"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, faiz oranına itiraz ederek icra takibinin ve icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece davacı tarafın duruşma gününden haberdar olmasına rağmen davasını takip etmediği, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren ... ay içinde yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu vekili Av. ...’nun 09.07.2014 tarihli mazeret dilekçesi ile ....07.2014 tarihli duruşmaya aynı gün ... .......
Somut olayda, takip tarihinin 05/03/2012, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2 maddesindeki değişiklik tarihinin ise 02/07/2012 olduğu dikkate alındığında, takip tarihindeki yasal mevzuat gereği takipten önce borçlu idareye başvuru zorunluluğunun olmadığı, bozmadan sonraki ilama dayanılarak yenileme emrinin gönderilmesinin borçluya yeni bir şikayet hakkı vermeyeceği nazara alınarak, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı aleyhine kira alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 08/11/2008 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklı vekili tarafından 27/11/2008 tarihinde diğer takip borçlusu Aytaç Aysel'in taşınmazına haciz konulması talebinde bulunduğu, 26/06/2009 tarihinde ise bu taşınmaz üzerindeki haczin fekkini talep ettiği ve aynı gün müdürlükçe talep kabul edilerek ilgili tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, alacaklı vekilinin 14.02.2014 tarihinde dosyanın yenilenmesine ve borçlulara yenileme tebliğini talep ettiği, icra müdürlüğünce aynı gün yenileme talebinin kabulüne karar verildiği, yenileme talebinin zamanaşımını kesen nitelikte takip işlemi olmadığı, alacaklı vekilinin 21.02.2014 tarihlinde borçluların araç sorgusunun yapılmasını ve haciz konulmasını talep ettiği, bu tarihe kadar takip dosyasında zamanaşımını kesin işlem yapılmadığı ve alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 23/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal 1 yıllık süre içinde alacaklının 16/03/2016 tarihinde haciz talebinde bulunduğu, yine süresi içinde 16/02/2017 tarihinde satış talep ederek satış avansı yatırdığı görülmüştür. Bu nedenle alacaklının satış istemesi için İİK'nın 78/5. maddesi gereğince harç alınması ve borçlulara yenileme emrinin tebliğe çıkarılması gerekmediğinden kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
, bu nedenle iptali gerektiğini, ayrıca davacının borca konu hukuki ilişkide bir sıfatı bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile takibin iptalini talep etmiştir....
tebliği tarihinden itibaren 1 sene geçmekle icra dosyasının düşeceğini, bu nedenle borçluya yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan borçlunun menkul ve gayrimenkullerine konulan hacizlerin usulsüz olduğu yönünde olan talebi ve diğer taleplerin usulsüz tebligat talebi kabul edilerek tebliğ tarihi düzeltildiğinden reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacı hakkında Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2008/7920 Esas sayılı icra dosyası ile 06/10/2008 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından süresi içinde borca itiraz edilerek icra müdürlüğü tarafından 30/10/2008 tarihinde takibinin durdurulduğu, akabinde alacaklı/davalı tarafından 10/09/2012 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebinde bulunarak takibin 2012/6479 Esas numarası üzerinden devam ettiği, 20/10/2020 tarihinde alacaklı tarafından borçlulara yeniden ödeme emrinin gönderilmesi talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğü tarafından "dosya taramasının eksik yapıldığı, dosya içerisinde takip talebi, ödeme emri tebligatlarının ve bazı evrakların olmadığı görülmüş olmakla talebinin reddine" karar verildiği, ancak daha sonra borçluya 27/10/2021 tarihinde tekrar ödeme emrinin tebliğ edildiği, icra dairesinin 10/11/2021 tarihli yazı cevabına göre borçlunun...
emrinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Şti.nin temyiz itirazının incelenmesinde; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlular ... Turizm … Ltd. Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin takip talebine aykırı olduğunu, takip talebinde bulunmadığı halde örnek 7 ödeme emrinde dosya hesap tablosunun bulunduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, örnek 7 ödeme emrinde dosya hesap tablosunun bulunduğu ve örnek 7 ödeme emrinin takip talebine aykırı olduğu gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....