İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2021/519 ESAS 2021/648 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligata İlişkin Şikayet KARAR : Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/10/2021 tarih 2021/519 esas 2021/648 karar sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 8.İcra Dairesinin 2018/444 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkillerine ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, her iki müvekkili için uyap üzerinden 17/01/2018 tarihinde vekalet gönderildiğini, buna rağmen alacaklı tarafın, ödeme emrini ve eklerini yine usulsüz bir şekilde asillere tebliğ edildiğini ve müvekkillerinin mallarına haciz işlemi yapıldığını, müvekkillerinin bu işlemlerden 16/07/2021 tarihinde tapu işlemleri için kendilerini arayan bir yakını sayesinde öğrendiklerini, Tebligat Kanunu 11.maddesinde açıkça vekil ile temsil edilen işlerde tebligatın...
Maddeye göre tebliği istendiği halde tebligatın PTT görevlisince TK 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği ve tebligat mazbatasında muhatap tevziat saatinde adreste bulunmadığından komşusu numara 33 imzadan imtina edip şifahi beyanı ile muhatabın işte olduğunu beyan ettiğinden, evrakın mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, aynı komşusuna haber verildiğinin yazılı olduğu, takip borçlusuna talep doğrultusunda TK 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ edilmesi gerekirken bu maddeye uygun tebligat yapılmaması ve TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olması, beyanı alınan ve haber verilen komşunun kim olduğunun açıkça yazılı olmaması nedeni ile sonuç itibarı ile usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
YANIT : Davalı T3 T4 Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açıkça usulsüzlüğünü iddia ettiği tebligatlardan 16/02/2021 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği, bu tarihe göre davanın 7 günlük yasal süresi içinde açılmadığını, usulsüz tebligat iddialarını değerlendirme yetkisi icra mahkemesinde olduğundan davacının usulsüz tebligata ilişkin icra müdürlüğünden talepte bulunmuş olmasının süreyi kesmeyeceğini, kaldı ki tebligatın da usulüne uygun yapıldığını bildirerek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, anılan davalılar davaya cevap vermedikleri gibi duruşmaya da katılmamışlardır....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı tebligat kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takip dosyasında şikayet konusu ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak belirtilen 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın alacaklılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Ancak, ilk derece mahkemesince, icra emrinin iptaline karar verildiğinden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin konusuz kaldığı, yine icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine yönelik şikayetlerin ise bu aşamada incelenemeyeceği, zira bu iddiaların ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra itiraz olarak icra müdürlüğüne bildirilmesinin gerektiği anlaşıldığından mahkemece, bu şikayetler yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca yönelik şikayetler hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olmuştur....
Kimlik numarasının bildirilmesi üzerine farkedilip tebliğ işleminin ... adına yapılarak anılan kararın kesinleştirildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemesince sanığın savunmasının alınması için çıkartılan ve sanık yerine ... ismi yazılarak 7201 sayılı Tebligat kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, usulsüz tebligat sebebiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanmasında ve borçlu şirket yetkilisi olan ... hakkında mahkumiyet karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ... hakkında karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir...
Esas sayılı takip dosyasıdan borçluya gönderilen ödeme emrine karşı yapılan tebligatın usulsüz olduğuna yönelik şikayet davası sonucu davanın reddine ilişkin mahkeme kararının yargılama giderini ödemiş olmakla, ilam gereğinin yerine getirilmesi istirdat davasının konusunu oluşturamayacağından iş bu talebe yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
olduğunu, kambiyo takiplerinde örnek 10 tebliğ edilmesi gerekirken örnek no:4- 5 tebliğ edildiğini, yanlış örnek ödeme emri gönderilmesinin de usulsüz olduğunu, bu nedenlerle; şikayetin kabulüne, usulsüz tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin 12/08/2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligata dayalı olarak yapılmış tüm icrai işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....