WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu hükümler kapsamında davacı davalı şirket ile iş akdini sona erdirmesine ve bu sebeple müdürlük görevinin sona ermesine rağmen bu husus tescil ve ilan edilmemiş olduğundan ve davanın tescil ve ilan istemisinde hukuki yararı bulunduğundan TTK'nın 354. ve 31. maddelerindeki tescilin zorunlu olduğuna dair amir hükümler gözetilerek, davacının davasının kabulü ile,davacının davalı şirketteki Kaman Şube Müdürlüğü görevinin sona erdiğinin tespiti ile , bu hususun Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda , iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalının yönetim kurulu üyesi görevinin sona erdiği tarihte şirket hesaplarından çektiği harcanmayan kasada olması gereken 32.717,34 TL yi şirkete devretmediği ileri sürülmüşse de davalının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde şirketin para işleri ile ilgili tek görevli olduğu hususu ile 2006 yılından beri devam eden kasa bakiyesinin fiilen mevcut olduğu davacının uhdesinde olduğu, davalının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği tarihte bu parayı şirkete veya yeni yönetime teslim etmediği hususları subuta ermediğinden DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.  Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

      Hukuk Dairesince kararın bozulduğunu, mahkemece karar düzeltme talebinde bulunulmadığından bahisle 25.12.2014 tarihinde duruşmaya karar verildiğini, bozma kararından sonra 2012-2013 yılları olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, bu hususun davalıdan tescilinin istendiğini ancak davalının söz konusu genel kurul toplantısının tescili için ilgili iflas müdürlüğünden yazı ile müracaat edilmesi gerektiğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, red gerekçesinin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, ticaret sicil müdürlüğünün 19.11.2014 tarihli kararının iptali ile şirket genel kurul toplantısının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iflasın kaldırılmasına ilişkin kesinleşmiş bir karar bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı şirketin... Asliye Ticaret Mahkemesince iflasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 23....

        Noterliğinin .... yevmiye numaralı şirket devir sözleşmesi ile sona erdirdiğini, bu tarihten itibaren şirkette ortaklığının kalmadığını,.../2015 tarih ve .... sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde şirket müdürü olarak görevinin sona erdiğinin yayınlandığı, fakat davacının..../2010 tarihinde hisselerini devir ile müdürlük görevinin sona erdiğini bu tarihten itibaren müdür olarak görevinin sona ermesi gerektiğini iddia ederek şirketteki müdürlüğünün .../2015 tarihinde sona erdiğine dair işlemin iptali ve ....2010 tarihinde müdürlüğünün sona erdiğinin tespiti ile ticaret sicil müdürlüğünün kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil müdürlüğünün cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. DEĞERLENDİRME: Dava, davacının dava dışı ... İthalat İhracat Sanayi Ticaret Lmt....

          belgelerinin, ödemenin sona erdiği tarihin ve taşınmazın teslim ile içinde oturulmaya başlandığı tarihin .........

            Davalı -----vekili cevap dilekçesinde özetle, -----Müdürlüğünün TTK 32.madde ve------ hükmü çerçevesinde işlem yatığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. ---- sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının ---, davalılarından birinin de ------olduğu görülmüştür. ---- cevabında; dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği ---- tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiğini, ancak daha sonra şirketin----- sayılı dosyasından ---- tarihli kararı ile şirketin sicil kaydının yeniden ihyasına karar verildiği, 09.12.2022 tarihinde tescil edildiğinden Müdürlüğün kaydının yeniden açıldığının bildirildiği görülmüştür....

              TTK'nin 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 14/12/2020 tarihinde tescil edildiğinden, sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde ... Limited Şirketi'nin .... İş Mahkemesinin ......

                Limited Şirketinin usulüne uygun olarak tasfiye edildiğini, tasfiye işlemleri doğrultusunda şirketin alacaklılarının şirket defterlerinden, kayıtlarından ve adresleri bilinenlerin şirketin sona erdiği konusunda bilgilendirildiğini ve alacaklarını bildirmeye çağrıldıklarını, bunun yapılan üç ilan ile gerçekleştirildiğini, davacının tasfiye halinde olan şirkete karşın ihya davası açabilme zorunluluğunun doğabilmesi için haklı bir sebebe, dayanağa sahip olması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere 6335 sayılı Kanun ile 6102 Türk Ticaret Kanunu'na eklenen geçici 7 maddesinde; "Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir." şeklinde düzenlendiğini ve davacının tasfiye olan ......

                  Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen temyiz istemini; mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebileceği, temyiz istemine konu yapılan kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin 16/10/2017 tarih ve E:2016/1994, K:2017/7110 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği gerekçesiyle reddeden Danıştay Üçüncü Dairesinin 17/06/2019 tarih ve E:2019/761, K:2019/4323 sayılı kararının; usul ve hukuka aykırı olduğu, esasa etkili iddia ve itirazların, tüzel kişiliği sona ermiş şirket aleyhine tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olarak düzenlenen ihbarname ve ödeme emrinin şirket kanuni temsilcisi, ortak ve tasfiye memuruna tebliğ edildiğinde bu kişilerin menfaati anılan işlem nedeniyle etkileneceğinden söz konusu ihbarname ve ödeme emrine karşı dava açabileceği...

                    Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının davalı iş yerinde 01.03.1991-30.11.1999 ve 17.02.2000-08.02.2010 tarihleri arasında olmak üzere 2 dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasının askerlik sebebi ile kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona erdiği, 2. dönem çalışmasının emeklilik sebebiyle kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona erdiği, davacının ilk dönem çalışmasının kıdem tazminatı hakları ödenerek sona erdiği, davalı tarafça sunulan iş yeri kayıtları ile kanıtlanmış bulunmakla ve davacının ilk dönem çalışması sonrasında dava dışı 223842 sicil sayılı iş yerinde kısa süreli çalışması bulunduğundan ilk dönem çalışmasının tazminatı ödenerek sonlandırıldığı kabul edilip 17.02.2000-08.02.2010 tarihleri arasında geçen 2. dönem çalışması ile ilgili bilirkişi ek raporundaki hesaplamalar doğrultusunda eksik ödenen kıdem tazminatı ile faizi ve kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği davalı işverence ispatlanmayan bakiye yıllık izin alacağı hakkına yönelik davalı itirazının iptali...

                      UYAP Entegrasyonu