WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; alacaklının şikayet dilekçesinde, kendisine ya da başkasına yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülmediği halde, mahkemece alacaklının şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "satış ilanının borçluya tebliğ edilmemesi" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir....

    Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise, ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Davacı, icra takibini 18/11/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, şikayet yasal süresindedir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/378 esas sayılı dosyasında tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine karar verildiğini, şikayetçinin Cihanbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/48 E. Sayılı dosyası ile sunduğu şikayet dilekçesinde kıymet takdirine ilişkin tek bir itiraz dahi ileri sürmediğini, tamamen tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünden bahsettiğini, kaldı ki kabul anlamına gelmemekle birlikte, Konya 6 İcra Hukuk Mahkemesi 2020/378 E. Sayılı dosyasından verilen karar ile de borçlunun Mahkemenizin 2020/48 E....

    olup, ilk tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılması mümkün olmadığı gibi tebligat zarfından da böyle bir ibare bulunmadığını, bu nedenle davanın kabulü ile icra dosyadan müvekkil şirkete gönderilen tebligatın öğrenme tarihinin 09.03.2021 olarak tespitine, borca itirazlarının süresinde olduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

    nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1). Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır....

    Davacıların dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmamaları ve HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlular şikayet konusu işlemi 03/12/2021 tarihinde e-devletten sorgulama ile öğrendiklerini bildirmişlerdir. Takip dosyasından borca itiraz dilekçesinin 09/12/2021 tarihinde verildiği, başka bir harici öğrenme de tespit edilemediğinden, borca itiraz dilekçesi ile aynı tarihte açılan dava, süresindedir. Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı kanunun 10/2.maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinin gerçekleşmesi gerekir....

    Y..ın komşusu olmadığını belirterek tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmuş olup mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında , tebligatta ismi geçen komşu A..Y...'ın muhatabın komşusu olmadığı ve tanınmadığı belirtilmiştir. Bu durumda Tebligat Kanunu'nun 21. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddelerine uygun bir tebligattan bahsedilemeyeceği anlaşıldığından şikayetin kabulü yönündeki hüküm tesisi yerinde olup, mahkeme kararının onanması gerekirken, Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle onanması gerekmiştir....

      Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz....

      Maddesi gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edildi" yazdığını ve usulüne uygun tebligat için gerekli bilgilerin tebligat mazbatasında yazmadığını ve tebligat yapılan adresin müvekkilinin mernis adresinin olmadığının görüleceğini, 89/2 haciz ihbarnamesine dair tebligat parçası incelendiğinde; muhatabın en yakın kapıcı----------soruduğunu, muhatabın işe gittiğinin sözlü yazılı beyanı edildiğini, imzadan imtina edildiğini, tebligat "Muhatabın adresinin kapalı olması nedeniyle TK 21. Maddesi gereği bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edildi" ibarelerinin yazıldığını, usulüne uygun tebligat için gerekli bilgilerin tebligat mazbatasında yazmadığını, tebligat yapılan adresin müvekkilinin mernis adresinin olmadığını, 89/3....

        Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları uyarınca diğer ilgililere satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü davacı tarafça ileri sürülemeyeceğinden, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Kıymet takdirinin davacıya ve ilgililere usule uygun tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ise de, davacıya satış ilanının usule uygun tebliğ edildiği anlaşıldığına göre, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük süre içerisinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yoluna başvurulması gerekmektedir. Aksi takdirde ihalenin feshi davasında bu husus fesih sebebi yapılamayacaktır. Davacı tarafça bu yönde bir şikayet yoluna başvurulmamış olup, kıymet takdirine itiraz davasında da bu husus ileri sürülmemiştir. Öte yandan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları uyarınca diğer ilgililere yapılan kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü davacı tarafça ileri sürülemeyeceğinden, iş bu istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu