"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, .... Karar sayılı ilamına dayanılarak vekalet ücreti alacağı için Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2617 Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, ancak alacaklının aynı ilama dayanarak aynı alacak için Adana 13. İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı takip dosyasında da takip yaptığını, iş bu dosyada şikayet üzerine Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin .... Esas, .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYET EDEN : ... KARŞI TARAF : ... DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün şikayet eden borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 Tarih, 2000/12-1002 E). Somut olayda takibe dayanak yapılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/06/2014 tarihli, 2012/639 E.-2014/486 K. sayılı kararının hüküm bölümünde “.kira bedelinin...1.400,00 TL olarak tespitine” karar verilmiş, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamıştır. Bu durumda ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazı da mümkün değildir. Borçlunun istemi ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece icra emrinde istenen asıl alacak ve faizine ilişkin miktarlar için icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfaya dayalı itirazı ile birlikte faizin fazla olduğunu açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, icra emrinin ilamdaki vekile tebliğ edildiği, tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle icra emri tebliğinden önceki itfa itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, icra emrindeki alacak kalemlerinde ve faiz oranında ilama aykırılık bulunmadığından bahisle de şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlu vekilinin talebi ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olup, süresiz olarak ileri sürülebileceğinden sair temyiz itirazlarının reddine, Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas, 2000/746 Karar) Bu durumda Mahkemece faize ilişkin hesap yapılarak fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, yukarıda belirtilen borç muhtırasına yönelik iddiaları, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, taraflarına tebliğ edilen icra emrinde "Hemen Ödendiği Takdirde Borcunuz" ibaresi ile farklı bir hesaplama yapıldığını, ilama konu alacağın takibe konulması dışında yeni bir hesaplama yapılması ve bunun icra emrinde belirtilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek bu bölümün iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Faize ve ilamda yer almayan alacakların tahsiline yönelik şikayetler, ilama aykırılık niteliğinde olup İİK.nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu durumda mahkemece borçlu vekilinin şikayetlerinin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde takibin sadece şikayet eden ... bakımından iptali gerekirken, tümden iptali ile şikayet etmeyen diğer borçlular hakkında da iptalinin sağlanmış olması isabetsiz olup, mahkemece şikayet eden davacı ... bakımından takibin iptali şeklinde hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Çendik (...) için 5.000,00TL, davacı ... için 5.000,00TL, davacı ... için 5.000,00TL manevi tazminatın davalıların kusur oranlarına göre birbirlerine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihi olan 4/3/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine, Davalılarca yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,” karar verildiği, şikayet konusu 26.11.2015 tarihli örnek 4-5 nolu icra emrinde alacağının tamamının borçlulardan talep edildiği görülmektedir. Bu durumda, borçluların kusur oranlarına göre birbirlerine rücu edebilmesi, borçlular arasındaki iç ilişki olup, icra takibine dayanak ilamda müştereken ve müteselsilen tahsile karar verildiğinden, şikayet konusu icra emrinin şikayet tarihi itibariyle ilama uygun olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....