WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taşıt kredisi borcu için yaptığı ödemeler nazara alınarak birikmiş nafaka borcunun itfa edildiği kabul edilmiş ve icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

    Bu nedenle istinaf incelemesi kararın sadece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik olarak yapılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Öte yandan yasada belirtilen 7 günlük süre, hak düşürücü süre olup hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir....

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun İİK'nın 71.maddesi kapsamında itfa nedeni ile takibin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2019/1224 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlunun emekli maaşı üzerine konulmuş herhangi bir haciz bulunmasa da, alacağı mahsuben satışı yapılan taşınmazın bedeli ile dosya borcunun ödendiği iddiası yönünden tarafların gösterecekleri deliller toplanarak ve gerekirse bu konuda bilirkişi raporu aldıralarak itfa nedeni ile takibin iptali istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. Belirtilen bu nedenlerle borçlunun istinaf başvurusunun, başvurunun esası incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2019/1665 esas, 2019/1048 karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icranın geri bırakılması başlıklı İİK 33/1 maddesinde “ İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesindeveya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü bulunduğu, somut olayda taraflar arasındaki Sulh ve Hisse Devir Protokolünün adi nitelikte düzenlenmiş olduğu, maddede belirtilen nitelikte olmadığı, karşılıklı edimler içerdiği ve edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin mahkemece değerlendirilemeyeceği, icranın geri bırakılmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

    Mahkemece 03.07.2014 tarihli ek raporda stopaj kesintisine yönelik hesaplamanın nazara alınmayıp şikayetin bu nedenle reddi yerinde olduğundan sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere İcra Mahkemesi'nin yargılama usulü gözönünde tutularak takas iddiası takip hukuku bakımından değerlendirilebilir. Buna göre, ilamlı takipte takas (yani borçlunun alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirmesi de) 33.madde anlamında itfa terimine dahildir. Bir başka anlatımla borçlu, alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirerek İİK 33.maddesine göre icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Bu durumda borçlunun takas ettiğini bildirdiği karşılık alacağını yetkili merciilerce res'en düzenlenmiş veya imzası alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerekir....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; 1)12.03.2015 tarihli celsede davacı vekilinin mazeret dilekçesi verdiği celse zaptına geçirilmiş olmasına rağmen, bu hususta olumlu ya da olumsuz ara kararı verilmemiş olduğu gibi borçlu vekili duruşmada varmış gibi gösterilmek suretiyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. 2)İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce res'en yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin sunmuş olduğu belgeler, alacaklı tarafından kabul edilmemiş, mahiyeti itibarı ile de İİK 33. madde anlamında itfa belgesi değildir....

        İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlu tarafın başvurusu; İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İtiraza konu takibin 26.02.2013 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin 07.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça alacaklıya banka aracılığıyla 02.01.2013, 01.02.2013 ve 01.02.2013 tarihlerinde 2.000'er TL nafaka ödemesi yapıldığı görülmektedir. Buna göre, takip dayanağı ... 4....

          Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, ... tarihli dilekçesinde itiraz ve diğer şikayet sebepleri yanında, takip dayanağı ilamın eda hükmü içermemesi ve faize faiz işletilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiği yönünde talepte bulunduğu görülmektedir. Anılan şikayet nedenleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            buna göre de borcun ödendiğinden bahisle itfa iddiası yönünden dava dilekçesi ekinde sunulan borç yenileme sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin dava dışı ... ve şikayet eden borçlu ADN Atlas ......

              Anılan maddenin 1. fıkrasında; ".....İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmü, 2. fıkrasında; "......Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmü yer almaktadır. Yasada alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemişse de; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Bir başka ifadeyle imzası taraflarca ikrar edilen ibra belgesi borcu sona erdirir. Ancak, burada imzası ikrar edilen belge kavramının dikkatli ve dar yorumlanması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu