DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma, Olmadığı Taktirde Fesih ve Tasfiye DAVA TARİHİ : 23/10/2018 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2021 Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda; İSTEK : Davacı vekili dava dilekçesi ve 23/05/2019 uyap tanzim tarihli tavzih dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkete %30 hisse oranı ile ortak olduğunu, şirketin müdürünün ortaklardan ........ olduğunu, şirketin ..........ı'da restaurant işlettiğini, davacının ilk etapta problem yaşamazken daha sonra bazı usulsüzlükler tespit ettiğini, bunun sonucunda .........i'nin kendisine cephe aldığını, aralarında sorunlar yaşandığını, şirket işletmesine giremediğini, şirket işlerinin .........i'nin şahsi mal varlığı gibi tezahür ettiğini, ortaklığın kağıt üzerinde kaldığını, şirket işleyişi ile ilgili bilgi alamadığını, yasal haklarını kullanamadığını, sindirildiğini, şirket belgelerini incelemesine izin verilmediğini...
Dava, davalı şirket ortaklığından haklı sebeple çıkmaya ilişkin olup, mahkemece, 28/01/2010 tarihli adi yazılı şekilde yapılmış devir sözleşmesi geçersiz olduğundan geçerli bir pay devrinden söz etmek mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacı, 28.01.2010 tarihli adi yazılı hisse devir sözleşmesi uyarınca hisselerinin dava dışı ... tarafından 29.11.2010 tarihinde devralınması gerekirken devralınmadığını, anılan sözleşme uyarınca davalı şirkete karşı borç ve yükümlülüğü kalmamasına rağmen vergi ziyaı cezası ve vergi borcu tehdidi altında kaldığını ileri sürerek, bu sebeplerle haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma talep etmiş olup, mahkemece, 6102 sayılı TTK m. 638/2 uyarınca haklı sebep ve koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılıp değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir....
yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması” veya “bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirildiğini, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi için mahkememize başvurmak zorunluluğu doğduğunu belirterek, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, 20.01.2014 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların şirket ortaklığından ayrılmak için haklı sebeplerin oluştuğu gerekçesiyle davalı Şirketten ayrılmasına izin verilmesine, çıkma payı olarak 366.493,73 TL'nin davalı tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava,... şirket ortaklığından ayrılmaya izin verilmesi ve çıkma payının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gibi davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece şirketin infisah sebepleri arasında sayılan haklı sebebin oluşmadığı, bu kabul çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesi talebinin yerinde görülmediği, davacının anne, babası ve kardeşinin davalı şirkete ortak olduğu, anne ve babanın boşanmaları sonrasında davacının diğer şirket ortaklarıyla ilişkisinin olumsuz hale geldiği, taraflar arasında kalıcı olan ve dava sırasında da süren husumetin çıkma isteği için haklı sebep teşkil ettiği, çıkma payı alacağının öz varlığın hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanarak belirlenmesi gerektiği, yapılan tespite göre davacının çıkma payının şirket öz kaynaklarına göre 104.290,23 TL olduğu belirlenmiş olup, bu miktarı davacının davalı şirketten çıkma payı olarak talep edebileceği, şirket büyük ortağı aleyhine bu dava açılmış ise de davacıya ödenecek çıkma payından davalı şirket sorumlu olduğundan davalı Y.. Ö.. aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği sonucuna varılarak, davalı Y.....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nun 150/1 maddesinde "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir." hükmü yer almaktadır. Yine 6100 Sayılı HMK'nun 320/4 maddesinde "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır." hükmü yer almaktadır. Somut davamızda; Mahkememizce davacı vekilinin meslekten ayrılmış olması sebebiyle davacı adına 26/01/2021 tarihli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmiş, davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacı mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış ve taraflarca takip edilmemesi sebebiyle 26/01/2021 tarihinde dosya işlemden kaldırılmıştır....
Davacının davalı şirket ortaklığından çıkması hususunda tarafların sulh olduğu anlaşıldığından davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının çıkma payı alacağı davasından feragat edildiğinden , çıkma payı alacağı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....
ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi ile davacıya ait hisselerin karşılığı olarak 50.000,00- TL alınmasına, bu konuda fazla çıkacak rakam için ıslah yapılmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma olmadığı takdirde şirketin feshi istemlerine ilişkindir....
E.. 6762 sayılı TTK'nın 551 maddesi uyarınca, haklı sebeplerle çıkma talebinde bulunmuş ise de, şirket ortakları arasında oluşan nizalarda kendisinin ağır kusurlu olduğu ve kendi eylemleri ile şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiği, hiç kimsenin kendi ağır kusurundan kaynaklanan sebeplere dayanarak hukuki yarar sağlayamayacağından eski TTK'nun 551 maddesindeki koşulların oluşmadığı, bu nedenle davacı M.. E.. tarafından açılan şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi davasının yerinde bulunmadığı, aynı gerekçeler dikkate alınarak, davalı-karşı davacıların M.. E.. aleyhine açmış oldukları şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin haklı sebepler oluştuğu gerekçeleriyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, davalı M.. E..'ın davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalı M.. E..'...