Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile, davanın reddine dair verilen ilk kararının davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 05.03.2018 tarihli ve 2018/534 Esas, 2018/5308 Karar sayılı ilamı ile; “...davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, Mahkemece şikayete ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesi doğru olmadığından, istinaf başvurusunun esastan kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/208 Esas, 2017/257 Karar sayılı ilamının, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
AŞ’de çalıştığını, müvekkilinin ise aynı şirkette genel müdür danışmanlığı yaptığını, davalının müvekkilini diğer şüphelilerle birlikte ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçlarından şikayet ettiğini, müvekkilinin oğlu ... ile davalı arasında alacak meselesi nedeniyle husumet olduğunu, davalının ... ’a ait e-posta adresine izinsiz girdiğini ve mailleri değiştirmek suretiyle şirket aleyhine usulsüz işlem yaptığını, bu durumun anlaşılması üzerine davalının işten çıkartıldığını, davalının şikayet hakkının kötüye kullandığını, müvekkili hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının somut deliller olmadan davacıyı şikayet ettiği ve şikayet hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin şikayet olunan bankaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle şikayetçi vekilinin şikayet olunan ...'a yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; ihtarname tebligatları usulsüz olsa da cevabi ihtarname ile usulsüz tebligata muttali olunduğu ve hesap kat ihtarnamesi tebliğ şartı gerçekleştiğinden takip talebine ihtarname aslının eklenmemiş olmasının icra emri gönderilmesine engel olmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine hükmedildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2018/1229 ESAS 2019/1218 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı usulsüz tebligat şikayeti ile kambiyo takibine borca ve imzaya itirazlarda bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki dava usulsüz tebligata ilişkin şikayetidir. İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2018- 17256 E.ç Sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin bonoya dayalı kambiyo takibi olduğu görülmüş ve şikayet konu tebligat parçası incelendiğinde, tebligatın yakınanın kocasına 21.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği tesbit edilmiştir....
Borçlular vekili, şikayet dilekçesinde müvekkilinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını beyan etmiştir. Buna göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açması gerekirken, yasal süre geçirildikten sonra 18/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla, şikayetin süreden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle "Şikayetin süresinde açılmamış olması nedeniyle REDDİNE" şeklinde karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri adına 103 davetiyesi gönderildiğini ve Türkçe bilmeyen eş Ricardo ve beyin sıvısı ile ilgili bir ameliyat geçirmiş olan müvekkil Perihan'ın ancak durumdan ve icra dosyasından kendisinin açıklama yapmasıyla haberdar olduklarını, gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligata ilişkin olarak Erzincan 1....
Davalı (alacaklı) ..... vekili; tebligatın gönderildiği adresin hem kira sözleşmesinde hem de noter aracılığıyla çekilen ihtarnamedeki adresle aynı olduğunu ayrıca bu adresin davacı şirketin ticaret sicil sorgulamasında çıkan ticaret sicilindeki adres olduğunu, basiretli bir tacirin farklı bir adresi iddia etmesi halinde bunu ispat etmesi gerektiğini, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin usulsüz, hukuka aykırı ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davacının esasa yönelik iddialarının da gerçek dışı olduğunun mahkeme kararıyla ortaya konulduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davacı (borçlu) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğden 07.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu iddia ederek 10.07.2021 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, tebliği gerçekleşen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçinin 04.05.2021 tarihinde tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olduğu ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdiği anlaşılmıştır ( Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2022 tarihli, 2021/11743 E, 2022/1831 K. sayılı içtihadı). Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İlk Derece Mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ... .... ... Müdürlüğü'nün 2012/7495 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunan ...'ın borçlu aleyhine başlattığı .... ... Müdürlüğü'nün 2012/10186 Esas sayılı dosyasıyla garameten paylaştırma yapıldığını, oysa şikayet olunanın takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin kesinleşmediğinin, iştirak haczinin bu nedenle geçersiz olduğunun gözardı edildiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan borçlu ... vekili, müvekkilinin taraf sıfatı olmadığını, sık sık ... dışına çıkması nedeniyle hakkındaki takip ve davaları UYAP 4060 servisinden öğrendiğini, şikayet olunan ...'...