WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup, Yargıtay 8....

Bu durumda, borçlu ... adına gönderilen ödeme emri tebligatı, usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan, adı geçen borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, şikayet dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 17.10.2015 tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Öte yandan, İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2021/199 ESAS 2021/378 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 1....

    Şikayetçi, HMK'nun 119/1- e maddesi uyarınca iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. HMK'nun 25. maddesi hükmüne göre de hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 01/04/2019 tarih 2019/851 esas 2019/5126 karar, 11/04/2019 tarih 2019/4437 esas 2019/6235 karar) İcra mahkemesinin, şikayet başvurusunu, İİK.nun 18. maddesi gereğince basit yargılama usulüne göre incelemekle görevli olduğu, HMK.nun 319. maddesinde ise basit yargılama usulünde, iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının davanın açılmasıyla başlayacağı belirtilmiştir....

    Dava dışı hizmetli hakkında yapılan idari soruşturma sonucunda “iş arkadaşlarına hakarette bulunmak” eylemi nedeniyle 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verildiği, yine davacıya davalının şikayet dilekçesindeki eylemlerin bir kısmından dolayı da disiplin cezası verildiği, dava dışı hizmetli hakkında davalıya yönelik hakareti nedeniyle mahkumiyet kararı verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, bu durumda okul müdürü olan davalının maiyetinde çalışan bir görevlinin eylemine ilgisiz kaldığı düşüncesinin oluşmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve bu nedenle de davacıyı şikayet etmesinde yeterli emare bulunduğu, davalının anayasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılmış olup, davalının sırf davacıyı zararlandırmak amacıyla şikayet ettiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Bu durumda davacının iddiasının 'açık bono' iddiası olduğu, iddianın tahrifat olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı açıktır. Davacı borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa veya imhal edildiğini tanık veya yemin ile ispat edemeyeceği, takibe konu borcun ödendiğinin İİK'nun 169/a maddesindeki belgelerle davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle davacının borca itirazının REDDİNE, davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin takip geçici olarak durdurulmadığından REDDİNE karar verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/367 KARAR NO : 2022/2984 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/352 ESAS, 2022/8 KARAR DAVA KONUSU : İTFA NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI-ŞİKAYET KARAR : Salihli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/352 Esas, 2022/8 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Salihli 1.İcra Müdürlüğünün 2021/21652 Esas Sayılı (Eski Dosya No: Salihli 2.İcra Müdürlüğü 2021/3365 E....

    Mahkememizin 26/11/2020 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 18/04/2021 tarihli raporunda özetle; ''SONUÇ ve KANAAT: 1-Davalı ... (...) 31.03.2017 tarihinde ihraç ettiği 20.000,000,00-TL nominal değer tutarındaki 545 gün vadeli özel sektör tahvilinin 28.09.2018 tarihinde yapılması gereken anapara ödemesini yerine getirmediği, bu ilk ödeme gecikmesi nedeniyle (diğer davalılar kefil sıfatıyla dahil edilerek) yapılan 15.10.2018 tarihli itfa sözleşmesi gereği 31.05,2019 tarihinde yapılması gereken anapara ödemelerinin yine yerine getirilmemiş olduğu nazara alındığında, davalıların TBK'nun 117 m. ve TTK'nun 10 m. hükmü uyarınca 31.05.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayıldıkları, 2-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları: Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Asıl alacak 2.000.000,00 2.000.000,00 2.000,000,00 İşlemiş itfa sözleşmesi faizi 510.137,00...

      İstihkak iddiası İİK'nun 96 ve devamı maddeleri uyarınca sadece taşınır mallara ilişkin olarak ileri sürülebilir. Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusu ise, borçlunun taşınmaz hissesi üzerine konulan haczin kaldırılması istemi olup, bu haliyle başvuru İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir.Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsifin hakime ait olduğu gözetilerek, başvurunun şikayet olarak vasıflandırılıp sonuçlandırılması gerekirken, istihkak iddiası olarak değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 169- a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Burada ispat külfeti borçlu davacıya aittir. Davacı çeki imzaladığını kabul etmiştir. Borçlunun borcun bulunmadığına ilişkin iddiası yargılamayı gerektirmektedir. Bu iddiaları ancak genel mahkemede açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir. Dar yetkili icra mahkemesinde ise bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Borçlu süresinde borca itirazda bulunmuş ise de yasada yazılı koşulları sağlayan belge ile itirazını kanıtlayamadığından borca itirazın reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu