Dosya kapsamından davacının davalı işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin feshi üzerine işe iade davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda işe iade davasının kabulüne karar verilmesi üzerine istinaf yoluna başvuruludğu, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda 10.03.2020 tarihli ilam ile davacının işe iade talebinin yerinde olduğu ve buna ilişkin istinaf talebinin esastan reddina karar verildiği anlaşılmıştır. İşe iade kararının kesinleşmesi üzerine davacının işe iade talebinde bulunduğu, ancak işe iade edilmediği ve davalı tarafından bir miktar kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden te pit edilmektedir....
Dosya kapsamından davacının davalı işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin feshi üzerine işe iade davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda işe iade davasının kabulüne karar verilmesi üzerine istinaf yoluna başvuruludğu, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda 10.03.2020 tarihli ilam ile davacının işe iade talebinin yerinde olduğu ve buna ilişkin istinaf talebinin esastan reddina karar verildiği anlaşılmıştır. İşe iade kararının kesinleşmesi üzerine davacının işe iade talebinde bulunduğu, ancak işe iade edilmediği ve davalı tarafından bir miktar kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden te pit edilmektedir....
Bölgesindeki bazı nihai satış noktalarına başka bayileri tarafından satılmış olan ürünleri bile siz iade alın parasını ödeyin biz bu rakamı size ödeyeceğiz diyerek müvekkiline iade aldırdığını, en son temmuz 2008 tarihinde yapılan toplantıda ürünleri iade alırlarsa müvekkilinin borcu olmadığından bedelini nakit olarak ödemeleri gerektiğini, nakit ödeme imkanlarının olmadığını söyleyerek "siz 1 kamyon mal alın bizde elinizdeki ürünleri iade alalım ve yeni alacağınız mal bedelinden mahsup edelim" diye söylediklerini, müvekkilinin yeniden davalı ile çalışma düşüncesi olmamasına rağmen sırf bu nedenle bir kamyon daha mal almayı kabul ettiğini, müvekkilinin 25/07/2008 tarihinde 19.672,84 TL'lık mal aldığını, iade edilecek ürünler için toplam 8.291,62 TL'lik 9 adet fatura düzenleyerek davalı şirket yetkilisi ...'e teslim ettiğini, ...'...
Davacı, nişan bozulduktan sonra ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalı da ziynet eşyalarının davacıya iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Davalı tarafından, nişanda takılan bileziklerin nişan bohçası ile birlikte davacıya iade edildiği belirtilmesine rağmen, davalının annesi ve babası mahkemece alınan beyanlarında nişan bohçasının iade edilmediğini, bileziklerin davacının annesine iade edildiğini beyan ederek davalının beyanlarına aykırı beyanda bulunmuşlardır. Somut olayda; dosyaya bakıldığında davalı tanığı olarak davalının annesi ve babasının ziynet eşyalarının iade edildiğini savunduğu, davacı tanıkları ve davalının annesi ile babası dışındaki davalı tanıkları bileziklerin davacıya iade edilip edilmediğini bilmediklerini beyan etmişlerdir....
Birleşen dava davacısı/asıl dava davalısının, müvekkil şirketin tamamen anlaşmaya uygun olarak iade ettiği temizlik malzemesi ve sarf malzemeleri yanı sıra bunların iadesine ilişkin tutanakla uyumlu olarak düzenlediği iade faturasını tebliğ alıp ve tahminlerince ilk başta kayıtlarına da işlediğini. Çünkü, müvekkil şirket tarafından düzenlenen iade faturasının yer aldığı cari hesap üzerinde tarafların muhasebelerinın yazılı olarak mutabakat sağladıklarını. Buna rağmen, birleşen dava davacısı/asıl dava davalısı şirketin, tahminlerince ilk başta kayıtlarına aldığı ve müvekkil şirketle mutabakat sağladığı söz konusu iade faturasını kayıtlarından çıkartarak, ... müvekkil şirkete tamamen kötü niyetli olarak iade ettiğini Müvekkil şirket, birleşen dava davacısı/asıl dava davalısı tarafa iade ettiği temizlik malzemesi ve sarf malzemeleri yanı sıra bunların iadesine ilişkin tutanakla uyumlu olarak düzenlediği iade faturasını kendi ticari defterine kaydettiğini....
Davacı dava konusu kasaların mal teslim edildikten sonra kendisine iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini ileri sürerek bedelini talep etmiş, davalı ise kasaları davacıya iade ettiğini savunmuştur. Bu durumda somut olayda ispat külfeti kasaları iade ettiğini savunan davalıda olduğu halde mahkemece ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan aldığı malları iade ettiği halde davacının iade faturalarını teslim almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Sanık hakkında elektrik hırsızlığı ve mühür bozma suçlarından verilen beraat hükümlerinin katılan vekilince temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dosyayı mahalline iade ettiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararının sadece elektrik hırsızlığı suçundan verilen hükme ilişkin olduğu, mühür bozma suçunu kapsamadığı, bu itibarla iade sonrası mühür bozma suçundan verilen kararın yok hükmünde olduğu, iade öncesi mühür bozma suçundan verilen hüküm ile, iade sonrası elektrik hırsızlığı ( karşılıksız yararlanma) suçundan verilen hükme karşı yapılan temyiz başvurularının geçerli olacağı, iade sonrası elektrik hırsızlığı (karşılıksız yararlanma) suçundan verilen hükme yönelik herhangi bir temyiz istemi bulunmadığı, mühür bozma suçundan verilen 03/02/2011 tarihli beraat hükmüne hasren yapılan incelemede; Elde...
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın müvekkilinin uzun yıllar bayisi olup aralarında yer alan bayilik ilişkisi kapsamında ticari çalışma gerçekleştiğini, müvekkil ile davacı arasında cironun %2 si kota oranında bayinin iade yapabileceğini ,%2 lik kotayı aşan iadelerin bayiye faturalanacağına ilişkin iade sözleşmesi imzalandığını, bayinin kotayı aşar oranda yaptığı iadelerden ötürü sözleşmeye göre kendisine fatura düzenlendiğini, bu defa bayi müvekkilin iade sözleşmesine göre düzenlediği faturaları haksız olarak müvekkile iade ederek ,kendi iade faturalarına dayanarak icra takibi başlatıldığını, huzurda ki ihtilaf iade sözleşmesinden kaynaklı olduğu, davacı basiretli tacir olup imza ettiği sözleşme ile bağlı olduğunu, müvekkilin cironun %2 si olan kota üzerinde bir iadeyi kabul etmesi için hiç bir sözleşmesel yada yasal sebep bulunmadığını, kabul edilen %2 iadelerin sebebi yalnızca bayilik sözleşmesi olduğu, huzurda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : İade talebinin kabulü ...'ın 6706 sayılı Kanun gereğince iade talebinin kabul edilebilir olduğuna ilişkin karar iadesi talep edilenin müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü. İadesi talep edilen ... hakkında Alman Federal Cumhuriyeti tarafından yapılan iade başvurusuna ilişkin mahkûmiyet hükmü ve talep yazısı ile ...'ın savunması kapsamına göre 6706 sayılı Kanun'da aranan iade şartlarının gerçekleştiği ve iade talebinin kabul edilebilir olduğuna yönelik kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; iadesi talep edilenin müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, kararın ONANMASINA, 08/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....