DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2018/12874 esas sayılı takip dosyasında borçlu davacıya çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ve imzaya itiraza ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre ise; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
ve yapılan usulsüz tebligatlar neticesinde müvekkilinin dosya borçlusu haline getirildiğini, müvekkiline yapılan haciz ihbarnameleri tebliğinin usulsüz olduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10.maddesine göre tebligatın muhattabın bilinen en son adresine yapılacağını, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin bilinen en son adrese tebliğe gönderilmeden T.K. 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu beyanla birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebligat nedeniyle geçersizliğine, tebliğ tarihlerinin 09/12/2019 tarihi olarak tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
verilmiş olması sebebiyle vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulüne, Tebligat Kanununa aykırı yapılan usulsüz tebligatın iptalini, TK m.32/2 uyarınca 21/04/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü istemiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı üçüncü kişiye gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usule uygun olup olmadığı, bu nedenle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi, haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresi içerisinde olduğunun tespiti, davacı hakkındaki haczin durdurulması ve davacı hakkındaki takibin iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12....
Somut olayda, Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2019/6628 Esas sayılı dosyasından, davacı borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesinin 05/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı takip borçlusunun bu tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunmadığı anlaşılmıştır. Şikayetçinin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 05/07/2019 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle borçlunun ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Küçükçekmece 2.İcra Dairesi'nin 2019/6628 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu T1 yapılan ödeme emri tebligatının üsulsüz olduğunun tespiti ile davacı borçlunun tebliğ tarihinin 05/07/2019 tarihi olarak tespitine" dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Şikayet, iflas sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. İflas sıra cetveline ilişkin şikayet süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu'nun 166 ncı maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı 223 üncü maddeye göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Dosyanın incelenmesinde; sıra cetvelinin 06.09.2010 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Şikayet, 20.09.2010 tarihinde yapılmıştır. Şikayet dilekçesinde tebligatın 13.09.2010 tarihinde yapıldığı belirtilmiş ise de bu husustaki tebligat parçasına rastlanmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir ödeme emri tebligatı için zarfın üzerinde tebligatın ödeme emri ihtiva ettiğine ilişkin çelişkiden uzak, açık ve anlaşılır bir şerh bulunmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili şirkete yapılan 27.08.2020 tarihli ödeme emri tebligatının kanuna ve yönetmeliklere aykırı olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen 27.08.2020 tarihli tebligatın usulsüz bir ödeme emri tebligatı olup hukuk aleminde herhangi sonuç doğurmadığını, keza tebliğe yetkili kişilerin durumu ve onlara tebliğ edilememe nedenleri ayrıntılı olarak tebligat zarfı üzerine şerh edilmeksizin doğrudan şirket yetkilisinin bulunmadığı bahsi ile Elif Dikmen isimli şahsa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, davaya konu icra dosyasından "bu zarfta ödeme icra emri vardır" şerhi ile gönderilen içinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın müvekkili şirkete 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca süresi içinde 07.09.2020...
Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir. Mahkemece bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir....
Maddesinde de Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağı hüküm altına alınmıştır. 5 – Yukarıda yer verdiğimiz ihtilafa ilişkin mevzuat hükümleri ve yüksek mahkeme kararları ile şikayet konusu ödeme emri tebliğ işlemi birlikte alınıp değerlendirildiğinde; 6- İcra takip dosyasında davalı alacaklı takip talebinde müvekkilimizin adresi olarak bilinen en son adrese yer vermek yerine adres kısmına “mernis adresi seçilmiştir” ibaresini yazıp icra dairesince de ödeme emrinin önce borçlunun son adresine tebliğe çıkarılmak yerine direkt olarak müvekkilimizin adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı mernis adresi olan Narlıova mah. Narlıova küme evleri no: 100 Akçakale/Şanlıurfa adresine tebliğe çıkartılıp bu suretle ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmakla, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 10. Ve 21....
Maddesi gereğince davacının bu tarihte takipten ve ödeme emrinden haberdar olduğu ve usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin bu tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiği anlaşılmakla 26/01/2021 tarihinde açılan dava bu şikayet yönünden süresinde değildir. Diğer taraftan davacı vekilince 7226 Sayılı Yasanın geçici 2. Maddesine dayalı olarak takibin iptali talep edilmiş ise de, bu husus ancak alacaklı tarafından açılan tahliye davasının yargılamasında tahliye şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden değerlendirilebilir. 7726 Sayılı Yasanın geçici 2. Maddesi gerekçe yapılarak takibin iptali istenemez. Bu şikayet yönünden anılan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekmekle birlikte netice itibarı ile mahkemece şikayetin reddi kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....