Bu nedenle somut olayda yapılan tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediğinden şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının usulsüz tebligat şikayeti ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili T5 aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında müvekkiline gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz bir şekilde başlatıldığını, usule aykırı olarak gönderilen tebligatların usulsüz sayılmasının tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taraflarınca açılan memur muamelesini şikayet davasının, Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin mezkur kararıyla usul ve yasaya aykırı olarak reddine karar verildiğini, her türlü dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
bu yapılan usulsüz tebligat sebebiyle haksız haciz işlemleri uygulanmıştır....
a yapılan tebliğlerinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, gerekçeli kararın inceleme tarihi itibarıyla on sekiz yaşını ikmal edip şikayet hakkı kendisinde bulunan katılan mağdure Alime' ye usulünce tebliğiyle verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenip, hükümlerin temyizi halinde bununla ilgili ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Oy birliğiyle, 29.05.2024 tarihinde karar verildi....
Somut olayda, ilk derece mahkemesince şikayete konu taşınmazın ihalesine ilişkin işlemin kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesindeki talebi ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet niteliğinde olup, ihalenin yapılmasının usulsüz tebligat şikayetini incelemeye engel teşkil etmediği, ilk derece mahkemesince ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süresinde olup olmadığı, süresinde ise davacının iddialarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1- a (6) maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 30/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 31/01/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-l maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2013/734 E., 2016/41 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Mahkeme kararının, mirasçılardan .............’a ilk olarak bilinen adresleri itibariyle tebliğe çıkarıldığı ve adresten sürekli olarak ayrıldıkları belirtilmek suretiyle iade döndüğü, ancak güncel adresleri araştırılmaksızın ikinci kez aynı adrese tebliğe çıkarılarak Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca muhtara teslim edilmek suretiyle tebliğ edildiği ve böylece usulsüz olduğu; davalılardan ... ve ...’na ilk olarak bilinen adresleri itibariyle tebliğe çıkarıldığı ve adresten sürekli olarak ayrıldıkları belirtilmek suretiyle iade döndüğü, bunun üzerine güncel mernis adreslerine tebliğe çıkarılarak ilk seferde doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca muhtara teslim suretiyle tebliğ edildiği ve böylece usulsüz olduğu, mirasçılardan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet eden borçlu, diğer fesih nedenleri yanında satış ilanı dahil olmak üzere kendisine yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu belirterek ihalenin feshini talep etmiş, Mahkeme, tebligatların usulüne uygun yapıldığından bahisle istemi süreden reddetmiştir. 7201 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....
Dava; usulsüz tebliğ ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet davası olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun HMK''nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine adi yazılı tahliye taahhüdüne dayanılarak ilamsız takibe başlandığı, örnek 14 ödeme emrinin borçluya 14.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 24.09.2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, 17.10.2019 tarihinde icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur ( Yargıtay 12. HD'nin 06.07.2020 tarihli, 2019/13971 E, 2020/6410 K. sayılı içtihadı)....