ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet taktir raporu tebligatının yapıldığı kişinin aynı konutta birlikte oturup oturmadığı belirtilmeden, borçlunun konutta oturup oturmadığı tespit edilmeden yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmeyen kıymet takdir raporuna istinaden alınan satış kararının iptali gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 24.01.2021 tarihi olarak belirlenmesine, satış kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık genel haciz yolu ile takibe yönelik olarak usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayettir. Akyazı İcra Dairesi'nin 2022/169 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 70.881,77 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
Yine davacı tarafından icra dairesinin kararı şikayet konusu edilmiş ise de ; icra dairesi tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihi mahkemece düzeltilmediği takdirde dosya kapsamında yapılan tebliğin tarihine göre değerlendirme yapılacağı ve buna göre davacıya ödeme emrinin 31.05.20222 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın ise 30.06.2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü dolayısıyla icra müdürlüğünün 07.07.2022 tarihli takibin devamına ilişkin kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, icra müdürlüğü kararına yönelik şikayetinde kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle esastan reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/515 E. sayılı dosyasında meskeniyet şikayeti ve kıymet takdiri raporunun tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayette bulunduğunu, mahkemece, müvekkiline taşınmazın haczine dair 10.08.2020 tarihinde 103 davetiyesi gönderildiği ve süresinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı belirtilerek davanın reddedildiğini, 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini mahkemenin gerekçeli kararı tebliğ etmesi ile öğrendiklerini, müvekkiline yapılan 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğunu, söz konusu tebligatı müvekkili ile aynı evde ikamet eden Mehmet Evgin'e tebliğ ediliğini, o tarihlerde müvekkili ve ailesinin evde bulunmayıp, Toros dağlarında çalıştıklarını, müvekkilinin, evinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşaması ve evde 11 yaşındaki Mehmet Evgin dışında başka bir Mehmet Evgin bulunmaması ve oğlunun da müvekkilinin yanında olması sebebiyle yapılan tebligatın usulsüz olup iptali ile tebliğ tarihinin 26.10.2020 olarak kabulünü, bu usulsüz tebligata dayanarak yapılan icra işlemlerinin...
a teslim edilmiş olduğu, şikayetçinin usulsüz tebligatı 15.01.2015 tarihinde öğrendiğini beyan ettiği, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süre içinde 19.01.2015 tarihinde şikayet dilekçesini ibraz ettiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2019/26760 Esas sayılı takip dosyasının celbedildiği, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligata yönelik usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, davacı borçluya ödeme emrinin 24/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise İİK'nın 168/3. maddesi gereği 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 17/10/2019 tarihinde açılmış olduğu bu sebeple imzaya itiraz için gerekli olan yasal sürenin geçmiş olduğu, ayrıca takibe dayanak bono üzerindeki kaşede bulunan vergi numarası ile davacı tarafın vergi numarasının aynı olduğundan davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde davalı aleyhine yapılan icra takibinin usulsüz tebligat nedeniyle ... 21. İcra Hukuk Mahkemesi'nde şikayet davası açarak durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde genel itirazlarda bulunmuş bir itirazdan sözetmemiştir. İcra dosyası içerisinde takibe itiraz edildiğini gösterir herhangi bir başvuru olmadığı, takip dosyası içerisinde de icra müdürlüğünce de takibin durduğuna ilişkin herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür. Mahkemece karar gerekçesinde "İcra Dosyası incelendiğinde borçlu itirazına dair kayda rastlanmadığı" belirtilmiştir....
tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....