WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinde alacaklının borçluya tanınmış olan zamanaşımı itirazını ileri süremeyeceğini, icra müdürünün re'sen zamanaşımını denetleme yetkisi bulunmadığını, şikayetçinin itirazının hukuki ve yasal dayanağı bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasını ancak borçlunun talep edebileceği, şikayetçinin bu iddiasının sıra cetveline itiraz suretiyle ileri sürülmesine yasal olanak bulunmadığı, borçlu tarafından bu hususta açılmış bir dava bulunmadığı gibi takibin geri bırakılmasına dair bir kararın da mevcut olmadığı, diğer taraftan çekin zamanaşımına uğramış olmasının alacağı ortadan kaldıran bir sebep olmadığı, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

    Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33/a maddesine göre süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). Somut olayda 28.01.2013 tarihinde başlatılan takipte kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri şikayetçi borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından, bu tarihten sonra şikayet tarihine kadar dosyasının işlemsiz bırakıldığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması talep edilmiştir. O halde, takipten sonra gerçekleşen zamanaşımı şikayeti süresiz olarak ileri sürülebileceğinden şikayetin TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      e karşı açılan dava, dilekçe içeriğinin kişilik haklarını ihlal edecek ifadeler içermediği, davalının Anayasa'dan kaynaklanan şikayet hakkını kullandığı gerekçesiyle esastan reddedilmiş; diğer davalılar hakkında ise, şikayet dilekçesinin 03/10/2005 tarihli olduğu, davacının dilekçe içeriğini en geç hakkında açılan idari soruşturma nedeniyle ifadesinin alındığı 18/10/2005 tarihinde öğrenmiş olabileceği, eldeki davanın 07/01/2013 tarihinde açıldığı, davalılar hakkında ceza davası bulunduğuna göre TCK hükümlerine göre eldeki davada uzamış zamanaşımı süresinin 5 yıl olacağı ve zamanaşımının dolduğu belirtilerek, bu davalılara karşı açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Açıklamalar ışığında, zamanaşımı başlangıcı için 03/10/2005 olan dilekçe tarihi dahi esas alınsa, 5237 Sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıl olan uzamış ceza zamanaşımı dolmamıştır....

        KARAR Davacılar davalının avukat olduğunu, adlarına açtığı davaların sonuçlandığını, tahsil ettiği paradan 12.109,00 TL eksik ödeme yaptığını, güveni kötüye kullandığını, şikayet ettiklerini ileri sürerek ödenmeyen 12.109,00 TL'nin yasal faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Avukatlık Kanunu 40. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ile aralarında düzenlenen vekalet sözleşmesi uyarınca davalının uhdesinde kalan alacaklarının ödenmesini istemişlerdir. Vekalet sözleşmesinde zaman aşımı süresi 5 yıldır. Bu süre vekilin hesap verme yükümlülüğünün yerine getirdiği tarihten başlar. Davacılarn şikayet ettikleri tarihten itibaren mahkemeninde kabulünde olduğu gibi 5 yıllık süre dolmamıştır....

          Bu durumda mahkemece duruşma açılarak borçlu vekiline şikayet dilekçesi açıklattırılmak suretiyle zamanaşımı şikayetinin takip öncesine mi yoksa takibin kesinleşmesinden sonrasına mı ilişkin olduğu belirlenerek yine ödeme emri tebliğ tarihi de tespit edilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve denetime elverişli olmayan yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabesiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            hakkında şikayetin yasal süre içerisinde yapılmaması nedeniyle İİK'nın 347. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde “ceza davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına” kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından, “...davanın ölüm nedeniyle ortadan kaldırılmasına” ve “...ceza davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına“ ibareleri çıkartılarak, hüküm fıkrasına “....TCK'nın 64/1. maddesi gereğince davanın düşürülmesine” ve “...İİK'nın 347. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine” ibareleri eklenmek suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA...

              e isnat edilen alacaklıdan mal kaçırmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunun işlendiği 27.08.2002 tarihi itibariyle yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; karar tarihine kadar sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 5 yıllık asli ve 7.5 yıllık kesintili dava zamanaşımı sürelerinin dolmuş olması sebebiyle, sair yönleri incelenmeksizin hükmün İİK’nun 366. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 322/1 ve 765 sayılı TCK’nun 102/5 ve 104/2. maddeleri uyarınca bu sanıklar hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece T1 yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, asıl taleplerinin ödeme emrinin/ takibin iptali olduğunu ve bu yöndeki taleplerinin değerlendirilmediğini, T2 yönünden takibe dayanak belgenin kambiyo vasfını yitirmesi nedeniyle takibin ancak adi takip yolu ile yapılabileceğini, mahkemece taleplerinin farklı ve yanlış değerlendirilmeyle zamanaşımı nedeniyle borca itiraz olarak değerlendirdiğini, taleplerinin bono vasfını kaybeden kıymetli evrak ile mevcut takibin yapılamayacağı yönünde olduğunu ve takibin iptali taleplerinin reddedildiğini, bonoda vade tarihinden itibaren 3 yılın geçmesiyle alacaklının takip hukukundan kaynaklı taleplerini ileri süremeyeceğini, taleplerinin niteliğinin şikayet olduğunu ve davadaki şikayet hakkının süresiz şikayet olduğunu, mahkemenin kararında kendi içinde çelişkiye düştüğünü, kurduğu gerekçe ile de davanın kabulünün elzem olduğunu, ayrıca her iki davacı lehine icra inkar tazminatı...

                İcra Mahkemesi İ.İ.K.nun 331. maddesine aykırılık suçundan sanık ... hakkında açılan davada beraat kararı verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili tarafından 24.8.2004 tarihinde sanığın İcra ve İflas Kanunu’nun 331 ve 332. maddeleri gereğince cezalandırılması için şikayet dilekçesi verildiği halde hükmün, şikayet edilen eylemlerden sadece anılan kanunun 331. maddesine muhalefet etmekten dolayı kurulması ve İcra ve İflas Kanununun 332. maddesine muhalefete ilişkin şikayet hakkında zamanaşımı süresi içerisinde her zaman karar verilebileceğinin mümkün görülmesi karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....

                  sayılı ödeme emirlerine konu borçların kaldırılması talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddi işleminin iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu