Maddeye göre ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca veya imzaya itiraz edilebileceğini, muris Hasan Gültepe'nin takipten önce öldüğünü, yasal mirasçılar hakkında takip başlattıklarını, davacıların 28/11/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe göndererek borca itiraz ettiklerini, itirazın süresi içerisinde mahkemeye yapılması gerektiğini, mirasın reddi kararının ödeme emri tebliğinden önce 03/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, 5 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz edilmediğini söyleyerek davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde, takipten diğer borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 29/07/2020 tarihinde haberdar olduklarını, 04/08/2020 tarihinde de takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verdiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı vekili tarafından imzalı 04/08/2020 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının en geç 04/08/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 22/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçluların takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğüne mirasın reddine ilişkin mahkeme ilamını ibraz ederek, takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, icra müdürlüğü tarafından verilen ret kararı üzerine icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, bu taleplerin borca itiraz niteliğinde olduğu ve mirasın reddi kararının kesinleşmesinden itibaren yedi günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Şikayet edenlerin murisi ... olup, takip, şikayetçi borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Şikayetçi borçlular, mirası reddettiklerinden, murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir....
Maddede düzenlenen gecikmiş itiraz için borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olmasının gerektiği ve borçlunun bu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmesinin gerekli olduğu, borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde mazeretini gösterir delilleri de ortaya koyması gerektiği, ancak davacının dedesinin hasta olması sebebi ile evde olmadıklarından bahisle tebligatı geç aldıklarını beyan ettiği, delil de ibraz edilmediğinden gecikmiş itirazın da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emrine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/4484 Esas sayılı dosyasında verilen 02/01/2014 tarihli icra takibinin itiraz nedeni ile durdurulması kararından sonra yapılan tebliğ işlemlerinin ve 29/05/2015 tarihli ikinci kez verilen takibin durdurulması kararının iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine Dairemizce borçlunun talebinin süresinde olmadığı gerekçesi ile kararın bozulduğu görülmüştür. Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....
Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, faize itiraz, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın icra mahkemesine yapılması zorunludur. İcra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....
Maddesi gereğince yapılması gereken muacceliyet ihbarı yapılmadan Küçükçekmece 4.İcra Müdürlüğü 2016/9260 E.sayılı dosyasından İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapıldığını, ancak müvekkil firma ve ipotek veren 3. Şahıs kooperatif hakkında İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamaz, takip şartları gerçekleşmediğini, Takibin iptali gerektiğini, borca itiraz ve şikayet farklı kanun yolları olup, borca itirazla var olan takip durmakta ve duran takibin devamı alacaklının insiyatifine kalmaktadır. Oysa şikayet yolu ile takip iptal edildiğinde borçlu hakkındaki takibi iptal ettirmiş olacaktır. Ayrıca itirazın iptali davası ve şikayet kanun yolu farklı yollar olup, sonuçları da farklıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2021/421 ESAS - 2021/660 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü 2021/19538 Esas sayılı dosyasından dosya borçlusu şirket olan Sefe Tıbbi Ürünler Medikal Hijyen İmalat Sanayi ve Ticaret T2 ilamsız ödeme emri tebligatı elektronik tebligat olarak yapıldığını, itiraz edildiğini, İstanbul 14....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı borçlu T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibe konu bono'nun 30/09/2015 vade tarihli olduğunu, takip tarihi olan 25/09/2020 tarihinde zaman aşımına uğradığını, senet üzerinde tahrifat yapıldığını, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, davanın hem borca itiraz hem de şikayet niteliğinde olduğunu, taraflar katılım sağlamasa bile resen gözetilmesi gereken hususlar nedeniyle hakimin yargılamaya devam etmesi gerektiğini belirterek davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen mahkeme kararının kaldırılmasını, yargılamanın devamı ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; borçlunun davasının şikayet niteliğinde değil itiraz niteliğinde olduğunu belirterek borçlunun istinaf başvurusunun reddi ile mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir....