Şikayet olunan vekili, şikayete konu menkul mal üzerine 14.10.2008 tarihinde konulan haczin, borçlunun istihkak iddiası nedeniyle 24.02.2009 tarihinde kesinleştiğini, ayrıca borçlunun ödeme taahhüdü nedeniyle satış süresinin durduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delliler ve tüm dosya kapsamına göre, sıra cetveline konu freze makinesine, şikayet olunanın 14.10.2008 tarihinde kesin haciz uyguladığı, açılmış bir istihkak davası bulunmadığı, satışın bir yıllık süre geçtikten sonra 14.10.2009 tarihinde düştüğü gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun borcun itfa edildiğine ilişkin ayrıca dava açtığı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, beyan dilekçesi ile de aynı belgelere dayalı ilamsız takip yapıldığından bahisle takibin mükerrer olduğu iddiasında bulunduğu, mahkemece; mükerrerlik iddiası kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği, borçlu ve alacaklının kanun yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davalı alacaklının istinaf isteminin reddine, davacı borçlunun istinafı isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, takibe dayanak belgelerin...
Borçlu başvuru dilekçesinde; kendisi adına tebligat yapılan ...’ın güvenlik görevlisi olduğunu ve bu kişinin kendi konutunda oturmadığı gibi, TK’nun 21. maddesine göre de tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmiş olup, mahkemece, borçlunun iddiası doğrultusunda hiç bir araştırma yapılmaksızın tebligatın usulüne uygun olduğu kabul edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ayrıca, alacaklı da teminat iddiasını kabul etmediğinden, teminat iddiası yerinde değildir. Buna göre, takibe konu senet kambiyo senedi vasfına haiz olup, takip yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Ödeme iddiasının ispat külfeti borçluya aittir. Kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir. Davacı borçlular tarafından ödeme iddiası Kanun'da belirtilen belgelerle ispatlanamamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile belirtilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşagıdaki şekilde karar verilmiştir....
Bozma üzerine yapılan yargılamada Mahkemece, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin haczedilen malların kendisine ait olduğunu ileri sürerek şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını ve malların kendisine iadesini talep edemeyeceği gibi, istihkak iddiası hakkında İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine dair karar verilmedikçe istihkak iddiasının hacizli malın satışını da engellemeyeceği, asıl icra dairesince İİK'nin 96., 97. ve 99. maddesi uyarınca hacze devam edilip edilmeyeceği yönünde bir karar alınmadığından hacizli mallar üzerindeki muhafaza işleminin kaldırılarak teslimi yönündeki şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 15.01.2020 tarihli 2017/10520 Esas ve 2020/210 Karar sayılı ilamı ile 28.08.2013 tarihli hacizde, haciz ve muhafaza yapılarak mahcuzlar yediemin deposuna kaldırıldığına göre, haczin İİK’nin 97. maddesi uyarınca yapıldığı kabul edilerek karar verilmesi için hüküm bozulmuştur....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 1-İlamlı takiplerde istemin reddi ya da kabulü halinde tazminata hükmolunacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, mahkemece alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. 2-İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
.- TL'nin teminat olarak verilen çeklerin günü gelmeden ödendiğini, davalıdan teminat olarak verilen çeklerin tamamı istendiğinde çekleri tahsile koymakla tehdit ettiğini, davalının tehdidi nedeniyle ikrah altında tarihsiz borç itfa sözleşmesi kapsamında 18 adet 600.000 USD bedelli çek verildiğini, bu çeklerde müvekkili ...'nun avalist, müvekkili ...'nun kefil olduğunu ileri sürerek, hile ve ikraha dayalı yapılan Borç İtfa Sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, çeklerin istirdat ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, takibe konu çekte tahrifat yapıldığı, alacaklının yetkili hamil olmadığı ve itfa itirazlarıyla birlikte takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın itfa itirazı dışındaki hususlar yönünden süreden reddine itfa itirazı yönünden de sunulan delillerin İİK'nun 68. maddelerinde yer alan belgelerden olmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Davanın açılma zamanı" başlıklı 118....