(M) Somut olayda borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takibin 06/11/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklının Cumhuriyet Savcılığında şüpheli sıfatı ile verdiği ifadede takibe konu senetle ilgili bir alacağının bulunmadığını ikrar ettiği, borçlunun İİK 71. maddesi uyarınca bu ifadenin İİK 71 anlamında itfa/ibra içerikli belge olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği, mahkemece takibin iptaline ve borçlu lehine %20 oranında tazminata karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 71. maddesi uyarınca takibin iptali için borcun itfa edildiğini aynı maddede sayılı belgelerle ispatlaması zorunludur. Bir belgenin içeriği ve imzası alacaklı tarafça ikrar edilmedikçe itfaya esas alınamaz....
İcra ve İflas Kanunun 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” düzenlemesi mevcuttur....
Dava dilekçesinin içeriğine göre, davacının keşidecinin kendisi lehine senet düzenleyemeyeceği ve bu senede dayanarak kambiyo takibi yapılamayacağı iddiası İİK'nın 170/a maddesine dayalı takibin şikayet yoluyla iptali istemi olup, bunun yanısıra borcun bulunmadığı iddiası borca itiraza ilişkindir. Mahkemece dava doğru şekilde tavsif edilmiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını yahut takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde takip öncesi itfa nedenine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 34.İcra Müdürlüğü'nün 2019/41863 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında 14/11/2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği tarih itibariyle 02/12/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; takibin iptali şartlarının oluşmadığını, İİK’nın 71. madde hükmünün açık olduğunu, şikayetçinin bu madde kapsamında bir iddiası dahi olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere şikayetçiye hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ ediliği kabul edilse dahi bu hususun takibin iptalini gerektirmeyip icra emrinin iptali sebebi olabileceğini, şikayetçinin başvurusunun İİK 33. maddesinde belirtilen şartları taşımadığını, borçlunun sadece itfa,imha veya zamanaşımı itirazında bulunabileceğini, ilamlı takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığını, hesap kat ihtarnamesinin borçlunun kredi sözleşmesinde bildirdiği adresine usulüne uygun tebliğ edildiğini, tüm iddiaların asılsız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
; icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK’ nun 33/2. maddesine göre itfa olunan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin asıl alacak ve faiz miktarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/23527 esas sayılı takip dosyasında 20.212.673,33 TL alacak yönünden takibin devamına, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin şikayet olunanlardan alınmasına karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından, kamulaştırma bedeli artırımı ilamına dayalı olarak yürütülen ilamlı takipte borçlu, icra dairesince yapılan bakiye borç hesabının ilama aykırı olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek itirazda bulunmuş, mahkemece borçlunun icra emri tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 33. maddesi gereğince yedi günlük yasal sürede bildirmediğinden bahisle, itirazlarını süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir"....
Uyuşmazlık; nafaka alacağına dayalı ilamlı takipte, takip öncesi itfa nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 10. Aile Mahkemesinin 01.08.2016 Tarih ve 2016/805 E. 2016/1016 K. sayılı ilamına dayalı ilamlı icra takibi yapılmış, davacı borçlu vekiline icra emri 25.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 01.09.2021 tarihinde açılan dava ile itfa itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece ödemeye ilişkin belgeler toplanarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne 166.505,03 TL yönünden icranın geri bırakılmasına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir....
İcranın geri bırakılması için icra mahkemesine sadece ödeme (itfa) hâlinde değil, borcun ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olması hâllerinde de başvurulabilir [2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 33-33/a]. 14. İcra ve İflas Kanunu’nun 33 üncü maddesinin 1. fıkrası “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmünü içermektedir. 15. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz (icranın geri bırakılması talebi) bir dava değildir....