İcra Müdürlüğü'nün 2015/100 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı T2 tarafından borçlular Cemal Bayrak ve Süleyman Bayrak aleyhine ilamlı icra takibine başlandığı, şikayete konu taşınmazlardaki borçlu Süleyman Bayrak hissesine haciz konulduğu, davacının taşınmazlardaki diğer hissedar olduğu, 23.12.2019 tarihinde kıymet takdirinin tapudaki ilgili olarak davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 4.bendinde; borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 19.03.2019 tarihli, 2018/6198 E, 2019/4669 K. sayılı içtihadı)....
Bu durumda takibin şekline göre haczedilmezlik iddiasının ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından mahkemece şikayetin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan inceleme yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olsa da sonucu itibariyle şikayet reddedildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dairemizce yapılan inceleme neticesinde; istinafa konu kararın kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti olup her iki davanın da şikayet mahiyetinde bulunduğu, her şikayetin yapıldığı tarih itibariyle ve dava tarihindeki şartlara göre incelenip değerlendirilmesi gerekmekte olup, şikayette davanın konusuz kalması veya karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulamayacağı nedenle konu kararın hatalı ve istinaf taleplerinin yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstinaf talebinin KABULÜNE, 2- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, ŞANLIURFA 1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ' nin 2019/25 Esas 2022/104 Karar sayılı kararın HMK 353/1- a-6 md gereğince kararın KALDIRILMASINA, 3- Davanın yeniden görülmesi ve önceki kararla bağlı kalmaksızın yeniden hüküm kurulması şikayeti dava tarihindeki şartlara göre inceleyip değerlendirilmesi ve HMK'nun 297....
İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4 ve 12. bentlerine dayalı olarak açılan haczedilmezlik şikayetidir. HMK 114/1- i maddesi uyarınca kesin hüküm dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz niteliğinde olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler....
Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan 07.04.2015 tarihinde vefat ettiği ibraz edilen veraset belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir. O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından borçlu T1 aleyhine, toplam 19.532,17 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu belediyenin bir kısım banka hesaplarına haciz uygulandığı, davacı tarafından haczedilmezlik iddiası ile dava açıldığı anlaşılmıştır. 5393 sayılı Kanun'un 15.maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca borçlu belediye tarafından süresiz olarak yapılabilir....
Zira, haczedilmezlik ve meskeniyet şikayeti niteliğindeki davada, kıymet takdirine yönelik şikayet imişcesine ara karar oluşturulması da hukuka uygun değildir. Yine, dava konusu taşınmazların bazılarında, eski tarihli ipotek bulunmasına rağmen, mahkemece bu hususta da gerekli araştırma cihetine gidilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....