WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun hakkında yapılan genel haciz yoluyla ... takipte, yukarıda özetlenen başvuruları şikayet niteliğinde olup icra dairesinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş olması, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, yabancılık teminatının yatırılmadığı nedeniyle takibin iptalini ve takibe dayanak belgelerin Türkçe tercümelerinin eklenmediği sebebiyle de ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Bir başka anlatımla, borçlunun özetlenen taleplerde bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde mahkemece, şikayet başvurularının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlular vekilinin, takip dosyasından vekile yapılan icra emri tebliği üzerine eldeki başvuruyu yaptığı anlaşılmaktadır. Kural olarak alacaklının talebi üzerine takibin türüne göre borçluya ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği, icra veya ödeme emri tebliğine bağlı, süreye tabi şikayet ve itirazlar bakımından borçluya yeniden itiraz hakkı tanır ise de; borçlunun ilk ödeme veya icra emri tebliği üzerine icra mahkemesine şikayet ve itiraz konusu yaptığı hususlar bakımından, ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder. Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamında belirtilmiştir. Somut olayda da; Dairemizce UYAP üzerinden incelenen ve lüzümlu evrakları dosya arasına alınan İstanbul 24....

    ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçesinde; takibe konu edilen bonoda vade tarihinin olmadığını, bononun bu haliyle kambiyo vasfında olmadığını, vadesi olmayan senedin düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ibraz edilmesi gerektiğini, düzenleme tarihinden iki yıl sonra başlatılan takibin iptali gerektiğini, ayrıca borca ve ferilerine ilişkin tüm itiraz ve dava haklarını, mükerrer takibe ilişkin tüm hakları ile faktoring sözleşmesine ilişkin tüm hukuki haklarını saklı tuttuklarını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu bonoya ilişkin şikayetçilere ihtarname tebliğ edildiğini, şikayetçilerin keşideci ve avalist sıfatına haiz olduğu bu nedenle bir sene içinde ibraz şartı aranmayacağını, zamanaşımı süresi dolmadan takibe geçildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan alacaklının icra dosyasında takibin durdurulmasına karar verildiği, bu sebeple hacizlerin düşmediği, yapılan sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Şikayet olunan alacaklının temlik alacaklısı olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/45 E. sayılı dosyası kapsamında, ... (temlik eden) tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için asıl borçlu ve müşterek müteselsil kefiller hakkında icra takibi başlatılmıştır. Kefillerden ...'a ödeme emri 19.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu tarafından takibe 12.12.2008 tarihinde itiraz edilmiştir....

        Borçlu, icraya itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece borçlunun, şikayet dilekçesinde yazılı şikayet nedenlerinin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyasına yapılan itiraz nedeniyle borçlunun şikayet başvurusunda hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istemin yazılı şekilde reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

            Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayet eden borçlu dava dilekçesinde; takibe dayanak ilam usule aykırı bir tebligat dikkate alınarak kesinleştirildiğinden ... bu kesinleşme şerhinin usule aykırı olduğunu, ilamın icraya konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. II....

              Dava dilekçesi incelendiğinde 08/06/2018 tarihinde icra mahkemesine itirazın yapıldığı, itiraz senedin kambiyo vasfı olmadığından ve borcun bulunmadığından bahisle yapıldığı kambiyo takiplerinde genel şikayet süresinin 7 gün ve takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik şikayet süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olması dikkate alınarak süresinde yapılmayan şikayetin reddine dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır. O halde, istinafa konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu, aksi yöndeki istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı görülmekle, istinaf başvurusunun HMK.' nın 353/1- b-1 md gereğince esastan reddine, karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra memur muamelesi şikayet edildiğinden taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca şikayetin süresinde yapılmadığını, açılan davada hukuki yarar bulunmadığını, itiraz dilekçesinde borca veya takibe itiraz ibaresi geçmediğini, borcu reddetme anlamına gelecek bir kelime veya bu manaya gelecek cümle dahi bulunmadığını beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. İlamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Talep İİK'nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir. Yerel Mahkeme kararında da belirtildiği gibi, ilamda taraf olmayan takip talebinde borçlu olarak yer almayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir....

                UYAP Entegrasyonu