WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmiş ve Tunceli İcra Müdürlüğünün 2020/747 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine dair tebligatın usulsüz olduğuna, davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 10/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin yaptığı itirazlarının ise öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi kararının kesinleşmesinden icra dairesi tarafından tekrar değerlendirileceğinden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle "Davacının davasının KABULÜ ile, davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 10.03.2021 olarak tespitine, 2- Davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1) Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile öğrenme tarihinin 12/03/2019 olarak düzeltilmesi ve davacının imzaya itirazına ilişkin olduğu, şikayetçiye ödeme emrinin 27/02/2019 tarihinde tebliğ edilirken isim ve imzadan imtina eden komşu beyanına göre işte olduğundan bahisle TK 21 maddesi uygulanarak muhtara bırakılmış ise de komşusunun kaç nolu daire olduğu, bayan mı erkek mi olduğu belirlenmediği gibi tevziat saatinden sonra da dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden usulsüz olduğu için şikayetçinin usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin kabulü ile B. Çekmece 1....

    ilişkin davanın İstanbul Anadolu 11....

    İhalenin feshi sebebi olarak ileri sürülen bu husus satışa hazırlık işlemlerine yönelik olup satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

    HD'nin 04/02/2019 tarihli 2018/5268 E, 2019/1254 K sayılı içtihadı) Bu düzenleme kapsamında yapılan incelemede; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacı borçluya gönderilen gayrimenkul satış ilanı tebliğinin usulune uyğun olduğu satış ilanın tebliğinden itibaren satışa hazırlık işlemine ilişkin İİK'nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde hesap kat ihtaratının usulsüz tebliği ile icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin talepler yönünden herhangi bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır. O halde, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin tüm talepleri tek tek incelenip HMK'nun 297/2....

    Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......

      Borçlunun, şikayet ve itiraz dilekçesinde; usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmayıp icra müdürlüğüne 11/11/2019 tarihinde itirazda bulunduğunu beyan etmekle ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığına göre, Mahkemece, borçlunun icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu 11/11/2019 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, bu tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Buna göre Mahkemece, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin, borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu 11/11/2019 tarihi olarak göre düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ya da tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun şikayet dilekçesinde bildirmiş olduğu adresin yerleşim yeri olarak davalı tarafça bilindiğine ilişkin bir delilin mevcut olmadığı, davalı tarafça başkaca bir adresin mevcut olup olmadığının tespit edilemeyeceği, bu itibarla davacının mernis adresinin TK'nun 10.maddesi uyarınca bilinen son adres olarak kabulü ile bu adrese tebligat çıkartılmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf süre tutum dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurduklarını, gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden itibaren ayrıntılı istinaf dilekçesi sunacaklarını belirtmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Mersin 2. İcra Dairesi'nin 2020/3909 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....

      İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular ihalenin feshine ilişkin açılan davanın temyiz incelemesinde olduğunu, huzurda açılan bu dava ile fesih davasının açılmasında zorunluluk olduğunu, şikayet konusu edilen takibin ihalenin dayanağı olduğunu ve takip iptal edildiğinde ihalenin de konusuz kalacağını, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, icra emri ve kıymet takdiri raporunun borçlulara ve alacaklılara usulüne uygun tebliğe çıkarılmadığını, ipoteğe konu kredinin konut kredisi olduğunu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerektiğini, konut kredisi kapsamında ipotek takiplerinde icra emri gönderilemeyeceğini, hesap kat ihtarnamelerine yasal sürede itiraz edildiğin, kesinleşmiş bir borcun bulunmadığını, alacaklının alacağını İİK’nın 68/b maddesi gereği ispat etmesi gerektiğini, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, uyuşmazlık konusunun kamu düzenine aykırılık nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını...

        UYAP Entegrasyonu