nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazından vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi, süresi içinde usulüne uygun olarak yapılan itirazın esasının incelenmesine engel değildir. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar. (HGK'nun 16.10.1996 tarih, 1996/601-711 ve 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları)....
DAVA Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait taşınmazın satıldığını düzenlenen sıra cetvelinde 1. ve 2. sırada yer verilen şikayet olunanların ipotek alacaklarının limit ipoteği olduğunu sıra cetvelinde şikayet olunanlara ipotek limitini aşacak şekilde ödeme yapıldığını, hatalı düzenlenen sıra cetvelinin iptali ile ipotek limitini aşan alacağın müvekkili dosyasına ödenmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan... İnş. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde; sıra cetvelinde 1. ve 7. Sırada yer alan dosya alacaklarının şikayet dışı Emlak Bankasından temlik alındığını, 1....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...
Bu nedenle, şikayet üzerine icra mahkemesince verilen ödeme emrinin iptali kararının ardından borçluya yeni ödeme emri gönderilebilir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz ve şikayet hakkı yeniden doğar. Somut olayda da şikayetçi borçluya yeniden ödeme emri gönderilmiş olup, icra mahkemesince, tebliğ tarihine (10.02.2015 tarihine) göre süresinde olan itiraz ve şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ödeme emrinin iptaline ilişkin önceki icra mahkemesi kararının Yargıtay incelemesinde olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip öncesi zamanaşımı itirazı borca itiraz olup, takibin şekline göre İİK'nun 150/a göndermesiyle İİK'nun 62. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içinde takibin yapıldığı icra dairesine yapılır. Yapılan bu itiraz üzerine takip durur. Alacaklı duran bu takibe devam etmek isterse yasal süre içinde itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine ya da itirazın iptali talebiyle genel mahkemeye dava açabilir. Dolayısıyla bu itiraz ile icra mahkemesine şikayet fuzuli bir başvurudur. Takibin şekline göre alacaklı itirazın kaldırılmasını istediğinde bu husus değerlendirilip itirazın kaldırılması istemi şartları var ise reddedilir. Mahkemece şikayet konusu olmadığı halde, alacağın tüketici kanunundan doğduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmiş ise de bu husus Dairemiz içtihatlarında öngörüldüğü üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe karşı yapılacak şikayette resen değerlendirilebilecek bir husustur....
Kararın şikayet edilen borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; borçlu hakkında başlatılan adi kiraya ve hasılat kiralarına dair ilamsız icra takibinde, tahliye ihtaratı içeren ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmediğinden ve ödeme emri tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde borç da ödenmediğinden temerrüt oluştuğunu ileri sürerek borçlunun kiralanan taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir. II....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, şikayetçi bankanın kredi kartı ve bireysel krediden kaynaklanan alacağının üst sınır ipoteği kapsamında kaldığı iddiasıyla sıra cetvelinin iptaline ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Dairemizin 16.09.2014 tarih ve 5836 E., 5652 K; 10.12.2014 tarih ve 10197 E., 8047K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Öncelikle, ipotek kavramı üzerinde durulması ve kesin borç (anapara) ipoteği ile üst limit (maksimal) ipoteği arasındaki ayrımın ortaya konulması gerekmektedir. İpotek ile sağlanan amaç alacağa teminat sağlamaktır. İpotek, rehni verenle alacaklı arasında yapılacak resmi senede dayanır....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçelerinde; alacaklı tarafından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekte ciranta olduklarını ve çek tazminatından sorumlu olmadıklarını, alacaklı tarafından talep edilen faiz miktarının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek takibe kısmi itirazın kabulüne, takibin çek tazminatı ve faiz oranına ilişkin kısmının iptaline, haksız ve kötüniyetli alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. II....
Davalı kiracının takibe süresinde itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 17.06.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca muhtara teslim edilmek suretiyle tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili cevap ve temyiz dilekçelerinde, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından müvekkilinin icra takibinden haberdar olamadığını savunmuş ve usulsüz tebligatın iptali için... 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/888 esasında dava açtıklarını bildirmiştir. Dairemizce 16.05.2017 tarihli geri çevirme kararı ile... 4....
Davalı kiracının takibe süresinde itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 15.04.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi uyarınca ticaret sicilinde bildirilen adrese tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından müvekkilinin icra takibinden haberdar olamadığını savunmuş ve usulsüz tebligatın iptali için Yalova İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/602 esasında dava açtıklarını bildirmiştir....