Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
Dava, usulsüz tebliğ şikayetidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin de hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu beyan ederek reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, TK.nun 21....
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda takip dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra 05.08.2014 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdının ve 25.11.2014 tarihinde kıymet takdirinin tebliğ edildiği görülmüş olup, 103 davetiyesi ve kıymet takdirine yönelik tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 25.11.2014 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İhaleden önce kıymet takdirine yönelik şikayet olmadığı için, bu sebebe dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. O halde mahkemece, borçlu ...’a kıymet takdir raporu ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayetçi borçluların şikayetinin kabulüne karar verilmesi, yerinde olmayıp, şikayetçi borçluların diğer iddialarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 7 örnek ödeme emrinin davacıya 28/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı şirket yetkilisi tarafından 15/11/2017 tarihli dilekçe ile hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulduğu, icra müdürlüğünce bu talebin 20/11/2017 tarihli işlem ile reddedildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 15/11/2017 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 09/11/2020 tarihidir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ...... mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını ileri sürerek 23.03.2016 tarihinde şikayet yoluyla ...... mahkemesine başvurduğu ve usulsüz tebligattan 18.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlunun ödeme emri tebligatından daha önce haberdar olduğu alacaklı tarafça iddia ve ispat edilmediği gibi ...... dosyasında da bu yönde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/412 Esas, 2021/777 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 24.İcra Müdürlüğünün 2021/4203 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, takip kapsamında 24/05/2021 tarihinde yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, davacının takipten 16/06/2021 tarihinde haberdar olarak aynı gün takibe itiraz ettiğini, takibin usulsüz tebligata rağmen yasaya aykırı olarak kesinleştiğini, TK'nın 10. maddesi gereği davacının bilinen adresine çıkan ilk tebligattaki adresin davacının işyeri olduğunu, bu işyerinin niteliği gereği gündüzleri kapalı olduğu gibi pandemi nedeniyle de 1 yılı aşkın süredir kapalı olduğunu ve tebligata elverişli olmadığını, bu nedenle ilk tebligatın da davacının mernis adresine yapılması gerektiğini...
No:37/6 Gölcük- KOCAELİ" olduğunu, müvekkilinin 15/01/2022 tarihinden bu yana ödeme emrinde yazılı adreste ikamet etmediğini, dolayısıyla bu durumun adresten sürekli ayrılma olduğunu, yapılan bu usulsüz tebligattan 11/02/2022 tarihinde haberdar olduklarını, söz konusu icra takibinin usulsüz tebliğe dayalı olarak kesinleştirildiğini, alacaklıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenle Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/2428 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan usulsüz tebligata ilişkin tebliğ tarihinin, müvekkilinin tebliğden haberdar olduğu tarih olan 11/02/2022 olarak düzeltilmesini, bu doğrultuda borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gölcük İcra Müdürlüğünün 2021/2428 esas sayılı dosyası....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....