"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, davalı haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Gerek iftira suçundan gerekse hakaret suçundan ceza zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK'nun 66/1. Fıkra (e) bendine göre 8 yıldır. İsnat edilen iftira eylemi bakımından zamanaşımı süresi beraat kararının kesinleştiği tarih olan 03/02/2015 tarihinden başlayacak olup dava tarihi olan 05/12/2018 tarihinde uzamış zamanaşımı süresinin dolmamıştır. Yine isnat edilen hakaret eylemi bakımından zamanaşımı süresi suç tarihi olarak kabul edilmesi gereken 15/05/2013 tarihinden başlayacak olup dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin bu eylem içinde dolmadığı açıktır....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tarihi itibariyle sanıklara isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, suç tarihi olan 06/04/2010-13/04/2010 tarihlerinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 13/04/2022 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve müştekiler vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....
Borçlunun icra mahkemesine 10.07.2008 tarihli başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK’nun 22. maddesi gereği bu şikayet, icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Bu durumda takip dosyasında alacaklı tarafından ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.01.2010 tarih ve 2009/584 E. - 2010/1 K. sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra 14.03.2017 tarihine kadar takibi ilerletmeye yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/7 E. sayılı dosyasında düzenlenen 05.04.2012 tarihli sıra cetvelinde ilk haczin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konan haciz olduğu halde, ilk iki sırada şikayet olunanların alacaklı olduğu dosyalara yer verildiğini ve satıştan elde edilen bedelin tamamının ilk sıra alacaklısı olarak gösterilen şikayet olunanlar ... ve ...'nin alacaklı olduğu dosyaya ödendiğini, oysa müvekkilinin Fon Bankası niteliğinde olup 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 141. maddesi gereği takiplerde 20 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar ... ve ... vekili, şikayetin reddini savunmuş, şikayet olunan ... davaya cevap vermemiştir....
ın 6 aylık yasal süre geçtikten sonra 30/12/2014 tarihinde sanıktan şikayetçi olduğunu belirttiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73/1-2. maddesinde yer alan "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, taksirle yaralama suçu için şikayet tarihinin müştekinin fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlatılması gerektiği, katılan ... tarafından 30/12/2014 tarihinde yapılan şikayet ile 6 aylık şikayet süresinin geçmesi sebebiyle, mahkemece sanık hakkında açılan davanın TCK'nın 73. ve CMK'nın 223/8. maddesi gereğince yasal süresinde yapılmayan şikayet nedeniyle düşmesine karar verildiği görülerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen...
Sanık hakkında İİK'nın 333/a maddesine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçlardan hüküm kurulmamışsa da mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanıklar hakkında İİK'nın 332 ve 338/2. maddelerine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçlardan hüküm kurulmamış ise de mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 02.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre. şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, taksirle yaralama suçu için şikayet tarihinin müştekinin fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlatılması gerektiği, söz konusu suçun zamanaşımı süresi dolmadığı sürece fiili ve faili öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde şikayet edilebileceği, mağdurun kazadan sonra uzun süre Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yatarak tedavi gördüğü, “Travmatik beyin zedelenmesi” sebebiyle %92 oranında engelli olduğu anlaşılan mağdurun babası katılan ...'...
nun, takip dosyasının bir yıldan fazla süreyle işlemsiz bırakılmış olması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması gerekmesine rağmen icra müdürlüğüne bu yönde yapılan talebin reddedildiğini ileri sürerek takip dosyasının işlemden kaldırılması ve satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep zamanaşımı şikayeti olarak nitelendirilerek, 3 yıllık bono zamanaşımı süresi dolmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları resen tatbik ederek, iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir (04.06.1958 ve 15/6 sayılı İBK). Borçlunun 05.5.2016 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; istemin bu hali ile İİK'nun 78/4. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....