HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2752 KARAR NO : 2023/1825 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/08/2022 NUMARASI : 2021/617 ESAS, 2022/644 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/617 Esas, 2022/644 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bodrum 2....
İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerektiği, davacı tarafından sunulan belge fotokopisinde herhangi bir havalenin bulunmadığı, icra dosyasında dava dışı borçlu Hakan Dalkıran'ın borca itiraz dilekçesi bulunduğu, 18/05/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, 23/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararıyla davacının icra dosyasında borca itiraz dilekçesi bulunmadığından davacı yönünden takibin...
Kaldı ki, davalının takipte vekille temsil edilmesi nedeniyle ödeme emrinin davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, takibin öğrenilmesi üzerine davalı vekilinin borca itiraz etmesi karşısında, davalı vekiline ödeme emrinin tebliğinin istenilmesinde hukuki yarar yoktur. Takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işleminin davacı tarafça şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşıldığından, şikayete konu icra memur işleminde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1681 KARAR NO : 2022/3233 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CEYHAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/189 ESAS 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Ceyhan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/04/2021 tarih ve 2020/189 Esas 2021/40 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı T1 tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; T2nün 2020/5221 E. sayılı dosyasına konu ödeme emrini 18.11.2020 tarihinde aldığını ve süresi içinde takibe itiraz ettiğini, muhtardan tebligatı geç aldığına dair yazı aslını da icra dosyasına ibraz ettiğini, muhtarın tebligatı 16.11.2020 tarihinde aldığını, kendisine de 18.11.2020...
Karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/227 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacıya 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı vekilince icra dosyasına itiraz edildiğini, Gene İcra Müdürlüğü yapılan itirazı borçlu şirket yönünden kabul edip , davacı yönünden ise süresinden sonra yapılan itirazın reddine karar verdiğini, davacının tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerektiğini, takibe süresinde itiraz etmiş olduklarının tespitini talep ettiğini, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının usulsüz tebligata mı yoksa icra dairesinin kararına karşı memur muamelesini mi şikayet yoluna gittiğinin açık olmadığını, cevap dilekçesinde bu durumu dile getirmelerine rağmen mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, tebligattan...
GEREKÇE; Uyuşmazlık; icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/15325 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğünün 24/03/2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz ile satış yapılamayacağı gerekçesi ile alacaklı vekilinin satış talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 364/3. Maddesi gereğince, temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. Ancak söz konusu madde hükmü, icra mahkemesince verilen takip hukukuna müteallik kararların temyizi hakkında olup, itirazın iptaline ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi ve karara bağlanması nedeniyle bu madde kapsamında olmadığının kabulü gerekir. İİK'nun 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasından gönderilen ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini ve süresinde itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, Dar yetkili icra hukuk mahkemesinin, takibin şekli açıdan usulüne uygun olup olmadığı - ilama aykrılık, usulsüz tebligat, imzaya itiraz, ödeme defi vb.- ile ilgili inceleme yapabileceğini, Davacı tarafın bu yönde bir itirazı bulunmadığını, İcra dosyası kesinleştikten sonra, şekli olarak bir eksikliği bulunmayan icra takibinin icra hukuk mahkemesince incelenmesi ve durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığını belirterek mahkemenin vermiş olduğu davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık söz konusu olmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; ilamsız icra takibinde borca itiraz niteliğindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2020 NUMARASI : 2020/93 ESAS 2020/231 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 31/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa 1. İcra Dairesi'nin 2020/463 E. Sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibin dayandığı senedin taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiğini, nitekim icra takibinin de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılmış bulunması bu durumu doğruladığını, karşı tarafın taraflar arsındaki kredi sözleşmesini dayanak göstererek daha evvel Bursa 20....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayet ve ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2021/11930 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 112.706,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçlulara 27/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....