Talep, kira alacağının tahsili için başlatılan takipte, İcra Müdürlüğünün takibin durdurulmasına dair kararının iptaline ilişkin şikayet başvurusuna yöneliktir. HMK'nun 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " "Taleple bağlılık" olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, alacaklı şikayet dilekçesinde, itirazın yetkisiz kişilerce yapıldığını ve yerinde olmadığını, borca itiraz süresinin de geçtiğini bildirmekle şikayetin sadece İcra Müdürlüğünün durdurma kararının iptaline yönelik olduğu anlaşıldığından, Mahkemece alacaklının talebi dışında borçlunun takibe itirazının yerinde olup olmadığı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; şikayet olunan şirketin davaya konu taşınır mallar üzerine 25.03.2014 tarihinde ihtiyaten haciz koydurduğu, borçlu şirkete ödeme emrinin 31.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin takibe itiraz etmediği, buna göre 08/04/2014 tarihinde ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, şikayetçi vekili tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan takipte borçlu şirkete ödeme emrinin 28.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların takibe itiraz etmedikleri, borçlu şirketin davaya konu mallar üzerine 09.04.2014 tarihinde kesin haciz koydurduğu, sıra cetveli düzenlenirken bedeli paylaşıma konu mal üzerine konulan ilk kesin haciz ile buna iştirak edebilecek hacizlerin dikkate alındığı, İİK'nun 100. maddesinde hacze iştirak edebilecek alacaklıların ellerinde bulundurması gereken belgelerin neler olduğunun belirtildiği, haciz tarihi daha sonra olan şikâyet eden davacının takip dayanağının kambiyo senedi olduğu ve bu belgenin İcra ve İflâs Kanunu'nun...
Ancak borçlu tarafından hesap kat ihtarına sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden ve bu husus şikayet edilenin de kabulünde olduğundan, ihtarnamede belirtilen borç miktarı kesinleşmemiş olup, krediyi kullandıran tarafın (şikayet edilen alacaklının) alacağını İİK' nın 68/b maddesi çerçevesinde ispatlaması gerekmektedir. Bu nedenle takip talebi ve icra emri ile talep edilen alacak kalemleri yönünden talep edilen miktarların banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespiti gerekmektedir. İtiraz doğrultusunda Mahkememizce sunulan belgeler ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda asıl alacak ve ferilerinin hesabı yönünden, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarı dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 17/03/2020 tarihli ek raporda talep edilebilecek alacak kalemleri tespit edilmiş olup alınan17/03/2020 tarihli ek bilirkişi raporu hüküm ve denetime uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİK.nun 345/a maddesine muhalefet etmek HÜKÜM : Beraat Şirketin iflasını istememek suçunda şikayet hakkının, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşen suçtan zarar gören alacaklıya ait olduğu, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2009/3041 esas sayılı dosyasında takibe 03.03.2009 tarihinde itiraz edildiği, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/504 sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, şikayet tarihi itibariyle takibin kesinleşmemiş olduğunun anlaşılması karşısında; şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Sebepleri Borçlu vekilince; derdestliğe gerekçe gösterilen dosyadaki şikayetin hesap kat ihtarı tebliğinin usulsüz olduğu iddiasına dayandığı, bu dosyadaki şikayetinin İİK 150/ I maddede borçluya tanınan 8 günlük itiraz süresi beklenmeden takibe başlanmış olması iddiasına dayandığı, şikayet sebeplerinin farklı olduğu derdestliğin söz konusu olmadığı iddiaları ve resen dikkate alınacak hususlarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde hesap kat ihtarı tebliği usulsüz olduğundan kat ihtarına itiraz süresinin başlamadığı ve hesap kat ihtarı tebliğinden itibaren 8 günlük itiraz süresi beklenilmeden takibe geçildiği iddiası ile icra emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz ... ve ... ile ... aralarındaki borca itiraz davasının reddine dair ... İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2012 gün ve 2/4 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu firma ...'ın kullandığı kredilerden kaynaklı borcu nedeniyle kendisinin ve üçüncü şahıs ...'ın taşınmazları üzerine konulmuş ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş adı geçenlere icra emri tebliğ edilmiştir. Takip borçluları icra mahkemesine başvurularında faize itirazları yanında yapılan takipte verilen ipotek limitlerinin aşıldığı yönünde de şikayet bildirmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.04.2012 gün 2012/902 Esas 2012/2872 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, borçlu şirket hakkında takibe geçtiklerini ve icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde, şikayet olunan idarenin haczinin daha önce olduğu gerekçesiyle, haczedilen aracın satım bedelinin şikayet olunan idareye ödenmesine karar verildiğini, oysa ki müvekkilinin alacağının imtiyazlı işçi alacağı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine mahkeme kararı Dairemizin 16.04.2012 gün 2012/902 Esas 2012/2872 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2013/16614 E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, anılan kararın temyizi üzerine Yargıtayca bozulduğunu, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda verilen kararın, bu kez ... .... İcra Dairesi'nin 2016/8052 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, İİK'nun 40. maddesine göre bozmadan sonra tüm takiplerin ilk takip dosyası üzerinden sürdürülmesi gerektiğini ileri sürerek, şikayete konu mükerrer takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, ilk takipten feragat edildiği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmedikçe, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir(Hukuk Genel Kurulunun 2011/...-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı ve ....05.2011 tarihli kararı)....
Somut olayda, borçlu aleyhine 26.03.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği ve infazına başlandığı, 27.03.2014 tarihinde esas takibe geçildiği, borçlu tarafından borcun 28.03.2014 tarihinde ödendiği, 01.04.2014 tarihinde örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun 03.04.2014 tarihinde yasal sürede icra mahkemesinde itiraz ve şikayet sebeplerini ileri sürdüğü görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Çeşme İcra Müdürlüğünün 2021/366 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 03/09/2021 tarihinde takibe itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Davacı tarafın borcun ödendiğine, faiz oran ve miktarına ve takibe dayanak sözleşmeye ilişkin talepleri borca itiraz mahiyetinde iken ödeme emrinde takibe konu alacağın hangi döneme ait olduğunun gösterilmediğine, takip talebine talebe uygun kira sözleşmesinin eklenmediğine yönelik talepleri ise ödeme emrine ve takibe yönelik şikayet mahiyetindedir. Seçilen takip yolunu düzenleyen maddelerden olan İİK'nın 269/2. maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....