Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...’in şirkete ait defterleri mahkemeye sunmadığı, TTK’nın 82. maddesine uygun şekilde defterlerin zayi olduğu konusunda talepte bulunmadığı ayrıca davalı şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin oluştuğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı ...’in şirket müdürlüğü görevinden azline dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Talep hukuksal niteliği itibariyle, TTK'nın 630/II ve 640. maddeleri kapsamında açılan limited şirket müdürünün azli ve ortaklıktan çıkartılması istemli davada tedbiren müdürün görevden alınarak yerine kayyım atanması istemine ilişkindir. İnceleme, HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davalı T1 İstanbul Anadolu 1 ATM'nin 2021/714 Esas sayılı dosyası ile davalı T3 ...Ltd.Şti aleyhine 14/10/2021 tarihli şirket kurulunun şirket müdürünün azli ile yeni müdür atanmasına ilişkin verilen kararın iptalinin istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Maddesinde haklı sebeplerin varlığı durumunda gündemde madde olmamasına rağmen şirket yöneticilerinin azledilebileceği ve yerine yensisinin seçilebileceği gerekçesine dayanılarak davacı yanca şirket müdürünün azlinin istendiği, yapılan oylamada oy çokluğu ile şirket müdürlünün azline karar verildiği, 4. Madde ile yeni müdür seçiminin oylandığı ve davacının oy çokluğu ile müdür seçildiği ,davacı yan dava dilekçesinde davalıların şirket karar defterini kaçırarak hiçbir yetkisi kalmamasına rağmen genel kurul kararının tescil edilmesine mani olduklarını, ve şirket mal varlığını eksiltmeye başladıklarını, genel kurul karar defterinin zayi olduğundan bahisle İstanbul Anadolu 7. Asliye ticaret mahkemesinin 2022/218 E....
Davalı T1 İstanbul Anadolu 1 ATM'nin 2021/714 Esas sayılı dosyası ile davalı T3 ...Ltd.Şti aleyhine 14/10/2021 tarihli şirket kurulunun şirket müdürünün azli ile yeni müdür atanmasına ilişkin verilen kararın iptalinin istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
un müvekkili şirkette hissedar ve davalıyla birlikte müdür olduğunu, davalının müvekkili şirketi kötü yönettiğini, şirket adına yatırılan paraları yetkisi olmadığı halde çekerek kullandığını, müvekkilinin şirkete ve maden sahasına girmesinin engellendiği gibi şirket müdürlüğünden azli için dava açıldığını, şirketin kötü idare edildiğini belirterek şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak şirket aktifine eklenmesine, şimdilik 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili ...'a verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisinin kasıt ve kusuru ile sebep olduğu olayları çarpıtıp hedef saptırarak kötü niyetli olarak davanın açıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının dava dilekçesinde belirttiği nedenlerle şirket müdürünün azlini ve şirkete kayyım tayinini ve dava devam ederken ödenmeyen huzur hakkı alacağının tedbiren ödenmesini talep ettiği, davalının cevap dilekçesinde belirttiği nedenlerle davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davacının huzur hakkı alacağının tedbiren ödenmesine dair ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK'nın 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir....
, davacı tarafından yapılan tüm girişimlere rağmen şirketin mevcudu, yönetimi, stokları, tüm ticari kayıtları ve sair belge ve bilgileri gizlendiği, davacıyı aydınlatacak hiçbir açıklama yapılmadığını, şirket müdürünün bu tutumu, davacıyı ticaret kanunun da düzenlenen denetim ve bilgi alma haklarının açıkça engel olunduğu anlamını taşıdığını, bu nedenle kötü niyetli olduğu sabit olan şirket müdürünün bu göreve daha fazla devam etmesinin, hakkaniyete ve yasalara aykırılık teşkil edeceğini, müdürün azlini talep ettiklerini, dosyada ki belge ve vakıaların gelişiminden anlaşılacağı gibi şirket müdürünün kötü niyetli olduğu ve davacıya karşı hasmane tavır içerisinde bulunduğunın sabit olduğunu tüm bu nedenlerle davalının güveni kötüye kullanma ve müdürlük ve ortaklık sıfatı sorumluluğu gereği yükümlülüklerine aykırı davranışları sebebiyle uğranılan zararın tazmini olarak şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın, işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; şirket münferit yetkili müdürü...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalının kanunun ve sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülüklere aykırı davranmak suretiyle, şirket iş ve işlemleri ile ilgili gerekli bilgilendirmeleri yapmaması, ortaklara eşit muamele ilkesine aykırı biri şekilde müvekkile 3 yılı aşkın süredir kar payı ödenmemesi, kayıtlarda dağıtılan ve ödenen kâr paylarının gerçek olmaması, kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların düzensiz bir surette tutulması, genel kuruldan çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirmemesi, statüye aykırı bir şekilde harcama yapması ve bu hususlara ilişkin gerekli bilgi ve açıklamaları yapmaması nedeniyle müdürlük görevini yerine getirmede ağır ihmali ve yönetimde iktidarsızlığı olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin şirket ortağı olmasına rağmen uzunca süredir şirket işleyişi ile ilgili olarak kendisine gerekli bilgilendirmeler yapılamamakta ve müvekkilin kar payı kendisine ödenmediğini fiili engellemeler ile müvekkilin kayıtları incelemesi ve ortaklıktan...
Birleşen dava ise şirket müdürünün azline ilişkin ve şirkete kayyım atanmasına ilişkindir.Davalı vekili tarafından şirket müdürünün görev süresinin dolduğu savunulmuştur. Gerçekten 2001 tarihli şirket anasözleşmesinin 9.maddesi ile şirket müdürlerinin 10 yıl süre ile atandığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava tarihi itibariyle şirket müdürünün görev süresi sona ermiştir. Dava açıldığı tarihte şirket müdürünün görev süresinin sona erip ermediği mahkemece incelenmemiştir. Öte yandan; Bakırköy ..... ATM nin 15.12.2016 tarih .... esas ... karar sayılı dosyasında davalı şirket hakkında tasfiye kararı verilerek tasfiye memuru atandığı ileri sürülmüştür. Şirket tasfiyeye girmiş ve tasfiye memuru atanmış ise şirketin temsili sağlandığından şirkete kayyım atanması gerekip gerekmediği de düşünülmemiştir....