Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Uyuşmazlık, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğine, usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkindir. İ.İ.K.'nun 16. maddesinin 1. fıkrasında şikayetin, muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılacağı, 2. fıkrasında ise bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır....
No:51 Karatay/KONYA" adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine, aynı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun olduğundan, İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. III- Davacı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, zamanaşımı itirazında bulunduğu, zamanaşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki veya sonraki döneme ilişkin olduğunu açıkça belirtmediğinden ve ödeme emrinin usulüne uygun olduğu tespit edildiğinden, ilk derece mahkemesince zamanaşımı itirazının esası incelenerek 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı reddine karar verilmesi isabetlidir....
İcra Müdürlüğü'nün ... takip sayılı dosyasında özetle; 26.897,40-TL tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,80 oranındaki gecikme faizi ve işleyecek gecikme faizine ilişkin %18 KDV, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalılar tarafından borca, yetkiye ve takibe itiraz edildiği,davalı taraflarca icra takibine sunulan itiraz dilekçesinde; takipte alacaklı görünen şirkete davalı yanın herhangi bir borcunun bulunmadığı ve alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle icra takibine itiraz süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür....
Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297/1- c. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, zira davacılardan T1 yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması ve faiz itirazına yönelik şikayet sebepleri yönünden gerekçe belirtilmeden ve inceleme yapılmadan karar verildiği, diğer davacı Nuri Demirarslan yönünden ise hiç bir talep değerlendirilmediği, öyle ki davacı Nuri Demirarslan davanın hiçbir aşamasında davacı olarak gösterilmediği gibi gerekçeli kararda da davacı olarak adının yer almadığı görülmektedir....
ilave dava zaman aşımı süresine tabi bulunduğu ve suç tarihi olan 22.06.2005'ten inceleme tarihine kadar bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık ... hakkında bu suçtan görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 01.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.12.2023 tarihli ve 2023/474 Esas, 2023/746 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin 8 inci maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Katılan vekilinin temyiz isteği; kararın bozulmasına ilişkindir. III. GEREKÇE Suç tarihinin en aleyhe kabulle katılan vekilinin şikayet tarihi olan "16.12.2007" olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Her ne kadar mahkemenin gerekçesinde, sanığa isnat olunan resmi belgede sahtecilik suçunun TCK'nun 66/1 maddesi gereğince 8 yıllık zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, sanığın denetim süresinde 2.suçu işlediği 20/08/2015 tarihinden bu güne kadar yasada belirlenen zaman aşımı süresinin tamamlandığı gerekçesiyle zamanaşımından düşmesine hükmedilmiş ise de, sanık hakkında hükmün açıklanması suretiyle verilen Mersin 10....
Şti.avalistin ise müvekkili davacı olduğunu, icra takibi dosyasının 21/07/2015 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığı için 17/12/2016 tarihinde takipsizlik nedeniyle düşürülmesine karar verildiğini, sonrasında alacaklı tarafından dosyanın yenilenmediğini, alacaklı tarafından talep edilen haczin dosyanın yenilenmemesi nedeniyle icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, müvekkilinin avalist olduğu çekte son işlem tarihi olan 21/07/2015 tarihi ile 25/07/2019 tarihi arasında 3 yıldan fazla süre olduğunun görüldüğünü, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2011/3598 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin zaman aşımı sebebine dayalı iptaliyle birlikte icranın geri bırakılmasına, takibin tedbiren durdurulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, icra dosyasının incelenmesinde; söz konusu takibin 17/12/2016 tarihli tensip...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli öldürme, nitelikli yağma HÜKÜM : Nitelikli öldürme suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca; Yağma suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/2, 104/2, CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle davaların DÜŞÜRÜLMESİNE. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında; nitelikli öldürme ve nitelikli yağma suçlarının temas ettiği maddelerdeki cezaların üst sınırlarına göre dava zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, zaman aşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekilinin; kararın haksız, usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 14/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....
Her ne kadar davacı tarafından tarafların evli olmasının zaman aşımını kesen bir sebep olmadığı, bu hususta TTK'da bir düzenleme yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, 6102 sayılı TTK 750 ve 751 maddeleriyle zaman aşımını kesen sebepler özel olarak düzenlenmişken, zaman aşımının durması ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle bu hususta TBK hükümlerinin uygulanması gerektiği, TBK 153/1- 3 maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece eşlerin diğerinden olan alacakları için zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa zaman aşımı durur düzenlemesinin getirildiği, söz konusu düzenleme gereğince taraflar dava tarihi itibariyle halen evli olduklarından zaman aşımı işlemeye başlamayacağından, davacının zaman aşımına yönelik itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
(2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, Halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zaman aşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zaman aşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. (4) Kesilme halinde, zaman aşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” hükmü yer almaktadır....