Borçluların 06/02/2019 tarihinde 4.000,00- TL tutarındaki ödeme iddiası takip öncesi ödeme olduğundan İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca yasal 5 günlük borca itiraz süresi içerisinde ileri sürülmediğinden kabulüne olanak yoktur. Diğer taraftan İİK'nın 71/1. maddesine dayalı şikayet süreye tabi değil ise de, takipten sonra 31/12/2020 tarihinde yapıldığı iddia olunan 10.000,00- TL tutarlı ödeme belgesi, anılan maddede belirtildiği üzere noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge olmayıp, senede atıf da yoktur. Bu nedenle anılan belgeye dayalı takibin iptali talebinin kabul edilmesine olanak yoktur. Taraflar arasındaki menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmediği Uyap kayıtlarından anlaşılmakta olup, bu karar kesinleştiğinde icra müdürlüğüne ibrazı ile takibin iptalinin sağlanması mümkündür....
Şikayet olunan Tasfiye Halinde ... Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, işçi alacaklarının iflas halinde İİK'nın 206. madde gereğince imtiyazlı olduğunu, haciz yolu ile yapılan takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazların, ancak aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara karşı ileri sürülebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Diğer şikayet olunanlar vekili, şikayetin reddini istemişlerdir.Mahkemenin 13.05.2014 tarih ve 2013/606 E., 2014/523 K. sayılı ilamı ile şikayetin reddine karar dair kararın şikayetçi vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin, 13.02.2017 tarih ve 2016/4871E, 2017/368 K sayılı ilamı ile onanmıştır.Bu kez, şikayetçiler vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
İİK.nun 169/a-1.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Somut olayda; takip dayanağı senedin incelenmesinde, senedin keşide tarihinin 15.02.2012, vade tarihinin senedin üst kısmında ve metin kısmında 15.08.2014, bedelinin 140.000TL, keşide yerinin ... /... olduğu, itiraz eden borçlu tarafından lehtar ... emrini düzenlendiği ve alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesinde belirtilen yasal zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğu anlaşılmaktadır. Bononun keşide tarihinin tediye kısmında tekrar yazılmasının bonoda çift vade olduğu anlamına gelmez ve bononun kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırmaz. O halde mahkemece, borçlunun sair şikayet ve itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takibin dayanağı olan mahkeme kararındaki borcun davalının kurumları nezdinde doğan borçlarına mahbup suretiyle 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca ödendiğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 07/05/2021 tarihli yazısını sunmuştur....
İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takibin dayanağı olan mahkeme kararındaki borcun davalının kurumları nezdinde doğan borçlarına mahbup suretiyle 6183 Sayılı Yasanın 23. maddesi uyarınca ödendiğini belirtmiş, dava dilekçesi ekinde Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 18/03/2021 tarihli yazısını sunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun şikayet ve borca itirazlarını ileri sürerek takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 19.10.2015 olduğu belirtilerek, bu tarihten itibaren 5 ve 7 günlük itiraz ve şikayet sürelerinde mahkemeye başvurulmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Davacılar vekili, dava dilekçesinde davalıya limited şirket hisse devri karşılığında 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen teminat çeklerinin, hisse devir bedeli ödenmesine rağmen iade edilmediğini, 17.05.2011 tarihli sözleşmeyle verilen çeklerin icraya konulacağı tehdidi altında Borç İtfa Sözleşmesi imzalandığını, Borç İtfa Sözleşmesine dayalı olarak teminat çeklerinin alınarak yerine 600.000 USD bedelli 18 adet çek verildiğini ileri sürerek, Borç İtfa Sözleşmesinin hile ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğunun ve çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çeklerin istirdatını talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince tarafların dayandığı banka kayıtları ve deliller ilgili kurumlardan getirtilmiş, davacının itfa itirazı yönünden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, denetime elverişli 14/01/2021 tarihli rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, davacının bu yöndeki istinafı da isabetsizdir. Davacının; kesinleşmiş aile mahkemesi kararına dayalı ilamlı icra takibinde, alacaklı tarafından imzalanan tarihsiz protokol gereği alacaklı tarafın nafakalardan ve tahakkuk etmemiş nafaka alacaklarından feragat ettiğini, belirterek ödenmemiş herhangi bir nafaka alacağı bulunmadığını ileri sürerek itfa nedenine dayalı olarak icranın geri bırakılması talebinin incelenmesinde; ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince '' Davacının istemi, İİK 33'üncü madde uyarınca takip yapılmadan önce borcun itfa edildiği iddiası dayanak gösterilerek icranın geri bırakılması talebidir. 2004 sayılı İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur."...
Bu nedenle İİK 50 ve HMK 6 Maddeleri gereğince davacının yetki itirazının reddine, davacı her ne kadar takas mahsup itirazında bulunmuş ise de; Takas nedenine dayanarak itiraz İİK 169/a,1 anlamında bir itfa itirazıdır, bu nedenle takas itirazında ve definde bulunan borçlunun takip alacaklısından olan karşılık alacağını resmi ve ya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi gerekir. Davacı bu yolda herhangi bir belge ve delil ibraz etmediğinden davacının takas mahsup itirazının reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı karar verdiğini, borca itirazlarının ödeme (itfa) itirazına dayandığını, takas iddiası da ödemeyi kanıtlayacağını bu sebeple istirdat davasının sonuçlarının zorunlu olarak bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....