WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin icra müdürlüğünce 22.10.2018 tarihinde yaptırıldığı, davacılar tarafından taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, Bakırköy 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.09.2019 tarih ve 2019/444 E. - 2019/608 K. sayılı dosyasında şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

İcra Müdürlüğünün 2015/5910 Esas (Yeni Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/7750) sayılı dosyasında 09/11/2015 tarihli itirazın süresinde olduğunun tespitine, itiraz dilekçesinden sonra takibin devamına yönelik yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, takibin devamına yönelik 15/01/2016 tarihli memur işleminin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, herkes haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, Kapatılan Kuşadası 2....

Yasanın açık hükmü karşısında şikayet sebebine itibar edilmediğinden satış ilanı ve şartnamede belirtilen oranda KDV alınması gerektiğine yönelik icra dairesinin 16.06.2022 tarihli satış ilanı tutanağının yerinde olduğu anlaşılmış olup; memur muamelesine yönelik şikayetin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verilmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1607 KARAR NO : 2021/3298 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANAMUR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2019 NUMARASI : 2018/105 ESAS 2019/1 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/105 Esas 2019/1 Karar sayılı kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Anamur İcra Dairesi'nin 2016/851 E sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlular tarafından takibe itiraz dilekçesi sunulduğunu ve takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak, geçerli bir itirazın bulunmadığını zira, itiraz dilekçesinde icra memurunun havalesinin bulunmadığını...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2020/361 2020/392 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle mahkemenin şikayet talebini hatalı yorumladığını ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştirildiğini takipten haberdar olunca yasal süre içerisinde itiraz dilekçesinin icra müdürlüğüne verdiklerini icra müdürlüğünün takibin durdurulması taleplerini reddettiğini red kararını şikayet ederek itirazın süresinde olduğunun tespitini istediklerini red kararının kendilerine tebliğ edilmediğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

Somut olayda, davalıların murisi Orhan Öztürk hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin borçluya 06/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmeksizin takibin kesinleştiği tartışmasızdır. Takip borçlusu Orhan Öztürk 14/01/2020 tarihinde vefat etmiş olup, davacı vekili 24/02/2020 tarihinde mirasçılarının takibe dahil edilmesini istemiştir. Davacı vekilinin bu istemi üzerine davalı mirasçılara muhtıra tebliği yerine ödeme emri tebliğ edilmesi, kesinleşen ilamsız icra takibine itiraz edilmesi konusunda mirasçılara herhangi bir hak bahşetmeyeceğinden, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi yerinde değildir. Dava dilekçesinde açıkça 23/06/2020 tarihli icra memur işleminin iptali istenilmiş olup, talebin bu konuda açıklatılmasına gerek yoktur. Davacı vekili tarafından yargılama aşamasında sunulan 02/08/2020 tarihli dilekçede davalı mirasçılara ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin istenilmesi önem arz etmez....

Diğer taraftan, şikayetçi vekili Av.....’e gönderilen satış ilânının "muhatabın geçici olarak gittiğini muhatapla birlikte çalıştığını beyan eden ehil ve reşit ... …. imzasına tebliğ edildi” şerhi ile 17.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi; “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme karşısında, tebligat yapılacak vekilin o yerde geçici olarak bulunmadığı tebliğ şerhinde belirtildiğinden yapılan tebligat usulüne uygundur....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda; şikayet konusu dosyadan Şikayetçi-Borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin 01/07/2020 tarihinde “muhatabın çarşıda olması sebebiyle görünüşe göre 18 yaşını ikmal etmiş ve ehil aynı konutta oturan kuzeni AYÇA YURTSEVEN’e teslim” notuyla ikmal edildiği, Şikayetçi-Borçlu takibe 14/07/2020 tarihinde itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünde de 16/07/2020 tarihinde süresinde olmadığından itirazın reddine karar verdiği, Şikayetçi-Borçlunun 27/01/2021 tarihinde tekrar itiraz etmesi üzerine İcra Müdürlüğünce 30/01/2021 tarihinde tekrar süresinde olmayan itirazın reddine karar verildiği, İcra Müdürlüğünün tebligatın usulsüzlüğünü re’sen dikkate alamayacağı ve ret işlemlerinin yerinde olduğu, dosya kapsamına göre Şikayetçinin tebliğ işleminden beyan ettiği tarih itibariyle haberdar olduğu kabul edilse dahi 7 günlük şikayet süresinde İcra Mahkemesine başvurarak tebliğ işleminin usulsüzlüğünü dile getirerek şikayet yoluna gelmesi gerektiği, Şikayetçinin...

    İİK 67. maddesine istinaden haciz kaldırma talebinin reddine" şeklinde karar verildiği, iş bu müdürlük kararının şikayet konusu edildiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile, Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2022/14535 esas sayılı dosyasında İcra Müdürlüğü'nün 28/11/2022 tarihli kararının iptaline, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasimin koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir. Borçlular hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde, İİK'nın 264/2. maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye ve mahkemede dava açmaya mecburdur....

    UYAP Entegrasyonu