Mahkemece, 3.kişinin dava konusu takipte 15.9.2008 tarihinde haczedilen mehkullerin kendisine ait olduğu iddiasıyla açtığı istihkak davası, alacaklının aynı takipte 11.7.2008 tarihinde haczedilen mehkullerin borçluya ait olduğu gerekçesiyle 3. kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açtığı istihkak davası ile birleştirilmiştir. Mahkeme birleştirilen davaları birlikte inceleyip karara bağlar. Davaların tahkikat safhası müşterektir.Ancak davaların birleştirilmesi halinde dahi her dava ayrı ayrı varlığını konulduğundan her iki davanın da ayrı ayrı hükme bağlanması gerekir. Somut olayda davanın reddine denilmek suretiyle birleştirilen istihkak iddiasının reddi davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; “örtülü iş yeri devri yapıldığı,devirde İİK’nun 44 ve BK’nun 179. md.lerine uygun hareket edilmediği, devralanın da devredenle birlikte alacaklıya karşı sorumlu olduğu, tazminata ilişkin koşulların oluşmadığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine,alacaklı yanın tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir. Dava üçüncü kişi tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca açılan “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, özellikle takibe dayanak çekin, borçlu hakkında İstanbul 4....
Mahkemece toplanan delillere göre; “örtülü iş yeri devri yapıldığı, devirde İİK’nun 44 ve BK’nun 179. md.lerine uygun hareket edilmediği, devralanın da devredenle birlikte alacaklıya karşı sorumlu olduğu, tazminata ilişkin koşulların oluşmadığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine, alacaklı yanın tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. Davalı (borçlular), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir. Dava, “istihkak iddiasının reddi” niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, özellikle takibe dayanak çekin,borçlu hakkında İstanbul 4....
Mahkeme her ne kadar, gerekçeli kararın yazılması sırasında davanın, icra memuru işlemine yönelik şikayet başvurusu olduğunu belirtmişse de; yargılama aşamasında üçüncü kişinin istihkak iddiası olarak kabul edip, İİK’nun 97/11.maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulünü uygulamıştır.Bu nedenle davanın türü ile ilgili karar verildikten sonra yapılan bu yanlışlık, işin esasına etkili görülmediğinden tek başına bozma nedeni yapılmamıştır. İstihkak davalarında,toplam alacak ile mahcuzun değerinden hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının başlangıçta ¼’ü peşin alınmak üzere, kabul ile sonuçlanan davada geriye kalan kısmına hükmedilir. Somut olayda davanın niteliğine göre; maktu karar ve ilam harcı ile yetinilmesi isabetli değildir....
Dairemizin 27.11.2019 tarihli ve 2016/16972 Esas, 2019/10648 Karar sayılı ilamı ile davacı üçüncü kişinin şikayet talebi yanında, haczedilen biçerdöverin kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması ve istihkak istemli dava ikame ettiği anlaşılması karşısında İcra Mahkemesince talep şikayet başvurusu olarak nitelendirilerek ve bu nitelendirmeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece şikayet istemi hakkında karar verilmiş olup, davacı üçüncü kişinin istihkak istemi hakkında herhangi bir karar verilmediği gerekçesiyle istihkak talebi hakkında hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2009/4894 esas sayılı takip dosyasında haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, istihkak iddia eden 3.kişiye ait olmadığını ileri sürerek, 3.kişinin mahcuzlar üzerindeki istihkak iddiasının reddini talep etmiştir. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, takip borçlusunun davalı olarak gösterildiği, lehine istihkak iddiasında bulunan 3.kişiye dava açılmadığı, davalı olarak gösterilen şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
İSTİHKAK İDDİASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 99 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı alacaklı vekili, Beyoğlu Birinci İcra Müdürlüğü'nün 2007/2388 Esas sayılı dosyasından, borçlu şirketin danışıklı olarak tüm mal varlığını devrettiği 3. kişinin deposunda yapılan 24.04.2007 tarihli haciz sırasında, davalı 3. kişi lehine İstihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK'nın 99. maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/1909 sayılı takip dosyasında taşınmaz ile birlikte satışa çıkartılan makinelerin borçludan Noterde yapılan 23.11.2009 tarihli menkul satış sözleşmesi ile satın alındığını, ancak büyük iş makineleri olmaları nedeni ile kurulu oldukları fabrika binasında bırakıldıklarını belirterek istihkak iddiasının kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı- Birleşen 2012/15 Esas sayılı dosyada şikayet eden alacaklı ... AŞ vekili, ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/229 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen makinelerin, banka lehine borçlu ile akdedilen ipotek kapsamında olduğunu belirterek haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile, asıl dosya ve birleşen dosyada 3. kişilerin istihkak iddialarının muvazaalı olduğunu belirterek istihkak davalarının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece toplanan delillere göre; borçlu .. davacı şirketin ortağı olduğu, haczin araç yoldayken yapıldığı, davacının sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı, her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine ve alacaklı lehine mahcuzun değeri üzerinden %15 oranında tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası ve İİK’nun 99. maddesinin uygulanması isteğine yönelik "şikayet" başvurusu niteliğindedir. 1.Şikayet başvurusuna ilişkin temyiz incelemesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 23/09/2019 tarihinde hacze gidildiği, haciz mahallinde Rıdvan Bozkurt isimli kişinin bulunduğu ve söz konusu yeri 2019 yılında T6 isimli kişiden kiraladığını, iş yerinin eşi adına kayıtlı olduğunu ve haczedilen mallarında eşi T3 adına faturası olduğunu ifade ettiği, bu beyandan da anlaşılacağı üzere Rıdvan Bozkurt'un eşi T3 lehine istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasının geçerli olması için iddianın gerçek kişi olan 3.kişi tarafından bizzat ya da bu kişiyi temsile yetkili bir kişi tarafından ileri sürülmüş olması gerekmekte olup Rıdvan Bozkurt'un dosya kapsamında böyle bir sıfatının bulunmaması nedeni ile usulüne uygun geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı ve davanın dinlenebilmesi için ön koşul olan geçerli bir istihkak iddiasının olması gerektiğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....