No:... .../..." adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatap şirketin adreste tanınmadığı şerhiyle tebligatın iade edildiği, oysa muhatap şirketin bir adres değişikliğinin olmadığı, daha sonrasında icra emrinin de aynı adreste muhatap şirkete tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, ihtarname tebliği usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda; yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılması mümkün değildir....
ŞİKAYET 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 21 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki " şikayet " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne dair verilen 05.06.2009 gün ve 2009/863 E.,-884 K. sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 08.02.2010 gün ve 2009/18661 E., 2010/2372 K.sayılı ilamı ile; (… …İcra mahkemesince borçluya çıkarılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti yerinde ise de, borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarih 28.05.2009 yerine 103 haciz tutanağının tebliğ edildiği 15.09.2009 tarihinin muttali olunan tarih olarak tesbiti doğru değildir. Zira incelenen haciz tutanağında 7201 Sayılı Yasanın 21.maddesine göre yapılan tebliğ işleminde Tüzüğün 28.maddesindeki lazime yerine getirilmemiştir....
şikayetinde bulunduğu, mahkemece, sair şikayet ve itiraz nedenlerinin reddi ile ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/1248 ESAS - 2020/1059 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı ve davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan takipte örnek no:7 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinden 26/11/2019 tarihinde fiili haciz için gelindiğinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun da bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine ve faizlerine de itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz yere tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, usulsüz...
Şikayet eden tarafça sunulan SGK kayıtlarında Ömer İncioğlu'na ait bir kayda da rastlanmamıştır. Kaldı ki Ömer İncioğlu şirket çalışanı olsa dahi şirket yetkilisinin tebliğ anında nerede olduğunun da araştırılarak şerh düşülmesi gerekmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde şikayet edenin takibi şikayet tarihinden önce öğrendiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, iş bu şikayet davasının 18/10/2021 tarihinde yani öğrenmeden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Usule aykırı tebliğe ilişkin hüküm 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 53. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre tebligat usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, aksine bir belge bulunmadığı sürece muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir....
Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında davacı borçlunun 03/08/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinin bulunduğu anlaşılmakla, davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 03/08/2021 olup, şikayet süresindedir. Somut olayda, ödeme emrinin davacının "Çınarlı Mah., Ankara Asfaltı Cad., No:15, İç Kapı No:421, Konak/İZMİR" adresinde "işyerinin daimi çalışanı Taner Kaya imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 08/07/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/4846 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T4 vekili tarafından, borçlular Ahmet Altun ve T1 aleyhine 92.254,28 TL. asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 11/04/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük süre içinde yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 11.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/07/2015 tarihinde şikayet ve itiraz dilekçesi sunduğu, borçlu dilekçesinde yurtdışında olduğundan ödeme emri tebliğinden haberdar olmadığını iddia etmiş, yurtdışından dönüş tarihi olan 01.07.2015 tarihinin öğrenme tarihi olduğunu belirtmiş, daha sonra dosyaya vekalatname sunan borçlu vekilinin ibraz ettiği dilekçede ödeme emrinden haberdar olma tarihinin 08.07.2015 olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen öğrenme tarihinin arzuhalci tarafından yanlış yazıldığını belirtdiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1287 KARAR NO : 2022/2082 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2020 NUMARASI : 2019/202 ESAS, 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebliğ şikayeti davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebligat kanunu 21. madde doğrultusunda usulsüz olarak farklı bir adrese tebliğ edilerek kesinleştirildiği ve haciz işlemlerinin başlatıldığını ekte sunulan ticaret sicil gazetesi kayıtlarına göre müvekkiline ait adresin Yenişehir Mah. Nehir Sok. Çeçen Apt....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen hükmün sanık adına mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ imkansızlığı nedeniyle muhtara tebliğ edildiği görülmüş olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Kanun'un Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. ve 31. maddelerine göre sanığın mernis adresinde oturup oturmadığı veya mernis adresinden sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı Kanun'un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının muhtara teslim edilmesi nedenleriyle tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından, tebliğnamenin redde ilişkin görüşüne iştirak edilmeyerek ve temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığa atılı müştekiye yönelik 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e maddelerinde düzenlenen suçun...