Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür. İcra dosyası incelendiğinde, davacıya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, mernis adresine TK'nın 21/2.maddesine göre gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak davacıya 20.05.2022'de tebliğ edildiği, UYAP sisteminden yapılan araştırmada evrak işlem kütüğü kayıtlarına göre de davacının takipten en geç 17.06.2022 tarihi itibariyle haberdar olduğu halde usulsüz tebliğ şikayetini 07.11.2022 tarihinde 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü, kambiyo takibine yönelik şikayetin, imzaya ve borca itirazın da yasal 5 günlük süre geçtikten sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından, Mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....
Alacaklı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süre içinde yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, şikayet dilekçesinde "Müvekkil, 03/09/2020 tarihinde Adana 3.İcra Müdürlüğünün 2020/6318 Esas sayılı takip dosyası üzerinden aleyhine icra takibi yapılmış olduğunu ve bahse konu tebligatın temmuz ayı sonu itibariyle muhtara teslim edilmiş olduğunu öğrenmiştir." ibaresinin yer aldığı ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin "öğrenme tarihi olan 03/09/2020" olarak düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, dolayısıyla şikayet dilekçesindeki "temmuz ayı sonu itibariyle" ifadesiyle kastedilenin tebliğ mazbatasının muhtara teslim tarihiyle ilgili olduğunun açık olduğu, yine ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin öğrenildiği tarihin şikayet dilekçesinde "03/09/2020" olarak belirtildiği ancak şikayetçinin 02/09/2020 tarihinde vatandaş portal uygulaması üzerinden usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği, buna göre 05/09/2020 tarihinde yapılan şikayetin yasal...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/64 Esas, 2021/349 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Aydın İcra T5nün 2018/27595 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve takibe konu ödeme emrinin müvekkiline gönderildiğini, ancak ilk gönderilen ödeme emri ile buna dayanak olarak TK 35.maddeye gönderilen ikinci ödeme emrinin usule aykırı olduğu bu nedenle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin usule aykırı ödeme emri tebligatından 17/01/2020 tarihinde haberdar olduğunu, gönderilen ödeme emrine dayanak belge suretinin eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, tebligatın usulsüz olması nedeniyle icra ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/8588 Esas sayılı dosyasından borçlu adına ödeme emrinin 30.01.2015 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 13.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise, şikayet dilekçesinde, sadece 30.01.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 13.05.2015 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre, 17.06.2016 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı/alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı site yöneticiliğinin davacı müvekkilinin site yönetiminde görevli olduğu sürede maaş olarak aldığı ödemeler için müvekkile haksız olarak takip başlattığını, ödeme emrinde müvekkilinin soyadı yanlış yazılmış olup işbu eksiklik nedeniyle şikayete konu ödeme emrinin geçersiz olduğunu, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, işbu şikâyete konu ödeme emri davacı/borçlu müvekkile hiç tebliğ edilmediği; usulsüz tebligat nedeniyle de huzurdaki usule ve yasaya aykırı olarak düzenlenmiş olan ödeme emri ile geçersiz ödeme emrine dayanan takibin iptalinin gerektiğini,ödeme emrinde takibin dayanağı ve alacağın sebebinin hiçbir şekilde anlaşılamadığını, takibe dayanak belgenin zarf içerisinde bulunmadığını açıklanan nedenlerle, öncelikle Bursa 9....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
ve azledilen vekilin başka bir takip dosyasında alacaklının vekilliğini yaptığını, bu nedenle müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbata üzerinde temlik sözleşmesine ve alacağın neden kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeye yer verilmediğini, İş Bankasının henüz muaccel olmamış alacağını temlik etmesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını, dosyada muacceliyet ihtarına ilişkin belge bulunmadığını belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatteyse ödeme emrinin tebliğ tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesine, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda borçlulara gönderilen ödeme emrinin 30.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının yasal 1 yıllık süre içinde (11.05.2010 tarihinde) haciz talebinde bulunduğu görülmüş olmakla İİK'nun 78/4. maddesinde belirtilen dosyanın işlemden kaldırılması koşulları oluşmamıştır. Bu durumda alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden takibe devam edilebilmesi için İİK'nun 78/5. maddesi gereğince harç alınmasına ve borçluya yenileme emrinin tebliğine gerek bulunmamaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/936 KARAR NO : 2021/191 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2017 NUMARASI : 2017/146 ESAS, 2017/243 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/146 Esas, 2017/243 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2017/2740 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takip kapsamında müvekkiline ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 14/09/2017 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin sol tarafında dosya hesap özeti bulunmasının ve dayanak belgelerin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini bildirerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....