İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yukarıda belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçede hata edilmesi nedeniyle HMK'nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçe ile "Şikayetin REDDİNE" karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; haczedilen .. . ada . parsel 1,2,3,4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin muris ... adına kayıtlı olup intikal görmediğini, diğer mirasçılarla beraber iştirak halinde malik olduklarından müvekkilinin borcu için taşınmazın tamamına ve tüm paylara haciz konulamayacağını, bağımsız 5 nolu bölümün kök muristen ... kalmadığı, hacizlerin dosya borcunu aşan taşkın haciz nileliğinde olduğu ve 4 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin haline münasip evi olup hacze kabil olmadığını belirterek taşınmazlar...
Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu T1 hakkında ilamsız takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, Karabük ili Merkez ilçesi Yeşil Mah. 433 Ada 3 Parsel sayılı taşınmaza 01.10.2018 tarihinde T1 hissesi üzerine haciz konulduğu, taşınmazın muris Sadık Kapanşahin adına kayıtlı olduğu, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin 13/02/2019 tarihinde şikayetçi borçlu T1'in bizzat kendisine tebliğ edildiği, davanın ise 25.02.3019 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece tapu maliki borçluya aittir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....
Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Aydın 1....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili belediye adına kayıtlı 1593 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde üç ayrı noktada Belediye Zabıta Karakolu ve Zabıta Kordinasyon noktaları bulunduğunu, şikayet konusu taşınmazın fiilen kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kullanıldığını, haczinin mümkün olmadığı gibi haczedilmezlik şikayetinin de süresiz yapıldığını, ilk derece mahkemesince yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların, Zabıta Karakolu ve Zabıta Kordinasyon noktası olduğunun tespit edildiğini, taşınmazın fiilen kamu hizmetinin yürütülmesi için kullanıldığının anlaşıldığını, müvekkili belediyece 5393 Sayılı Yasanın 15/9 maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayetinin, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğunu, İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz olarak yapıldığını, bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabileceğini, dosya kapsamıyla...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetin bulunduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; taşınmaz haczinin borçluya 103 davetiyesi ile 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmediğinden şikayetin süre aşımından reddi gerekir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2015/17593 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Alacaklı vekili 07.04.2010 tarihli hacze ilişkin olarak 04.10.2017 tarihinde satış avansını yatırarak satış talep etmiştir. 28.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda, Serik İcra Müdürlüğünün 2017/79 Esas sayılı dosyasında, 16.01.2017 tarihinde bir adet elektrik santrali ve jenaratör, 07.04.2017 tarihinde telefon santrali, uydu yayın sistemi ve jeneratör haczedildiği belirtilerek yapılan inceleme sonunda söz konusu malların taşınmazın eklentisi niteliğinde bulunduğu, ipotek kapsamına bulunduğu belirtilmiştir. Şikayetçi dilekçesinde açıkça, teferruatın ipotekten ayrı olarak haczedilemeyeceğini iddia etmiş olup hacze konu menkullerin mülkiyetine ilişkin olarak bir iddiada bulunmadığından uyuşmazlık istihkak davası olarak nitelenemez. Şikayet, İcra ve İflas Yasasının 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti takip borçlusuna, ipotek borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır....
Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Somut olayda, borçlunun dava dilekçesinde birden fazla iddiada bulunarak haczedilmezlik ve taşkın hacze ilişkin ayrı ayrı şikayette bulunduğu, ancak ilk derece mahkemesince bu iddialardan taşkın haciz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Davacının bu iddialarının ayrı değerlendirilerek bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olup, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine müdürlükten takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini, müdürlüğün takibi durdurduğunu fakat hacizleri kaldırmadığını, müvekkillerin pek çok taşınır, taşınmaz malına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia etmiştir. C....