Dış Kapı No:31 Daire No: 13 Melikgazi/Kayseri olduğunu, şikayet konusu tebligat mazbatalarında; müvekkiline aynı konutta sakin bir kimseye tebligatların yapıldığı belirtilerek tebligat işlemleri gerçekleştirilmiş olup, müvekkilinin yukarıda belirtilen ve ekte de sunulacak kira sözleşmesinde de belirtildiği şekilde şikayet konusu tebligatlarda yer verilen adreste oturmadığının hukuken sabit olduğunu, müvekkilinin mernis adresinin Yıldırım Beyazıt Mahallesi, Kümbetler Sok. No: 6 İç Kapı No: 36 Melikgazi/Kayseri olması nedeniyle 89 ihbarnamelerinin bu adrese tebliğinin usulüne uygun olduğu bir an düşünülecek olsa da; tebligat mazbataları üzerinde TK 21/2 şerhi bulunmamakta olup, açıklanan sebeplerle şikayet konusu tebligatların usulsüz olduğunun hukuken sabit olduğunu, Tebligat Kanunu’nun 32....
İcra Müdürlüğünün 2016/17625 Esas sayılı dosyasın ile davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, takibe konu taşınmazın satışına karar verilmiş olup ödeme emri tebliği dahil tüm tebligatların usulsüz olduğunu, tebligatların yapıldığı tarihte Almanya'da ikamet ettiğini, söz konusu icra takibini itiraz süresi içerisinde 11/05/2017 tarihi itibariyle Yalova İcra Müdürlüğü vasıtasıyla itirazda bulunduğunu, aynı tarih itibariyle Bakırköy Nöbetçi İcra Hukuk Hakimliği nezdinde usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi talepli dava açtığını, usulsüz tebligata rağmen icra müdürlüğünce satış kararı verildiğini, bu nedenle icra müdürlüğünce verilen haciz ve taşınmaz mal satış kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/10/2020 tarih 2017/488 Esas 2020/488 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2021/237 ESAS 2021/291 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligata İlişkin Şikayet KARAR : Mersin 2....
Borçlunun 02.03.2016 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; istemin bu hali ile İİK'nun 78/4. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 78. maddesinin 2. fıkrası gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Aynı maddenin 4. fıkrası gereğince de bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin yukarıda anlatıldığı üzere 18.07.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, alacaklı tarafından yasal sürede 27.11.2012 tarihinde haciz talep edildiği ve borçlu adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlendiği görülmektedir. Bu durumda alacaklı tarafından süresinde haciz talep edilmiş olmakla, borçlunun İİK'nun 78/4. maddesine dayalı dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğine yönelik talebi yerinde değildir....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Öte yandan gerek süreli gerek süresiz şikayet ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı şikayet yoluna başvurulamaz. Somut olayda tahliyenin 22.08.2022 tarihinde gerçekleştirildiği görülmektedir. Tahliye bakımından icra dosyasının infaz edildiği anlaşılmakla tahliyeye yönelik şikayetlerin bu noktadan sonra ileri sürelemeyecek olması nedeniyle tahliye işleminin iptaline yönelik talebin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, İstanbul 3....
Davalı vekili icra emrine yönelik itirazların süresinde yapılmadığını, icra emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, usulsüz tebligata yönelik bir şikayetin bulunmadığını, süresinde yapılmayan icra emrine yönelik itiraz ve şikayetlerin reddi gerektiğini, davacıya hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiğini , süresinde itiraz edilmediğini beyan etmiş ise de; Teminat ipoteğine dayalaı takipte ipotekli taşınmaz maliklerine örnek 6 icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir. Somut olayda; şikayetçi şikayet dilekçesinde kendisine yapılan hesap kat ihtarının usulsüz olduğunu ileri sürmektedir....
usulsüzlüğünü kabul etmemek ile birlikte usulsüz tebligata ilişkin 7 günlük hak düşürücü şikayet süresi geçirildiğinden usulden reddi gerektiğini, davacıya gönderilen tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince yapıldığını, bu sebeple tebligatların usulsüz olması söz konusu olmadığını, açıklanan nedenler ile haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen huzurdaki davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
Diğer taraftan davalı vekili yargılama giderleri ve avukatlık ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, davacı borçlunun tebliğin usulsüzlüğüne yönelik şikayet sebepleri ile mahkemeye başvurduğu, davalının cevap dilekçesi ile davaya açıkça karşı koyduğu ve Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilmiş bulunmasına göre Mahkemece davalı aleyhine duruşmasız işler yönünden AAÜT ilgili maddeleri gereği yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır....