İİK'nın 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nın 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
İcra dosyasının incelenmesinde, itirazın iptali davasında hüküm altına alınan icra inkar tazminatı, harç , ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağı ile işlemiş faiz alacağının tahsili için icra emri düzenlendiği , şikayetçi takip borçlusu vekilinin dosya borcunun ödendiği dosyanın infaz olduğu, ödeme nedeniyle infaz olunan dosyada gönderilen icra emrinin yasaya aykırı olduğundan bahisle ödeme nedeniyle icra takibinin /icra emrinin iptalini istediği görülmüş olup, her ne kadar ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş ise de mahkemenin ödeme iddiasını değerlendirmediği, davacı tarafın itirazın iptali kararına konu tüm alacak kalemlerinin ödendiğini, icra dosyasının infaz olduğunu ileri sürdüğü, şikayet tarihi itibariyle İİK 33.madde kapsamında şikayete konu takip dosya borcunun ödenip ödenmediği, dosyanın infaz olup olmadığının incelenmediği görülmüş olup, bu nedenle davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayet tarihi...
Gerek süreli gerek süresiz şikayet ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. (Dairemizin 2015/32094 Esas, 2016/2114 Karar no ve 26/01/2016 tarihli kararı) Somut olayda; takibe konu gayrimenkullerin (07.12.2012- 22.02.2013 tarihlerinde) yapılan ihaleler sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilip ihalelerin kesinleştiği ve alacaklı lehine tescil işlemlerinin yapılması için müzekkere yazıldığı görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı gerek süreli gerekse de süresiz şikayet yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....
Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Somut olayda; mahkemece, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, takip talebinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 19....
Davacı borçlu vekili (katılma yoluyla) istinaf dilekçesinde; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, icra emrinin/takibin iptali talepleri ilgili karar verilmediğini, bu şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,Şikayet, ilamlı icra takibinin, icra emrinin ve 27/08/2021 tarihli dosya hesabının iptali istemlerine ilişkindir. İlamlı icra takiplerinde de uygulanması gereken, İİK’nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK’nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de geçerlidir. Somut olayda takip talebinde yabancı para alacağının Türk Parası karşılığı gösterilmiş olmakla birlikte ödeme (icra) emrinde söz konusu yasa hükmünün yerine getirilmediği görülmüştür....
; mahkemece, borçlu aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmadığından icra müdürlüğü işleminde iptali gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda alacaklının, borçlu aleyhine “ipoteğin paraya çevrilmesi” yolu ile ilamsız takip başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun, süresinde itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/64 Esas-2014/98 Karar sayılı ilamında, ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesi gerekirken ödeme emri gönderilmesinin doğru olmadığı, alacaklı tarafça ödeme emrinin iptali yönünde şikayette bulunulması gerekirken itirazın kaldırılması talep edilmesinde hukuki yarar olmadığından istemin reddine karar verildiği, alacaklının bu karara istinaden icra müdürlüğüne başvurarak borçluya icra emri gönderilmesi talep ettiği, talebin icra müdürlüğünce 17/09/2014 tarihinde kabul edilerek borçluya icra emrinin 23/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/231 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin iptalini istediği, alacaklı vekilince 23.7.2020 tarihinde davanın kabul edildiği, mahkemenin 16.9.2020 tarihinde verdiği kararla davanın kabul nedeniyle kabulü ile davacılar yönünden icra emrinin iptaline hükmedildiği, şikayete konu ihaleye ilişkin satış kararı tarihinin 16.6.2020, ihale tarihinin de 10.8.2020 olduğu görülmektedir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce, icra emrinin iptali talepli açılan şikayet dosyasında alacaklının kabul beyanının kabul tarihi itibariyle geçerli olduğu ve mahkemenin sonraki tarihte verdiği icra emrinin iptali kararının kabul beyanının yapıldığı tarih itibariyle geçerli sayılacağı kabul edilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesis edilmişse de; davayı kabul ile dava kendiliğinden sona ermez. Bunun üzerine, dava konusu uyuşmazlığın kabul nedeniyle son bulduğunu tespit eden mahkemenin, davanın kabul nedeniyle (gereğince) kabulüne karar vermesi gerekir....
Kanunu m.21/2 'ye göre tebligat yapıldığını, haber kağıdı yapıştırılmadığını ve müvekkilimin takipten haberi olmadığından takibin kesinleştiğini, tebligat parçası dosyada bulunmadığından tebligatların usulüne uygun yapılıp, yapılmadığı taraflarınca tespit edilemediğini, yakalamanın öğrenilmesi ile birlikte müvekkilinin takipten haberdar olduğunu, takibe konu kefalet sözleşmesini geçersiz olduğunu, azami kefalet miktarı üzerinden ödeme emrinin düzenlendiğini, İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43731 sayılı icra takibinin müvekkili yönünden iptali veya ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını, müvekkili aleyhinde yapılan tüm icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İstanbul 29....
Mahkemece, icra emrinde istenen faizin başlangıç tarihinin takibe dayanak mahkeme kararına aykırı şekilde gösterildiği, bu yönüyle icra emrinin hatalı olduğu gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, icra emrinde faizin başlangıç tarihinin hatalı olarak belirtildiğini, fazla faiz talep edildiğini ileri sürmektedir. Bu durumda, talep edilen faizin ilama uygun olup olmadığının, Mahkemece, gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmak suretiyle tespit edilip, iptal edilmesi gereken miktar var ise icra emrinin o miktar için iptaliyle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....