İlgili mallar geçerli bir finansal kiralama sözleşmesine konu olduğu için haciz işlemine bağlanmamalı ve hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmesini talep ederiz. Şikayet; ilgili haciz işleminin İİK 99. madde kapsamında yapılan bir haciz olması konusunda karar verilmesini talep ederiz.” ifadelerinin yer aldığı, Mahkemece, davayı niteleme görevinin hakime ait olduğu, buna göre davacının davasının haczedilmezlik şikayeti ve İİK 99. maddeye göre işlem yapılmasına yönelik şikayet olduğu belirlenerek şikayetlerin reddine karar verildiği, kararın temyiz edildiği ve halen kararın kesinleşmediği tespit edilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında; özellikle temyize konu dava dosyasındaki talep sonucu ile usulden ret kararına dayanak ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin dosyasındaki talep sonucunun değerlendirilmesi neticesinde, temyize konu davanın bir istihkak davası, ... 5....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın alacağa mahsuben taraflarına ihale edildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin 4. sırada olduğunu, 1.sırada şikayet olunan ...’un alacaklı olduğu takip dosyasının, 2. sırada şikayet olunan ...’ın alacaklı olduğu takip dosyasının olduğunu, 3.sırada ise ......
tarafın kötü niyetle istinafa gittiğini, teminat mektubu iade edilmeyip blokelerin kaldırılmadığı her günün telafisi imkansız sonuçlar doğurduğunu, iddialarını destekler şekilde yüksek mahkeme kararı bulunduğunu, yerel mahkeme kaldırılarak, mevcut hacizlerin kaldırılması ve teminat mektubunun iadesine yönelik talebin kabulü ile talep gibi işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın borçlarından dolayı traktörüne haciz konulduğunu, murisi ile borçlu arasında imzalanan 10/03/2003 tarihli Kat'i Satış Sözleşmesine göre, mahcuz traktörün kendilerine ait olduğunu ileri sürerek konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hacizlerin satın alma tarihinden sonra konulduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusu, trafikte borçlular adına kayıtlı olup, haczedilen menkulün kendisine ait olduğu iddiasına dayanmaktadır. Bu hali ile talep İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir....
Şikayet dilekçesinde, şikayete konu banka hesaplarının kullanılış amaçları ve nitelikleri hakkında bilgi verilerek, 5393 sayılı Belediye Yasası'nın 15. maddesi hükmü uyarınca da ilgili hesaplar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talep edildiğine göre, Mahkemece şikayete konu banka hesapları araştırılarak nitelikleri değerlendirilip, gerekirse hesaplar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı görülmekle karar düzeltme isteminin kabulü yoluna gidilmiştir....
nun 89.948.73 TL karşılığında nakit para ya da kesin ve süresiz teminat mektubu sunmaları şartıyla ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer. Somut olayda; alacaklı tarafından şikayetçi borçlular aleyhine takip başlattığı, takip kesinleşmeden takipteki toplam borç miktarı olan 193.428.59 üzerinden İstanbul 10. Asliye ticaret mahkemesi'nin 2014/560 E. sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı aldığı anlaşılmıştır. O halde; mahkemece İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınması yeterli iken şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar üzerinden nakit para ya da teminat mektubu sunulması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/5696, 2012/5697 Esas sayılı takiplerin açıldığını ileri sürerek takibin iptali ve İİK’nun 266. maddesine göre ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ipoteklerin, şikayetçi şirketin kefalet borcuna münhasır olarak verilmediği, İİK'nun 45. maddesinin işletilemeyeceği, ayrıca takibin ilamsız olması nedeniyle bu iddianın itirazın iptalinde itiraz konusu yapılması gerektiği, ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin şikayet konusu yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı, uygun görülecek teminatla ihtiyati haczin kaldırılabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İbraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır. Hacizlerin kaldırılması, 04.01.2021 tarihli teminat mektubunun, dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması ve bu halde yukarıda izah edildiği üzere, mevcut hacizlerin aşkın hale gelmesinin sonucu olmakla, alacaklının İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmemiş olması sebebi ile hacizlerin kaldırılamayacağı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülemiştir. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.09.2013 tarih ve 2011/ 330 E. 2013/ 211 K. sayılı kararı ile takip dayanağı bonolardaki imzaların borçlulara ait olmadığı gerekçesiyle itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 11/03/2014 tarihinde kesinleştiği, borçluların, anılan mahkeme ilamı nedeniyle ihtiyati hacizlerin hükümsüz kaldığını belirterek hacizlerin kaldırılmasına yönelik taleplerinin, 07.04.2014 tarihinde icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine sözü edilen işleme karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurdukları görülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.03.2015 tarih ve 2014/15 Esas 2015/99 Karar sayılı kararı ile kabul edilerek, takibin 6.276,90 TL üzerinden devamına karar verildiği, alacaklının, icra dairesine ilamı ibraz ederek 09.04.2015 tarihli haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce hacizlerin uygulandığı, borçlunun ise itirazın iptali ilamını tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiğine dair dilekçeyi ve 14291,94 TL bedelli teminat mektubunu icra dairesine sunması üzerine, 10.04.2015 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği ve aynı tarihte borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak, malları hakkında uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasını istediği, müdürlükçe hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....