Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın ise henüz kesinleşmediği, İİK'nın 268 ve 100. maddeleri uyarınca, ihtiyati haczin tatbikinden sonra kesin hacze dönüşmeden önce aynı malları diğer alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz alacaklısının sonraki hacze aynı derecede iştirak edeceği, taşınmaz üzerine ilk ihtiyati haczin 10.03.2005 tarihinde şikayetçinin alacaklı olduğu davadan konulduğu, şikayet olunan lehine 04.05.2005 tarihinde konulan ihtiyati haczin, önceki ihtiyati haciz kesinleşmeden konulmuş olması nedeniyle aynı derecede iştirak edeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, 22.06.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline, satış bedelinin taraflar arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın ise henüz kesinleşmediği, İİK'nın 268 ve 100. maddeleri uyarınca, ihtiyati haczin tatbikinden sonra kesin hacze dönüşmeden önce aynı malları diğer alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz alacaklısının sonraki hacze aynı derecede iştirak edeceği, taşınmaz üzerine ilk ihtiyati haczin 10.03.2005 tarihinde şikayetçinin alacaklı olduğu davadan konulduğu, şikayet olunan lehine 04.05.2005 tarihinde konulan ihtiyati haczin, önceki ihtiyati haciz kesinleşmeden konulmuş olması nedeniyle aynı derecede iştirak edeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, 22.06.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline, satış bedelinin taraflar arasında garameten paylaştırılmasına dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.12.2014 tarih ve 10366 E., 8547 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Şikayet olunan vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Davacı/borçlu tarafından dava dilekçesinde, taşkın haciz talebi yanında, dosyada blokeli meblağın teminat olarak kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinde de bulunulmuş olmasına rağmen, mahkemece yalnız taşkın haciz şikayetine ilişkin hukuki değerlendirme yapılıp karar gerekçesinde de sadece bu hususun tartışıldığı, dosyada blokeli meblağın teminat olarak kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı ve hüküm kurulmadığı görülmüştür. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mahkemeden gemiler üzerindeki ihtiyati haciz ve seferden men kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, oysa mahkemenin ihtiyati haciz değil, haczin kaldırılması talep edilmiş gibi değerlendirme yapıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Şikayet tarihinden sonra, şikayet konusu seferden men kararının icra müdürlüğünce kaldırıldığı anlaşıldığından, bu husustaki şikayet konusuz kalmış olup, mahkemece seferden men kararına yönelik talep bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının hacze yönelik şikayetine gelince; alacaklı tarafından takipte talep edilen dayanak İstanbul Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1168 esas - 2018/1035 karar sayılı ilamındaki alacak, deniz alacağı değil ise de, ilamlı takibe başlanırken sunulan 02/11/2018 tarihli İstanbul Anadolu 9....
Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Somut olayda, 11.12.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yapılan hacizlerde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, şikayet tarihinden sonra mahkemesince verilen 05.06.2014 tarihli ara karara dayalı, 11.12.2013 tarihinden sonra konulan tüm hacizlerin kaldırılması da doğru bulunmamıştır....
ATM'nin .... esas sayılı dosyasından ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini ancak mahkemece tesis edilen 19/05/2023 tarihli ara karar ile yetkinin icra hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesi ile ihtiyati haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiğini, Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin .... Esas .... Karar sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haczin kaldırılması için talepte bulunulduğunu fakat mahkemece borçlu aleyhine başlatılmış ilamsız ya da ilamlı takip bulunmaması ve ihtiyati haczin kaldırılması talebinin kararı veren mahkemeden talep edilmesi gerektiği gerekçeleriyle talebin reddine kesin olarak karar verildiğini, bunun üzerine ihtiyati haczin kaldırılması için Antalya 2....
Sayılı ve 17.07.2014 tarihli kararı ile taşınmazın borçlu adına olan tapusunun iptaline ve şikayetçi 3. kişi adına tapuya tesciline karar verildiği ve anılan bu kararın da kesinleştiğini, taşınmazın tapuda 3. kişi adına tescil edildiğini; tapudaki haciz ve borç ilişkisinin 3. kişi ile ilgili olmadığını, hacizlerin İİK'nun 106-110. madde gereğince düştüğünü; açıklanan nedenlerle haczin kaldırılması için yaptıkları başvurunun icra müdürlüğünce, takibin henüz ihtiyati haciz safhasında olup kesinleşmediği, tesçil kararının hacizden sonra verilip kesinleştiği ve 3. kişinin haczin kaldırılması isteminin genel mahkemede açılacak davada tartışılabileceği belirtilip reddedildiğini beyanla hacizlerin fekkine ve şikayete konu ret kararının iptaline karar verilmesini istediği; mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayetin dava şartı yokluğu nedeni ile HUMK'nun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, .......
Davacı borçlu istinaf başvurusunda özetle; takibin kesinleşmediğini, müvekkili açısından kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, müvekkili açısından ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmediği gibi, haczin de kesinleşmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takibe itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına rağmen ihtiyati hacizlerin uygulandığı iddiasına dayalı hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
İş Esas, 2017/122 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının alındığı, ihtiyati haciz bedeline ilaveten işlemiş faiz ve ihtiyati haciz giderleri ilave edilerek 41.100,14 Euro ve 527,70.TL alacak toplamı 173.814,11.TL üzerinden takibe başlandığı ve borçlu tarafından 02.10.2017 tarihinde 173.815,00.TL ihtiyati haciz bedelinin tamamının dosyaya yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yalnız ihtiyati hacze konu bedelin yatırılması ile ihtiyati haczin kaldırılması istenebilir. Borçlu tarafından ihtiyati haciz kararının kaldırılması için icra mahkemesi yerine icra müdürlüğünden ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulması üzerine icra müdürlüğünce 03/10/2017 tarihli kararla bankalara yazı yazılarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi yetki yönünden yerinde değil ise de; İİK.nun 266....
GEREKÇE: Uyuşmazlık; İhtiyati haczin kaldırılması için borçlu tarafça teminat olarak yatırılan paranın 7 güç içinde itirazın iptali davası açılmadığından borçluya iadesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına ilişkin şikayettir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alınan ihtiyati haciz kararı üzerine mal varlığına ihtiyati haciz konulan ve İİK'nun 266....