WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(yenilemeden sonra 2006/2089 E.) sayılı takip dosyası hakkında değerlendirme yapılarak bu dosyada yapılan takibin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği, şikayet konusu diğer takip olan ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/3920 Esas sayılı takip dosyası hakkında hüküm kurulmadığı görülmekle birlikte, temlik alacaklısı ...'in yargılama sırasında 20.01.2016'da, şikayetçi borçlu ...'in ise 17.11.2017'de öldüğü, ancak mahkemece adı geçenlerin mirasçıları davaya dahil edilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK'nun 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, mirasçılara duruşma günü tebliği gerekir. Somut olayda istem, zamanaşımı şikayetine ilişkin olup, talep konusu malvarlığına ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihi olan 07.08.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK.nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen ilaveli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 Sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmesi nedeniyle, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemesi kararında belirlenmiş olduğu, '''' yerine '''' yazılmasının maddi hata olduğu belirtilerek bu husustaki şikayet nedeni cevaplandırılmış ve reddedilmiştir. Borçlu vekilinin hükmü temyizi üzerine, Dairemizce, 21.06.2012 tarih ve Esas, sayılı kararla; mahkemece incelenen bu şikayet nedeninin reddi kararı yönünden temyiz itirazı reddedilmiş ise de, şikayet nedenleri arasında yer alan zamanaşımı, alacak ve faiz miktarının ilama aykırı olarak fazla istendiği ve kısmi ödeme itirazları konusunda eksik inceleme nedeniyle, bunların da incelenmesi amacıyla araştırma bozması yapılmıştır....

          HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 213 sayılı Kanun'un 126. maddesinde yer alan, zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde sürenin, hatanın yapıldığı tarihten başlayarak bir yıldan az olamayacağı düzenlemesi karşısında, adına tarh zamanaşımı süresi geçtikten sonra vergilendirme işlemi tesis ve tebliğ edilen dolayısıyla kendisinden tarh zamanaşımı süresi içinde düzeltme talebinde bulunması beklenemeyecek olan davacının dava konusu işlemin tebliğinden itibaren bir yıl içinde yaptığı başvurunun düzeltme zamanaşımı süresinde içinde gerçekleştirildiğinin evleviyetle kabulü gerektiğinden aksi yöndeki gerekçeyle davayı reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir....

            başvuruda bulunduğu, yapılan şikayet başvurusunun ise Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı yazısıyla reddedildiği, ihale karar damga vergisinin 10/12/2010 tarihinde tahakkuk ettiği, davacı şirket tarafından ihale karar damga vergisinin 24/01/2011 tarihinde ödendiği, davacının idareye mevzuuada hata kapsamında ilk başvurusunun 12/04/2017 tarihinde olduğu görülmüş olup, Vergi Usul Kanunun 126.maddesinde vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hataları düzeltilemeyeceği şeklindeki amir hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından düzeltme talebinin, zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapıldığı açık olup, zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılan düzeltme talebinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Şikayet dilekçesinde sanığın İİK'nın 331 ve 333/a maddesine aykırılıktan da cezalandırılması için şikayette bulunulduğu halde, bu suç açısından bir hüküm kurulmamışsa da zamanaşımı süresince bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; ...... Sicil Memurluğu’nun 05.09.2011 gün ve 22399 sayılı yazısına göre sanığın şikayet tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında, yüklenen suçun unsurları oluşmadığı cihetle, Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihinin 15/03/2013 tarihi olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 15/03/2021 tarihinde yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE, 27/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Müdürlüğünün şikayet tarihi olan 19/02/2008 tarihinin suç tarihi olarak kabulüyle, bu tarih ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu