WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtfa veya imha iddiası yetkili merciilerce resen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. " Bu durumda borçlunun ödeme iddiasına dayanak yaptığı 30.04.1999 keşide tarihli ve 5.000.000.000.TL. bedelli çek  karşılığında 14.08.2000 tarihinde 7.000.000.000.TL. ödeme yapıldığı alacaklı vekilince ikrar edilmiş olduğuna ve vekilin bu ikrarı geçerli olduğuna göre borçlunun bu miktar yönünden itfa itirazını İİK.nun 33/1.maddesinde sayılan mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatladığının kabulü gerekir. O halde, Mahkemece ikrar olunan miktar yönünden borçlunun ödeme itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin tümden reddi isabetsizdir.   ...

    İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, takibin dayanağı ilamın bozulması üzerine ... 1. İş Mahkemesi'nin 2013/654 Esası üzerinden yargılamaya devam olunduğu, yargılama sonucu verilen 2015/366 Karar ve 28.05.2015 tarihli karar ile "rücuen alacak davasına konu borcun davalılardan ... tarafından 30.06.2011 tarihinde ödenmesi nedeniyle konusu olmayan davanın reddine" karar verildiği, yine ...'...

      İİK 'nun 33. maddesinde (İcranın geri bırakılması): (Değişik : 18/2/1965 – 538/17 md.) maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde yasal düzenleme mevcuttur . Alacaklı T3 tarafından davacı borçlu İlkadım Özel T1 Tic. A.Ş aleyhine Samsun 2....

      Dairesi'nin 13/09/2021 tarih ve 2021/7611 Esas ve 2021/9362 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin reddedildiğini, şikayet olunan tarafından kararda yer alacak kalemlerine ilişkin 04/11/2021 tarihinde talepte bulunulduğunu, talep üzerine gerekli yasal kesintiler yapılarak şikayet olunana 18/03/2022 tarihinde 225.693,89TL, 12/04/2022 tarihinde 300.000TL, 17/05/2022 tarihinde 300.000TL ödeme yapıldığını, 17/05/2022 tarihinde yapılan ödemeyi müteakip şikayet olunan yapılan kısmi ödemeler sebebi ile oluşan faiz farkını 18/05/2022 tarihli dilekçeyle talep ettiğini, talep sonrasında ise şikayet olunanın 32.056,11TL daha alacağı olduğunun hesap edildiğini ve 25/05/2022 tarihinde şikayet olunana 32.056,11TL ödeme yapıldığını, şikayet olunanın bakiye kaldığını düşündüğünü alacağına ilişkin olarak Trabzon İcra Dairesi'nin 2021/18354 sayalı dosyası kapsamında takip başlattığını, icra takibinin iptali gerektiğini, yargılama gideri ve ilam vekalet ücreti kalemlerinin şikayetçi tarafından ödendiğini...

      Somut olayda; borçlunun önceki talebi ile aynı mahiyette olan husus, yalnızca dosya borcunun karar tarihine göre değil feragat tarihine göre hesaplanması gerektiği hususu olup, borçlu şikayet dilekçesinin devamında "kaldı ki karar tarihine göre hesaplama yapılsa dahi, yapılan ödemelerle dosya borcunun kapandığı ve hacizlerin fekkinin gerektiği" hususunu da ileri sürdüğünden işbu dosyadaki talebinin İİK'nun 71. maddesine dayalı itfa itirazı olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece borçlunun itfa itirazının, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile istemin usulden reddi isabetsizdir....

        Somut olayda borçlu tarafın başvurusu; İİK'nın 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nın 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davalarında, tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir(TMK 169). ...

          un icra mahkemesine başvurusunda; icra dosyasındaki 11.12.2013 tarihli taahhütnameye göre ödemesi gereken 100.700 TL'yi ödediğini ancak alacaklı tarafından icra dosyasından feragat edilmediğini ileri sürerek itfa ve feragat nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayet ve takibin iptalini talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile borçlunun talebinin reddedilmesi üzerine Dairemizce, ...'...

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....

            İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Takip dayanağı ilam, kesinleşmeden icra edilebilecek ilamlardan olduğundan alacaklı, ilam tarihi olan 25/04/2018 tarihinden itibaren, ilamda hükmedilen asıl alacağı, faizini ve ferilerinin tahsilini talep etme hakkına sahiptir. Borçlu bu tarihten itibaren, borcu alacaklıya ödeyerek, borcundan kurtulabilir....

            İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda icra emrinin şikayetçi borçluya 03.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği icra mahkemesine başvurunun ise yasal yedi günlük süre içinde 21.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, icra emri tebliğ tarihine göre dava süresinde olup mahkemece, şikayetin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan İİK'nun 149/a maddesinde tazminat öngörülmediği halde mahkemece tazminata hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu