekili 10/09/2019 tarihli dilekçesi ile davalı şirket ortağı ve müdürü ...'nin vefat etmiş olup şirketi temsil ve izam hususunda müdür seçilmesi başta olmak üzere genel kurul toplantısının yapılması ivedilik arz ettiğini yine şirket ortağının vefatı sebebiyle payında miras hukukundan kaynaklanan yeni durumunda şirketçe görüşülmesi gerektiğini belirtmiştir....
KARAR Davacı üçüncü kişi vekili; 25.09.2014 tarihli hacze konu malların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile müvekkili şirket arasında var olan ticari ilişki nedeni ile borçlu şirkete ait bir kısım belgelerin haciz adresinde bulunduğunu öne sürerek, istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı işlemler yapıldığını, aynı borçluya karşı İstanbul 13....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; şirket ortağı tarafından açılan dava, şirkete ait taşınmazların, davalı şirket ortağı tarafından önce eşine sonra diğer davalı şirkete muvazaalı olarak şirket zararına devredildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve şirket adına tescili istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/417 esas sayılı dosyasında görülen dava nedeniyle kısmen şirket hakkında bilgi sahibi olduğunu, sözü edilen dava sonucunda şirket müdürünün azline karar verildiğini, ancak müvekkilinin halen şirkete dair hiçbir bilgiye ulaşamadığını, genel kurul toplantısı yapılmasına yönelik taleplerinin haksız bir biçimde geri çevrildiğini, müvekkilinin şirket binasına dahi özgürce giremediğini, bu koşullar altında hissesini üçüncü kişilere devretmek istediğini, davalı tarafça hisseleri satamayacağı konusunda genel kurul kararı olduğu bildirildiğini, bu durumun mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğunu, şirketi yönetip tüm kâr payını alan şirket müdürü ve diğer hissedar ile müvekkili arasında hakkaniyetsiz durumun kabul edilemez olduğunu iddia ederek, müvekkilinin şirket hisselerini dilediği üçüncü kişilere hiçbir kısıtlama olmadan dilediği bedelle satabilmesi, hisselerini devredebilmesine karar verilmesini, bu istemin aksi yönündeki tüm şirket genel kurulu...
Davacı taraf, şirketten çıkmak için haklı sebepler olarak; şirketin hakim ortağı ve münferiden temsile yetkilisi ... tarafından şirketin kötü yönetilerek zarara uğratılmasını, şirket hakkında çok sayıda icra takibi yapılmasına sebebiyet verilmesini, şirketin bankalara, kurumlara ve üçüncü kişilere borçlandırılmasını, borca batık hale getirilmesini, yetkilinin gerçekte oğlu olan kişinin sahibi olduğu aynı alanda faaliyet gösteren şirket üzerinden iş yaptığını, şirket mallarını gizlediğini, şirketin faaliyetlerini tamamen durdurduğunu, şirket yetkilisinin bütün bu iş ve işlemleri davacının şirket hissesini devretmek istemesinden sonra yaptığını, davacının payının azlığı nedeniyle şirket yönetimine etkide bulunma imkanının olmadığını ve oluşan durum nedeniyle davacı için ortaklığın çekilmez hale geldiğini iddia etmiş davalı şirket yetkilisi tarafından bu iddiaların tümü reddedilerek şirketi davacının batırdığı iddia edilmiştir....
Karar sayılı kararı ile şirket adres değişikliği yönünde karar alarak şirket adresini birlikte hareket ettiği ..... nın mernis sistemindeki adresi olan ve aynı zamanda fiilen ... kardeşi olan ... ikamet ettiği "... Mah. ... Sok. ......
tespit edildiğini, 5- Şirket adına -----model araç satın alınması için Şirketin------borçlandırıldığını, ancak şirket adına kayıtlı böyle bir araç bulunmadığını, 6- Şirket mali müşaviri ------ temin edilebilen bilgi, belge ve kayıtlar üzerinde yapılabilen sınırlı incelemede; Şirket’in mali durumunun resmi kayıtlara doğru şekilde yansıtılmamış olduğunu, üçüncü kişilere yapılan ödemelerin olduğundan fazla bildirildiğini, hiçbir dayanağı olmayan gider kalemlerinin işlendiğini, şirket adına tahsil edildiği bilinen paraların şirket hesap ve kayıtlarına intikal ettirilmediğini, şirket hesaplarından ne için olduğu belirsiz paraların çekilmiş olduğunun fark edildiğini, 7- Müdür ----- aleyhine nitelikli dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın ------ dosya numarasıyla yürütüldüğünü, 8- Kuruluşundan bu yana inceleme taleplerinin çeşitli bahanelerle geçiştirildiğini, şüpheli işlemlerin ve usulsüzlüklerin fark edilip güvensizliğin ortaya...