İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatı alan kişiyi müvekkilinin tanımadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi durumunda icra işlemlerinin yapılması ve kişinin hak kaybına uğraması halinde bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, usulsüz tebligat sonucunda takibin kesinleştiğini, müvekkilinin aleyhine tahliye davası açıldığını söyleyerek takibin ve takip işlemlerinin, usulsüz tebligatın iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda, şikayetçi borçlunun, UYAP üzerindeki resmi kayıtlara göre şikayete konu takip dosyasından 28.04.2021 tarihi itibariyle haberdar olduğu ancak işbu şikayet için icra mahkemesine 7 günlük süre geçtikten sonra 19.10.2021 tarihinde başvurduğu anlaşıldığından şikayetin hak düşürücü süreden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi 1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesine göre, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Somut olayda, şikayet olunan ....'nin alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/27027 E. sayılı dosyasında, Av.... ve Av.... tarafından temsil edilmesine ve şikayete konu sıra cetvelinin vekili sıfatıyla Av. ...'a tebliğ edilmesine rağmen, icra takibinin devamı niteliğindeki sıra cetvelini şikayete yönelik işbu dosyada gerekçeli kararın ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin şikayet olunan asıla tebliği usulsüz olmuştur. Gerekçeli kararın ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin, şikayet olunan .... vekillerinden birisine tebliği ile temyiz ve temyize cevap süresinin beklenmesi, kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi, 2-Dosya gönderme formunda, şikayetçinin alacaklı olduğu .......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
Somut olayda, borçlu örnek 7 takipte gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de ödeme emrinin 09.04.2021 tarihinde, Tebligat Kanunun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği; ancak tebliğ tarihi itibariyle borçlunun İstanbul'da olduğunun bildirildiği, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin araştırılarak tutanak altına alınmaması nedeni ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Açıklanan nedenlerle, davacı şirketin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, davacı gerçek kişilerin usulsüz tebligat şikayetinin ise süreden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle tüm davacılar yönünden şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetli olmadığından, davacı T2 Anonim Şirketinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; Davacı T2 Anonim Şirketinin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, Davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 17/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, Davacı şirket hakkında şeklen kesinleşme vakasına dayalı olarak gerçekleştirilen daha önceki takip işlemlerinin yok hükmünde sayılmasına, Davacılar T1 T4 T5 T4'nun usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, Davacılar T1 T4 T5 T4'nun yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçiler vekilinin icra dosyasına vekaletname sunduğu ve akabinde alacaklılar vekili tarafından icra dosyasında borçlu olarak eklenmeleri talep edildiğinden muhtıranın vekillerine tebliğ gerektiği açık ise de vekilin icra müdürlüğünden asillere gönderilen muhtıranın yok hükmünde olduğundan bahisle tarafına tebligat gönderilmesine dair taleplerinin icra müdürlüğünce kabul edilmesi karşısında şikayetçilerin muhtıraların usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunmalarında hukuki yararları bulunmadığından bu şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine, murisleri adına gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yönünden murisin kendisine yapılan ödeme emri tebliğ ve icra dosyasından ölümüne kadar haberdar olduğuna dair bir kayıt bulunmaması karşısında murise gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının şikayetçiler tarafından ileri sürülebileceğini kaldı ki tebligatın...
Buna göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta beraber oturan kişiye yapılan İİk 89/2 ihbarname tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine aykırı olmakla usulsüzdür ( Yargıtay 12 HD 2021/5658 Esas 2021/6800 Karar). İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, ancak bu tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, birinci haciz ihbarnamesinin 13.10.2015 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 15.02.2018 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde 3....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; 21/12/2019 tarihli ikinci tebligatın tebligat adresinin davacının mernis adresi olmadığı, tebligat zarfının mavi renkli olmadığı ve doğrudan TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığı gerekçesiyle usulsüz olduğunu, borçluya ikinci kez icra emri gönderilmesi durumunda 20/12/2019 tarihli ilk tebligatın usule uygun olup olmadığına bakılmaksızın ikinci tebligatın esas alınması gerektiğini, zira ikinci icra emri tebliği ile borçluya tekrardan itiraz hakkı tanınacağını, bu nedenle ilk tebligata göre işlem başlamayacağını, ilk tebligatın nazara alınamayacağını, tebligatlarda dayanak belgelerin de bulunmadığını beyan etmiş, davanın kısmen reddine yönelik bölümünün kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....
yapılmadığından fesih sebebi yapılamayacağını, İİK'nın 100. maddesi uyarınca haczin devam edip etmediğinin sorularak tüm haczi devam eden alacaklılara ve ilgililere satış ilanlarının gönderildiğini, ayrıca tebligat yapılmadığı veya usulsüz tebligat iddiasını sadece kendisine tebligat yapılmamış veya usulsüz olarak tebligat yapılan şahsın ileri sürebileceğini belirterek, davanın reddini, davacının ihale bedelinin %10 oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....