"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarıyla birlikte faize de itiraz etmiştir. Mahkemece, talebin kısmen kabulü ile icra emrinin ilama aykırı olduğu belirlenen faiz türleri yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde; borçlu vekili, ilamda işçilik alacaklarına brüt miktar üzerinden hükmedilmesine rağmen, nete çevrilmeden takip başlatıldığını dolayısıyla ilama aykırı düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece bilirkişi incelemesi sonucu ilama aykırı bir takip olmadığı tespit edilerek şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından takibe dayanak ilamın Yargıtay 7....
Ancak takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle mükerrer takibe ilişkin başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Mahkemece, borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet edilen alacaklı temyiz dilekçesinde; taşınmaz üzerinde yer alan muhtesatın kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmadığı sürece zeminin mülkiyetine tabi olacağının açık olduğunu, icra emri ve takibin ilama uygun olarak düzenlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İK md.16 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki paylaşıma ilişkindir. İİK'nın 100/2. maddesi gereğince ilk haciz ilamsız bir takibe dayanıyorsa takip talebinden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayalı alacaklı, satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilir. Somut olayda, anılan yasal düzenleme karşısında şikayet olunanın, şikayetçinin 14.12.2010 tarihli takibi öncesinde 05.05.2009 tarihinde açtığı itirazın iptali davasına dayalı olarak, sıra cetvelinde satış bedelinden pay almasında hukuka aykırılık bulunmamasına göre şikayetin reddi yerine, kabulü doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
karar verilmiş, bu karara ilişkin alacaklılar vekilinin şikayet başvurusu üzerine; Mahkemece, ilamın sonuç kısmında şikayet dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri yönünden hükmün onandığına dair bir açıklama bulunmadığı, mahkemesinden de söz konusu alacak kalemlerinin kesinleştiğine dair kesinleşme şerhinin İcra Müdürlüğü’ne ibraz edilmediği, İcra Müdürlüğü'nün ve icra hakiminin mahkemenin vermiş olduğu bu kararda hangi alacak kalemlerinin kesinleştiğini yorumlayamayacağını, bu nedenle İcra Müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı ilama ilişkin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce sair karar düzeltme itirazları reddedilerek hüküm maddi tazminat yönünden bozulmuştur....
K. sayılı ilama dayalı olarak takip başlatıldığı, bu nedenle yapılan takipte bir usulsüzlük olmadığından bu konuya yönelik şikayetin reddine karar vermiştir. İcra takibinde ... Fikri Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2011/... E, 2013/...K. sayılı ... tarihli kararına dayanılmıştır. Anılan kararın, ... tarihli, 2011/... Esas sayılı karara ek karar olduğu bildirilmiş ise de, dayanak kararın tek başına ilam olma niteliği bulunmamaktadır. İcra takip talepnamesinde ve icra emrinde ... tarih 2011/... Esas, 2013/... Karar sayılı ilamına da dayanılmadığından bu ilamdan kaynaklı alacaklar için takibe devam olunamaz. Kaldı ki; ... tarihli karar daha önce... 24. İcra Mahkemesi'nin 2013/... Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş şikayet üzerine takibin iptaline karar verilmiştir. Her ne kadar İcra Mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de birbirleri için bağlayıcı özelliktedir....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu halde, Mahkemece verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmamasının o delilden vazgeçilmiş sayılacağı anlamına geldiği değerlendirilerek şikayet dilekçesinde ileri sürülen ve bilirkişi incelemesi gerektirmeyen şikayet nedenleri üzerinde durulması, hasıl olacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi ücretinin gider avansı olduğundan yola çıkılarak şikayetin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, icra takibine konu ilamda site yöneticisinin ve diğer kat maliklerinin davalı olarak gösterilmediği, icra emrinin de ilama aykırı olarak düzenlenemeyeceği gerekçesi ile, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, HMK'nun 297/2. maddesi, " hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir. Somut olayda, alacaklı vekilinin şikayet dilekçesinde, asansör motorunun haczedilmesi talebinin reddine ilişkin İcra Müdürlüğü işlemi de şikayet konusu yapıldığı halde, İcra Mahkemesince bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru değidir....